Hayat bir piyangodur: Şanslı olan kazanır, şanssızlar ise Tanrı’nın Unutulan Çocukları’dır...
Cesaret, korkuya direnmek ve ona galip gelmektir.
“Pencereme gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte. Belki başı dertteydi. Belki de gidecek başka yeri yoktu…”
Sıcak bir yaz gecesi beklenmeyen bir misafirin penceresini tıklatmasıyla Charlie’nin sıradan hayatı tamamen değişir.
Çünkü toplum dışına itilmiş tuhaf misafirin kimseye söylemediği bir sırrı vardır.
Yaşamları, hayata bakışları ve imkânlarıyla birbirinin zıttı gibi görünen bu iki çocuk toplumun duyarsızlıklarına, önyargılarına, bağnazlıklarına karşı duran büyük bir dostluğun da başkahramanlarıdır. Bu küçük bedenler için hayat bir daha eskisi gibi olmayacaktır.
Okuruna önemli sorular soran, genç-yetişkin herkesin tanışması gereken, güçlü bir roman. Çocukluğun saf masumiyetine sımsıkı sarılan bu kahramanlar kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacak!
“Mükemmel bir yetişkinliğe geçiş romanı… Her yaştan insanı etkileyecek kadar büyüleyici.”
Markus Zusak
“Ustalıkla işlenmiş, okunmasının üzerinden yıllar geçse de hatırlanacak bir roman. Bülbülü Öldürmek romanına selam eden Silvey, dokunaklı bir dille sıradan yüzlerin ardına gizlenmiş birbirinden ilginç sırları keşfediyor.”
Marie Claire UK
“Bu romanda ırkçılık, adaletsizlik, arkadaşlık ve ilk aşkın duyarlılığı bir arada sunuluyor; tıpkı dünyada iyi ve kötünün birlikte yer alması gibi.”
Sydney Writers’ Festival
“İki çocuk kahramanın gözünden esprili, dramatik, gizemli ve biraz da gerilimli ilerleyen bu roman, okuyucuları saklı kalmış bir yaşamın kapısını aralamaya çağırıyor.”
Readings
“Bu romanda mutlu gibi görünen aileler, toplumun dışladığı ötekiler, önyargılar, dokunaklı yaşam hikâyeleri, başka dünyalara duyulan özlemler ve masum yıllar var… Ve tüm bunlar içimizdeki öldürmediğimiz çocuğun seslenişleri.”
Daily Mail
Hayat bir piyangodur: Şanslı olan kazanır, şanssızlar ise Tanrı’nın Unutulan Çocukları’dır...
Cesaret, korkuya direnmek ve ona galip gelmektir.
“Pencereme gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte. Belki başı dertteydi. Belki de gidecek başka yeri yoktu…”
Sıcak bir yaz gecesi beklenmeyen bir misafirin penceresini tıklatmasıyla Charlie’nin sıradan hayatı tamamen değişir.
Çünkü toplum dışına itilmiş tuhaf misafirin kimseye söylemediği bir sırrı vardır.
Yaşamları, hayata bakışları ve imkânlarıyla birbirinin zıttı gibi görünen bu iki çocuk toplumun duyarsızlıklarına, önyargılarına, bağnazlıklarına karşı duran büyük bir dostluğun da başkahramanlarıdır. Bu küçük bedenler için hayat bir daha eskisi gibi olmayacaktır.
Okuruna önemli sorular soran, genç-yetişkin herkesin tanışması gereken, güçlü bir roman. Çocukluğun saf masumiyetine sımsıkı sarılan bu kahramanlar kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacak!
“Mükemmel bir yetişkinliğe geçiş romanı… Her yaştan insanı etkileyecek kadar büyüleyici.”
Markus Zusak
“Ustalıkla işlenmiş, okunmasının üzerinden yıllar geçse de hatırlanacak bir roman. Bülbülü Öldürmek romanına selam eden Silvey, dokunaklı bir dille sıradan yüzlerin ardına gizlenmiş birbirinden ilginç sırları keşfediyor.”
Marie Claire UK
“Bu romanda ırkçılık, adaletsizlik, arkadaşlık ve ilk aşkın duyarlılığı bir arada sunuluyor; tıpkı dünyada iyi ve kötünün birlikte yer alması gibi.”
Sydney Writers’ Festival
“İki çocuk kahramanın gözünden esprili... tümünü göster
abartıldığı gibi muhteşem değildi evet kurgu güzel ama başından da sonun ne olacağı anlaşılıyordu.
hikayeden ziyade, iki yakın arkadaşın arasındaki zekice yapılan espriler benim favorim oldu... yüzümde tebessüm eksik olmadı....
bu kitabı kim nasıl yılın kitabı seçmiş anlayamadım :( güzel kitap eyvallah da çok basit... beklentimin çeyreğini bile karşılamadı ve sırf başlamış olduğum için bitirdim...
Bir baş yapıt havası ve tadı vermese de çok samimi bir kitap. Çok akıcı bir kitap ve okuyucuyu kendine bağlamayı başarıyor...
Çok satanlar listesinde kapağı ve adıyla ilgimi çekti .Markus ZUSAK'ın ön kapaktaki yorumu da alma sebeplerimden biri:"Mükemmel bir yetişkinliğe geçiş romanı.Her yaştan insanı etkileyecek kadar büyüleyici"
Akıcı bir anlatımı var yazarın.İlk sayfalardan itibaren olayların içinde buluyorsunuz kendinizi.Roman arkadaşlıkla dost olmanın farkını sezdiriyor,Jasper Jones ve Laura aşkı ile Charlie Buctin ile Laura'nın kardeşi arasındaki aşka da tanıklık ediyorsunuz. Jasper Jones ve Charlie'nin dostluğu ,arkadaşlarının anne ve babası ile ilişkilerine değinirken kendinizi de sorgularken buluyorsunuz.Sonlara doğru gerilimin dozu artıyor merakla bitirmek için çabalıyorsunuz..Bir solukta okunan yormayan romanlardan.
Ne kadar sığ bir anlatım...Okudum okudum,3 çocuk tanıttı yazar,hiç birini gözümün önüne getiremedim,,,Kitap başka yerde ben başka yerde..Akşamdan sabaha şöhret olan popçular gibi şöhret olan yazarlar var artık...Ve yazık ki çok satıyorlar...2 puan verdim...O da yazdıklarına değil...İyi reklam yapıp bu kitabı aldırtabilme başarısına...
Tanrı’nın Unutulan Çocukları kitabı gerçekten harika bir yapıt. Huzur içerisinde okuyabilir, belki kendi çocukluğunuzdan parçalar bulabilirsiniz.
Kocaman insanlarin bile taşıması zor olan sorumlulukları omuzlarinda tasiyan cocuklarin masum hikayeleri ve herseye ragmen hayata tuttunma cabaları .Sürükleyici ayni zamanda etkiliyici bir roman
Fantastik, aşk romanlarını daha sık okurken birden bu tarz bir kitaba başlamak insanı bunaltır derken bile güzel gelen bir kitaptı..
Tek sorun ilk 250 sayfasında olayların daha yavaş işlemesi biraz insanın kitaba karşı ilgisini yitiriyor.. Fakat o 250 sayfadan sonrasını sanırım nefesimi tutarak, tek seferde okudum. Olayların aslında sandığımdan çok farklı olmasının açıklanışı bende şok etkisi yarattı, kitabın daha da sarmasını, kitaptan hiç kopmamak istememi sağladı..
Okumanızı tavsiye ederim. Fakat çok üzücü hayat hikayeleri veya koşuşturmalı bir cinayet araştırması bekliyorsanız yanılırsınız. Yazar her şeyi kendi tarzında ilerletmiş, iyi de yapmış bana kalırsa..
Karton Cilt, 448 sayfa
8Nisan2013 tarihinde, Martı Yayınları tarafından yayınlandı