"taşra kentlerinde aydınların hepsi birbirlerini yakından tanırlar, o yüzden aralarında konuşulmadık şey kalmamıştır neredeyse. eğer böyle bir çevreye yeni bir insan girecek olsa, herkesin dikkatini üzerine çekmesi doğaldır. ilk günler onunla ilgilenirler, gelişine sevinmiş gibidirler, adamı tanımak için uzaktan ölçüp biçerlerken arada bir sataşanlar da çıkar. adamcağız ölçülerine kolayca uyum sağlayan biriyse ona hemen bir nitelik yakıştırırlar; iş böylelikle kapanarak onu aralarına alırlar, kendilerinden biri sayarlar. ama dar çevrelerine uymayan biriyse kimse aldırış etmez ona: adama köşesine çekilip kendini içkiye vermekten başka çıkar yol kalmaz, toplumun dışına itilmiş biridir o artık.
nedense bir adamı tanımlamakta tuhaf bir aceleciliğimiz vardır, yanımıza sokulan birine şöyle ya da böyle bir sıfat yakıştırmaya can atarız. bu ivecenlliğimizin sonu çoğ kez ne olur, bilir misiniz? yeni tanıdığımız birinin karakter inceliklerini göremeyiz, belki de bile bile gözden kaçırırız. çünkü ölçülerimizden hiçbirine sığmayan bu incelikler o insanı tanımamıza engel olmaya başlamıştır. sık sık öyle durumlar olur ki, bir adamın kendine özgü karakter incelikleri dışardan farkedilmediği, görmezlikten gelindiği için o kişinin özgünlüğü olmaktan çıkar; bazı durumlarda da çevresindekilerin aldırmazlığından etkilenen adam, başkalarına benzememekten korkarak, karakterinin onlara uymayan yönlerini budamaya çalışır. eğer bu karakter özellikleri fazlaca sivriyse adama karşı büsbütün düşmanca bir tavır takınılır. kilise kapısında arkadaşlarından birkaç metelik fazla sadaka topladı diye bir dilenci de kıskanılıp horlanmaz mı?"
"taşra kentlerinde aydınların hepsi birbirlerini yakından tanırlar, o yüzden aralarında konuşulmadık şey kalmamıştır neredeyse. eğer böyle bir çevreye yeni bir insan girecek olsa, herkesin dikkatini üzerine çekmesi doğaldır. ilk günler onunla ilgilenirler, gelişine sevinmiş gibidirler, adamı tanımak için uzaktan ölçüp biçerlerken arada bir sataşanlar da çıkar. adamcağız ölçülerine kolayca uyum sağlayan biriyse ona hemen bir nitelik yakıştırırlar; iş böylelikle kapanarak onu aralarına alırlar, kendilerinden biri sayarlar. ama dar çevrelerine uymayan biriyse kimse aldırış etmez ona: adama köşesine çekilip kendini içkiye vermekten başka çıkar yol kalmaz, toplumun dışına itilmiş biridir o artık.
nedense bir adamı tanımlamakta tuhaf bir aceleciliğimiz vardır, yanımıza sokulan birine şöyle ya da böyle bir sıfat yakıştırmaya can atarız. bu ivecenlliğimizin sonu çoğ kez ne olur, bilir misiniz? yeni tanıdığımız birinin karakter inceliklerini göremeyiz, belki de bile bile gözden kaçırırız. çünkü ölçülerimizden hiçbirine sığmayan bu incelikler o insanı tanımamıza engel olmaya başlamıştır. sık sık öyle durumlar olur ki, bir adamın kendine özgü karakter incelikleri dışardan farkedilmediği, görmezlikten gelindiği için o kişinin özgünlüğü olmaktan çıkar; bazı durumlarda da çevresindekilerin aldırmazlığından etkilenen adam, başkalarına benzememekten korkarak, karakterinin onlara uymayan yönlerini budamaya çalışır. eğer bu karakter özellikleri fazlaca sivriyse adama karşı büsbütün düş... tümünü göster
yazarın dili gerçekten çok etkileyici. fakat zamanla olayların aynı mekan içerisinde sürekli tekrar etmesi insanı yoruyor. ayrıca hikayeler pat diye bitiveriyor. Türk okuyucusunun pek alışık olmadığı bişey. Dönemin rusyasının köylü ye bakış açısı tüm hikayelerde net bir şekilde verilmiş. bu hikayelerde ticaret ile uğraşan kişilere bir kan emici, paragöz, yiyici, düşüncesiz insanlar gözüyle bakılmış. kesin bir sınıf ayrımının sivrilmiş uçları bir ülkeyi ihtilalle nasıl taşıdı, sorunuzn cevabının bulunacağı bir kitap.
Karton Cilt, 146 sayfa
2000 tarihinde, Engin Yayıncılık tarafından yayınlandı
Akim Andreyeviç Şebuyev Şehre 6 ay önce gelen, kentin aydın çevrelerinde aranan bir konuk olarak boy göstermeye başlayan mimar.
Dr.Kropotov Oturaklı,düzensever bir insan.Sorunlarının çözüme bağlamış,yaşamında her şey onun için basit,anlaşılır bir hal almıştı.
Varvara Vasilyevna Liyubimova Dostlarının büyük saygısını kazanan,asıl mesleği ebelik olmasına rağmen,yurt dışında gördüğü bir öğrenimden dolayı doktorluk diploması almış ve buna istinaden yatılı bir kız okulunda sağlık dersleri vermiştir.
Tatyana Nikolayevna Liyahova Varvara Vasilyevna Liyubimova'nın tek arkadaşı.Pazar okulunun yöneticisi,Dul ve tek erkek evladını kaybetmiş azimli bir Rus kadını.
Pavel İvanoviç Malinin Sağlık Koruma Hekimi.Şiir yazar ve yazdığı şiirleri dergilerde basılırdı.Her zaman düşünceli ve durgun bir insandı.
Vladimir İlyiç Surkov Dr.Kropotov kendisinden nefret ederdi ve bu ikili sürekli tartışırlardı.
Filip Nikolayeviç Hreptov Varvara Vasilyevna Liyubimova'nın dost çevresindeki insanlardan biri.Tuhaf görünüşlü,zamanında üniversiteye gitmiş ama bitirememiş ve kentte bir kitapçı dükkanını yöneten,terzi oğlu olması dolayısıyla esnaftan birçok akrabası...
Kirmalov Hreptov'un yakın arkadaşı.Kilise şarkıcısı,aynı zamanda yerel bir gazetenin yazarı ve ayılmaz bir sarhoş tipik bir Rus adamı.
Mark Fiyodoroviç Çeçevitsin Tek oğlunu akıl hastalığından kaybeden kentin hayırsever ve zengin tüccarlarından.