Müsâmeret-nâme, Tanzimat Edebiyatının hikâye türündeki en önemli eserlerindendir. 1871-1875 yılları arasında Emin Nihat Efendi tarafından yazılan eser, toplam yedi hikâyeden oluşur. Müsâmeret-nâme, konusunu günlük hayattan alırken, kahramanlarını da toplumda yaşayan insanlar arasından seçer. Eski ile yeni arasında realist bir geçiş sağlamaya çalışmasına rağmen, zaman zaman da tesadüflerin yardım ettiği aşk vakalarıyla takviye edilir. İlk hikâyelerdeki teknik eksikliklerin sonlara doğru azaldığı görülür. Eser, zaman zaman kullandığı sade ve halk söyleyişine yakın üslûbuyla geçiş dönemi özelliğini taşır, şekil ve muhteva açısından Türk hikâyeciliğine yeni ufuklar açıp, hikâyeciliğimizin sınırlarını memleket dışına doğru genişletir. Emin Nihat Efendi eserinde, zaman olarak XIX. Yüzyılı temel alırken, mekân olarak da imparatorluğun geniş coğrafyasını kullanmıştır.
Müsâmeret-nâme, Tanzimat Edebiyatının hikâye türündeki en önemli eserlerindendir. 1871-1875 yılları arasında Emin Nihat Efendi tarafından yazılan eser, toplam yedi hikâyeden oluşur. Müsâmeret-nâme, konusunu günlük hayattan alırken, kahramanlarını da toplumda yaşayan insanlar arasından seçer. Eski ile yeni arasında realist bir geçiş sağlamaya çalışmasına rağmen, zaman zaman da tesadüflerin yardım ettiği aşk vakalarıyla takviye edilir. İlk hikâyelerdeki teknik eksikliklerin sonlara doğru azaldığı görülür. Eser, zaman zaman kullandığı sade ve halk söyleyişine yakın üslûbuyla geçiş dönemi özelliğini taşır, şekil ve muhteva açısından Türk hikâyeciliğine yeni ufuklar açıp, hikâyeciliğimizin sınırlarını memleket dışına doğru genişletir. Emin Nihat Efendi eserinde, zaman olarak XIX. Yüzyılı temel alırken, mekân olarak da imparatorluğun geniş coğrafyasını kullanmıştır.