Yetmişli yıllar ve sonrasındaki öykücülük itibariyle tema çeşitlemesi, konu açılımı, yeni biçim ve üslup denemesi denildiğinde ilkin Mustafa Kutlu akla gelir. Kutlu, kendisinden önce de var olan ancak fazlaca işlenmeyen konu damarları yakalamakta ve onları yeni bir öyküsel muhteva ile sunmakta hiç zorlanmamış, papucu yarım bir hamalı, kanadı kırık bir güvercini aynı özenle öykülemiştir. Ressam gözü değerinde bir bakış, inceleme ve gözlemleme yetisi vardır Mustafa Kutlunun. Ki bu izlenimci, yansıtmacı bir göz olmaktan çok, kolayına görülmeyeni gören ve onu kendi içinde asıl olması gereken renk bütünlüğüne kavuşturarak nakleden bir ressam gözüdür.
Yetmişli yıllar ve sonrasındaki öykücülük itibariyle tema çeşitlemesi, konu açılımı, yeni biçim ve üslup denemesi denildiğinde ilkin Mustafa Kutlu akla gelir. Kutlu, kendisinden önce de var olan ancak fazlaca işlenmeyen konu damarları yakalamakta ve onları yeni bir öyküsel muhteva ile sunmakta hiç zorlanmamış, papucu yarım bir hamalı, kanadı kırık bir güvercini aynı özenle öykülemiştir. Ressam gözü değerinde bir bakış, inceleme ve gözlemleme yetisi vardır Mustafa Kutlunun. Ki bu izlenimci, yansıtmacı bir göz olmaktan çok, kolayına görülmeyeni gören ve onu kendi içinde asıl olması gereken renk bütünlüğüne kavuşturarak nakleden bir ressam gözüdür.