Mutluluğun Öteki Yüzü

Gerçek mutluluk nedir, nerededir? Peki, onu bulmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?
Ella Beene için mutluluk eşi Joe ve Joe'nun önceki evliliğinden olan iki küçük çocuğuyla kurduğu mutlu yuva demektir. Ancak bir yaz sabahı Joe'yu onlardan sonsuza dek koparan acımasız dalga, sadece onu değil sırlarını da beraberinde götürür. Üç yıl boyunca çocuklara kendi öz evlatlarıymışçasına bağlanan Ella'nın hayatı, cenaze töreninde çocukların biyolojik anneleri Paige'in ortaya çıkmasıyla da tamamen altüst olur.
Joe'yla evlilikleri boyunca Paige’in Joe'yu ve çocukları terk edip gittiğini ve ortadan kaybolduğunu sanan Ella'nın kalbinde tarifsiz bir acı, elindeyse çözülmesi gereken yepyeni bir bulmaca vardır artık. Bir yandan canından çok sevdiği çocukları için Paige ile velayet savaşı verirken, diğer yandan Joe'nun ona miras bıraktığı diğer şeyin, yani hiç açılmamış mektupların içinde pusuda bekleyen sırların ardındaki gerçeği öğrenmek zorundadır. Ella, kalp ağrıları ve gözyaşlarıyla dolu bu yolculukta her şeye rağmen umut etmeyi bir kez daha hatırlayacaktır.
Seré Prince Halverson'ın duygu yüklü kaleminden dökülen Mutluluğun Öteki Yüzü, herkesi derinden etkileyecek, yüreklerinize kazınacak türden bir roman.

Gerçek mutluluk nedir, nerededir? Peki, onu bulmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?
Ella Beene için mutluluk eşi Joe ve Joe'nun önceki evliliğinden olan iki küçük çocuğuyla kurduğu mutlu yuva demektir. Ancak bir yaz sabahı Joe'yu onlardan sonsuza dek koparan acımasız dalga, sadece onu değil sırlarını da beraberinde götürür. Üç yıl boyunca çocuklara kendi öz evlatlarıymışçasına bağlanan Ella'nın hayatı, cenaze töreninde çocukların biyolojik anneleri Paige'in ortaya çıkmasıyla da tamamen altüst olur.
Joe'yla evlilikleri boyunca Paige’in Joe'yu ve çocukları terk edip gittiğini ve ortadan kaybolduğunu sanan Ella'nın kalbinde tarifsiz bir acı, elindeyse çözülmesi gereken yepyeni bir bulmaca vardır artık. Bir yandan canından çok sevdiği çocukları için Paige ile velayet savaşı verirken, diğer yandan Joe'nun ona miras bıraktığı diğer şeyin, yani hiç açılmamış mektupların içinde pusuda bekleyen sırların ardındaki gerçeği öğrenmek zorundadır. Ella, kalp ağrıları ve gözyaşlarıyla dolu bu yolculukta her şeye rağmen umut etmeyi bir kez daha hatırlayacaktır.
Seré Prince Halverson'ın duygu yüklü kaleminden dökülen Mutluluğun Öteki Yüzü, herkesi derinden etkileyecek, yüreklerinize kazınacak türden bir roman.


Değerlendirmeler

değerlendirme
7 puan

Kitabın yarısına kadar çok fazla betimlemer vardı ve bu beni sıktı...Ancak içerik konu bakımından dramları sevmesemde çocukların üvey anne ile ayrılma kısımlarında o üzüntüyü hissedebiliyorsunuz...Ama yine de birşeyler eksikti kitapta....

6 puan

Dram türünde kitapları seviyorum ama okurken bazı yerlerde inanılmaz sıkıldım.Yazar bazı bölümleri gereksiz yere uzatmış.Konusunu çok beğenmiştim ama hayal kırıklığına uğradım.Benim için ortalama bir kitap.

8 puan

http://illekitap.blogspot.com/2013/08/sere-prince-halverson-mutlulugun-oteki.html


Arkadya Yayınları'nın yeni incisi Mutluluğun Öteki Yüzü. Kitabın kapağının sevimliliği, insanın içini kıpır kıpır eden renk tonları ve üzerindeki aile fotoğrafları ile göz alıcı olduğunu söylemeliyim. Bence oldukça albenisi olan bir kapak. Ahh bir de Arkadya'nın kendilerne özgü olan püsküllü ayraçları... Ne sevimliler ama :))

Her yorumumda yaptığım gibi önce yazarın dilinden bahsedeceğim ve sonrasında kitabın yorumuna geçeceğim.

Yazarın dili oldukça akıcı ve sade. Hafif bir anlatımı, yerinde olan benzetmeleri ve duyguları okura hissettirecek şekilde kaleme dökmesi kitabın içine dalıp yaşıyormuş gibi hissetmenize neden oluyor. Dolayısıyla bir okur olarak kitabı okumaktan hem zevk aldım hem de kolayca akıp gitmesi hoşuma gitti.

Kitabın konusunu kısaca anlatmak gerekirse ikinci evliliğini yapan Ella'nın kocasını kaybetmesi ve üvey çocukları ve kocası ile rüya gibi mutluluğunun sönmesi ve farklı boyutlara geçmesini anlatıyor. Üvey çocuklarını Zack ve Annie'nin annesine karşı verdiği velayet savaşı ve bunun yanında geçimini sağlamak için kocasından kalan dükkanı işletme, kurtarma çabası veriyor. Yani tam bir mutluluk için savaş...

Kitapta sevmediğim noktalar var mı diye düşünüyorum da... hmm... yok sanırım ama bazı yerlerdeki detaylardan sıkıldığımı itiraf ediyorum. Belki benden kaynaklı bir durumdur bilemiyorum... Ancak bu küçük sıkılmaları bir kenara attığımda kitabı büyük bir keyifle ve zevkle okudum.

Kitabın başı çok dokunaklıydı ama ilerledikçe daha da dokunaklı yerlerin olduğunu keşfettim. Hatta bir yerde gözlerim de doldu ve ağlamamak için gözlerimi kırpıştırmak zorunda kaldım.

Ella ile John'un başlama safhalarına dair geçmişe dönüş satırları beni gülümsetti ve Zack ve Annie ise... onları alıp içime sokasım geldi.

John'un ölümü, Ella'nın çocuklara bunu söyleme kısmı çok acıklıydı, özellikle de Zack'in bunu anlaması... küçük bir çocuğa, henüz bebek denecek bir çocuğa bu nasıl anlatılır ki?

Paige... Pagie'in ortaya çıkması... tamam itiraf ediyorum ne olursa olun ne kadar hasta olursa olsun benim için bir annenin çocuklarını bırakıp gitmesinin hiçbir affedilir tarafı yok!
Sizler ne düşünürsünüz bilmem ama ben tek bir şeye inanır onu savunurum. "Doğuran değil büyüten asıl annedir!"

Paige üç yıl önce bırakıp gittiğinde annelik hakkını kaybetmiş oldu benim için. Geri dönmesi ve bahaneler sunması faso fisoydu bama göre.
Hele bir de velayeti alıp da Ella'ya göstermeme, konuşturmama çabaları beni sinirden kudurttu. Sen kimsin ya? 3 yıl önce anne değildin de şimdi mi anne olduğun aklına geldi! Tamam hasta olabilirsin, mektup göndermiş olabilirsin ama... bunlar benim için bahane değil.

İşte görüyorsunuz ne kadar kızdım Paige...Kitapta kötü bir karakter değildi, kendince (!) hakları olduğunu düşünen bir anneydi belki ama benim için okuduğum bütün kitapların hepsindeki kötü karakterlerden daha kötüydü! Çok kızdım Paige'in tavırlarına sanırım bunu da zaten yeterince belli ettim :)) Ama ne yapayım tutamadım kendimi. :)

Çok uzattım. Bir şey daha söyleyip beğendiğim birkaç alıntıyı paylaşıp yorumumu bitireceğim. :)

Ella, Pagie ile kitabın sonunda uzlaşma yoluna gitti. Evet oldukça asil ve duygusal bir tutumdu bu ama ben olsam ne inkar edeyim Paige'in evindeki kazayı, Zack'in boğulma tehlikesi atlatmasını onun aleyhine kullanır ve velayeti alırdım! Ve zırnık pişmanlık duymazdım :)

Tamam susuyorum ve alıntıları paylaşıyorum.

"Anneciğim? Sen ölmeyeceksin değil mi?"

Annie'nin babasının ölümünden sonra Ella'ya söylediği bu sözler o kadar dokunaklı ve kitaba kaptırmış giderken o kadartüyler ürpertici geliyor ki... Bir çocuk için ölümün, terk edilmişliğin ne kadar zor olduğunu okuyoruz.

"Günaydın cennetim."
"Günaydın anneciğim."
"Arayan büyükannen miydi?"
"Hayır."
"Lucy?"
Başını olumsuz anlamda iki yana salladı.
"Bu bir tahmin oyunu mu?"
Başını yine iki yana salladı.
"O zaman dökül bakalım. David Amca mı?"
"Hayır, şapşal." Uzandı ve tepemdeki saçları tıpkı bir yetişkinmişçesine kabarttı.
"Annemdi."

İşte burada Annie'nin "annemdi" demesi yok mu? Ella için zor bir durumdu. Heleki o aitlik ekini kullanması yok mu? 3 yıl boyunca öz anneleri gibi ol ama biyolojik anneleri gelsin "annem" olsun... Cidden Ella'nın yerinde olsam kalbim toparlanamayacak kadar kırılırdı.

İtiraf ediyorum...Yargıcın Zack ve Annie'nin velayetlerini Paige vermesi ve Ella'nın çocuklardan ayrılmasının yazıldığı sayfalarda gözlerim doldu... ağlayacaktım neredeyse... hele ki Zack'in arabada bağırması...

"Ben... ANNECİĞİMİ...istiyorum."

bu sözlere rağmen Paige'in arabayı sürüp gitmesi... işte bu bile ondan nefret etmem için neden ya!

Kendimi tutamayıp çok konuştum yine. Tamam son cümlemi de yazıp bitiriyorum yorumumu...

Kitap, bir kadının hata savaşını ve üvey çocuklarına karşı olan hislerini, bağlılığını, sevgisini konu alıyor... zaman zamna gülümsetiyor ama zaman zaman da hüzünlendiriyor... Çok beğendim ve tavsiye ederim! Okuyun ve bence okutun da.

7 puan

http://asabibakire.blogspot.com/2013/08/okudum-bitti-73-mutlulugun-oteki-yuzu.html

Profil Resmi
9 puan

Su gibi aktı satırlar, ben bu türü sevdiğimden kitabı daha bir sevdim.

Tek tek kahramanların yerine koydum kendimi ve ne kimseyi suçlayabildim ne de tek bir kişiyi haklı görebildim. Hayata yakın iyi bir hikayeydi.

Profil Resmi
8 puan

Konusu güzel ve akıcı bir kitap. Bir 'anne' olarak okudum ve böyle zor bir durumda kalmadığım için şükrettim.

4 puan

Kitabın başına beğenerek başladım fakat aynı güzellikte devam etmedi. Sonu etkileyici ve can alıcı bitmedi.

8 puan

Kitap,eşi Joe ve eşinin ilk evliliğinden olan 2 çocukla mutlu bir evliliği olan Ella'nın,eşinin ölümüyle hayatının değişimini anlatıyor.Kitabı okurken pek çok kez doğuran mı,büyüten mi sorusunu zihninizden geçiriyorsunuz,Paige karakterine kızıyorsunuz,fakat kitapta yer alan mektupları okumaya başladığınız vakit,taşlar yerine oturmaya başlıyor.

Arkadya Yayınları yeni olmasına rağmen,kaliteli bir yayınevi. Gerek çevirileri,gerek kitap kapakları,ve hatta iç kapakları,püsküllü ayraçları,özenli seçilen güzel konular ile benim en sevdiğim yayınevlerinden biri.Tavsiye ederim.

Profil Resmi
9 puan

çok beğendim,çok duygusal konusu çok özel


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 392 sayfa
Ağustos2013 tarihinde, Arkadya tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

_multeci_
1 kişi

Okumuşlar

muniss merve37 kusimato inci asabibakire
72 kişi

Okumak İsteyenler

birilerianlatsin elif84 kusimato Irmak Dönmez panagea
33 kişi

Takas Verenler

halildaim
1 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski