Yıl 1938. Nazi Almanyasının ayak sesleri olayların uzağındaki Kanadanın Halifax kemine bile ulaşmaktadır. Ne var ki amca-yegen Russetler, kentin küçük müzesinin bekçileri, şimdilik kendi alemlerin de dirle r. Bir zeplin kazasında anne babasını kaybeden sessiz, tertipli, uyumlu yeğen; çapkın. gösterişli, güvenilmez amcası tarafından onun ev bellediği otelde büyütülmüştür. Bu zıt ıküi kâh tartışır kâh birbirine sahip çıkarken yeğen Russet bir yandan da kentin Yahudi mezarlığının güzel ama tuhaf bekçisiyle imkansız bir ilişkiyi sürdürmektedir. Ancak her şey geri dönülmez biçimde değişecektir; Avrupadan yapılan radyo yayınlarının dehşet verici haberleri gitgide daha duyulur olurken, Hollandalı bir ressama^ait Amsterâamda Bir Sokakia Yahudi Kadın tablosu müzeye gelir,Howard Norman ağır ağır, büyük bir ihıiyatlılıkla kazıyor. Bulduğu şey, çamurdan çıkan elmaslar kadar şaşırtıcı,,, Birer birer açıldıkça her çekmecesinden hayranlık uyandırıcı bir deha ortaya çıkan bir Çin kutusunu andıran bu roman için mükemmel, fazlasıyla harcıâlem bir tanım olur.ScotsmanUstaca... Daha ilk cümlede okuru esir alacak etkileyici ve hayranlık uyandırıcı bir başarı.John Banville, Washington Post Book WoıidNorman son derece yalın, özlü, son derece alçakgönüllü bir anlatı dilinde ustalaşımş, öyle ki en sessiz anlar bile bir çığlık etkisi yapıyor.New York Times Book Review
Yıl 1938. Nazi Almanyasının ayak sesleri olayların uzağındaki Kanadanın Halifax kemine bile ulaşmaktadır. Ne var ki amca-yegen Russetler, kentin küçük müzesinin bekçileri, şimdilik kendi alemlerin de dirle r. Bir zeplin kazasında anne babasını kaybeden sessiz, tertipli, uyumlu yeğen; çapkın. gösterişli, güvenilmez amcası tarafından onun ev bellediği otelde büyütülmüştür. Bu zıt ıküi kâh tartışır kâh birbirine sahip çıkarken yeğen Russet bir yandan da kentin Yahudi mezarlığının güzel ama tuhaf bekçisiyle imkansız bir ilişkiyi sürdürmektedir. Ancak her şey geri dönülmez biçimde değişecektir; Avrupadan yapılan radyo yayınlarının dehşet verici haberleri gitgide daha duyulur olurken, Hollandalı bir ressama^ait Amsterâamda Bir Sokakia Yahudi Kadın tablosu müzeye gelir,Howard Norman ağır ağır, büyük bir ihıiyatlılıkla kazıyor. Bulduğu şey, çamurdan çıkan elmaslar kadar şaşırtıcı,,, Birer birer açıldıkça her çekmecesinden hayranlık uyandırıcı bir deha ortaya çıkan bir Çin kutusunu andıran bu roman için mükemmel, fazlasıyla harcıâlem bir tanım olur.ScotsmanUstaca... Daha ilk cümlede okuru esir alacak etkileyici ve hayranlık uyandırıcı bir başarı.John Banville, Washington Post Book WoıidNorman son derece yalın, özlü, son derece alçakgönüllü bir anlatı dilinde ustalaşımş, öyle ki en sessiz anlar bile bir çığlık etkisi yapıyor.New York Times Book Review
"Hayat ruhun yabancılama ve uzlaşma dramlarından oluşur." Kitaptaki bu söz tüm olay örgüsünün temeli belki de. Imogen'in kendi hayatından, ruhundan uzaklaşıp, bambaşka biri olma saplantısını, belki de hastalığını anlatıyor. Okuduğum ilginç kitaplardan biriydi. Sürükleyici ve diyaloglarıyla düşündürücü. Çok sevdim Müze Bekçisi'ni.
"Bir nehir asla bir insanı boğulmaktan kurtarmaz, öyle değil mi?"