Kadın sorunu, cinsel bir ayrımcılığa dayanır; dünya çapındadır ve hep günceldir. nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasında derin bir eşitsizlik güdülür; çapı, ülkesine göre değişmek üzere, çalışma yaşamında, eğitimde, siyasal iktidarı paylaşmada... daha da vahim olanı, kadınların, yine toplumlara göre farklı, korkunç bir cinsel açlığın, bu arada dinmez bir şiddetin sultasında yaşamasıdır: aile içi şiddet, töre cinayetleri.. bu cinsel farklılığın, fizyolojik dayanakları var mı? Hayır, kadının doğasından değil, tarihten gelen bir durumdur bu itiliş.Kadının doğası, ebedi kadın diye bir şey yoktur; kadın olarak doğulmaz, kadın olunur! öte yandan, kadınların tarihi, genel tarihten olduğu gibi erkeklerin tarihinden de ayırılmadan, her iki cinsin eşitliğine doğru ağır ağır yürümüş bir tarihtir.
Kadın sorunu, cinsel bir ayrımcılığa dayanır; dünya çapındadır ve hep günceldir. nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasında derin bir eşitsizlik güdülür; çapı, ülkesine göre değişmek üzere, çalışma yaşamında, eğitimde, siyasal iktidarı paylaşmada... daha da vahim olanı, kadınların, yine toplumlara göre farklı, korkunç bir cinsel açlığın, bu arada dinmez bir şiddetin sultasında yaşamasıdır: aile içi şiddet, töre cinayetleri.. bu cinsel farklılığın, fizyolojik dayanakları var mı? Hayır, kadının doğasından değil, tarihten gelen bir durumdur bu itiliş.Kadının doğası, ebedi kadın diye bir şey yoktur; kadın olarak doğulmaz, kadın olunur! öte yandan, kadınların tarihi, genel tarihten olduğu gibi erkeklerin tarihinden de ayırılmadan, her iki cinsin eşitliğine doğru ağır ağır yürümüş bir tarihtir.