Notre Dame Kilisesinin kambur zangocu Quasimodo, güzel çingene kızı Esmeraldaya âşık olmuştur. Ne var ki velinimeti rahip Claude Frollo da bu kıza karşı ilgisiz değildir. Esmeraldanın âşık olduğu Yüzbaşı Phoebus da bu üçgene eklenince, Sevmek sahip olmak mıdır yoksa fedakârlık mı? sorusunu akla getiren üç farklı insan ve üç farklı aşk gözler önüne serilir.Victor Hugonun 15.yy Parisine ilişkk çok tasvire yer verdiği Notre Dameın Kamburunda, olayların yanı sıra dönemin mimarisi ön plana çıkarılır ve bunun üzerinden tarihsel bir anlatım ortaya koyulur.
Notre Dame Kilisesinin kambur zangocu Quasimodo, güzel çingene kızı Esmeraldaya âşık olmuştur. Ne var ki velinimeti rahip Claude Frollo da bu kıza karşı ilgisiz değildir. Esmeraldanın âşık olduğu Yüzbaşı Phoebus da bu üçgene eklenince, Sevmek sahip olmak mıdır yoksa fedakârlık mı? sorusunu akla getiren üç farklı insan ve üç farklı aşk gözler önüne serilir.Victor Hugonun 15.yy Parisine ilişkk çok tasvire yer verdiği Notre Dameın Kamburunda, olayların yanı sıra dönemin mimarisi ön plana çıkarılır ve bunun üzerinden tarihsel bir anlatım ortaya koyulur.
çooo..ok sıkıldım okurken. bu yüzden yarım bıraktım..
-Büyük olayların hiç hesap edilmeyen neticeleri oluyor.
-Tek gözlü insan bir körden daha eksiktir. Neyinin eksik olduğunu bilir...
-Aşk, hem iki kişi hem de tek kişi olmaktır...
....anneler kendilerine en çok acı çektiren çocukları daha çok severler...
-Kadınlar içgüdüsel olarak birbirlerini daha erkek zekasından daha iyi anlar ve birbirlerine daha çabuk cevap verirler.
- Toplumun dışındaydı, hayatın dışındaydı, ama içeri girmenin belki de imkansız olmadığını seziyor gibiydi. Mezarının anahtarını yanında taşıyan bir ölü gibiydi...
- *Çünku aşk bir ağaç gibidir, kendi kendine büyür, köklerini bütün varlığımızın en derinlerine kadar uzatır ve genellikle yıkıntıya dönmüş kalpte yeşermeye devam eder. İzahı zor olan şey bu tutkunun ne kadar körse o kadar da inatçı olmasıdır. Ne kadar mantıksızsa o kadar dayanıklı olmasıdır. ***
-Aslan kuyruğu olmaktansa, sinek olmayı tercih ederim.
-İşte hayat! Hep en iyi arkadaşlarımız düşürür bizi!
Claude Frollo adlı bir papaz kilisenin önünde bir bebek bulmuştur ve çok çirkin bir bebek olduğundan ona fransızcada “eksik-tamamlanmamış” anlamına gelen Quasimodo ismini verir.Quasimodo büyüyünce ise papaz ona zangoçluk görevi verir.Bir süre sonra zilin sesi nedeniyle Quasimodo sağır olur. O sırada bir gün Esmeralda adında bir kızla tanışır kız bir çingenedir.Ama aslında Esmeralda dünyaya bir çingene olarak gelmemiştir.Çingeneler onu küçükken kaçırmış ve yerine sakat bir çocuğu bırakmışlardır bu çocuk ise Quasimodo’dur.Esmeralda genç ve güzel bir kızdır Quasimodo’nun onu görüp aşık olasıyla olaylar karışır çünkü papaz Claude Frollo’da bir din adamı gibi yaşamaktan bıkmıştır ve Esmeralda’ya duygular beslemektedir..
ilk çocukluğumun en sevdiğim kitabıydı halende çok severek okuduğum bir kitaptı
Victor Hugo'nun okuduğum ilk kitabı, ve insana geçekten "Boşa romantizmin babası dememişler yazara" dedirtiyor.. Pek çoğu şeyi sorgulayan eser özellikle, önemli olanın sadece resim mi yoksa nitelik ve iç dünya mı olduğunu uzun uzun düşündürüyor. Ayrıca, din, iyi niyet, güzellik-çirkinlik, annelik, sadakat, sefillik vb pek çok kavram büyüteç altında.. Boşa klasik olmamış, tavsiye ediyorum.. :)
Dünya klasiklerinden olan bu kitabı okuduğumda çok beğenmiştim.
çok güzel bir kitaptı .filmini izledim müzikli ayrı bir keyifti hatta çizgi filmine bile baktım ama hiçbiri okuduğum keyfi vermedi
Hep merak ettiğim bir kitaptı. Victor Hugo'nun anlatışı, tasvirleri çok detaylı, sayfalarla sürüyor, ancak insanı sıkmıyor. Çevirme de başarılı diye bilirim. Hikaye okudukça akıp gitti, bazen üzüldüm, bazen duyguların temizliğine hayran kaldım, ancak sonunu hiç böyle tahmin etmemiştim. Unutmayacağım kitaplar sırasında artık.
İlk 70 sayfayı okuyup yarım bırakmıştım. Keşke devam etseymişim.
Gerçekten çok etkileyiciydi. Kitap sever bir insanın ölmeden önce mutlaka okuması gereken bir kitap.