Alfred Adler (1870-1937) Viyanada doğdu. Tıp eğitimi gördükten sonra uzun yıllar Viyanada hekim olarak çalıştı. Freudun daveti üzerine 1902de onun çalışma grubuna katıldı. Freudla yaptığı ortak çalışmalar sırasında psikanaliz üzerine kendi görüş ve düşüncelerinin geliştirdi, bu da her iki bilim adamının 1911de birbirlerinden kopmasına neden oldu. Daha sonra Adler, kendi ekolü ve kendi dergisi ile bireysel psikolojiyi kurdu. Kurduğu psikoloji günümüze kadar canlılığını koruyan yakın bir ilgi ve büyük bir takdirle karşılandı.Bir çocuk okulun gereklerine önceden ne kadar iyi hazırlanırsa, karşılaşacağı güçlükler o kadar az olacak, ne kadar kötü hazırlanırsa, güçlükler o ölçüde artacaktır. Okul, çocuğun denendiği, testten geçirildiği yerdir; çocuğun kendisini bekleyen toplumsal ödeve hazırlanmışlık derecesini belirler. Toplumsal ödeve iyi hazırlanmışlık demek, çocuğun okul düzenine uyum sağlaması, aynı zamanda başkalarını düşünmesi, başkalarına ilgi duyması, okul yaşamının yalnız hoşa giden yanlarını alıp benimseyerek bir armağan gibi bağrına basması değil, sorunlarına da sahip çıkması ve çözümlerine katkıda bulunması demektir.
Alfred Adler (1870-1937) Viyanada doğdu. Tıp eğitimi gördükten sonra uzun yıllar Viyanada hekim olarak çalıştı. Freudun daveti üzerine 1902de onun çalışma grubuna katıldı. Freudla yaptığı ortak çalışmalar sırasında psikanaliz üzerine kendi görüş ve düşüncelerinin geliştirdi, bu da her iki bilim adamının 1911de birbirlerinden kopmasına neden oldu. Daha sonra Adler, kendi ekolü ve kendi dergisi ile bireysel psikolojiyi kurdu. Kurduğu psikoloji günümüze kadar canlılığını koruyan yakın bir ilgi ve büyük bir takdirle karşılandı.Bir çocuk okulun gereklerine önceden ne kadar iyi hazırlanırsa, karşılaşacağı güçlükler o kadar az olacak, ne kadar kötü hazırlanırsa, güçlükler o ölçüde artacaktır. Okul, çocuğun denendiği, testten geçirildiği yerdir; çocuğun kendisini bekleyen toplumsal ödeve hazırlanmışlık derecesini belirler. Toplumsal ödeve iyi hazırlanmışlık demek, çocuğun okul düzenine uyum sağlaması, aynı zamanda başkalarını düşünmesi, başkalarına ilgi duyması, okul yaşamının yalnız hoşa giden yanlarını alıp benimseyerek bir armağan gibi bağrına basması değil, sorunlarına da sahip çıkması ve çözümlerine katkıda bulunması demektir.
144 sayfa