Ölü Kuşların Sessizliği

Nefes kesen bir tempo. İnsanı çepeçevre saran bir hikâye.
Beklenmedik olaylar örgüsü...

İçine çektiğin nefes gibidir hayat. Önce alırsın, sonra verirsin. Her şey hareket halindedir. İleri ve geri. Öne ve arkaya. İçe ve dışa. Yukarı ve aşağı. Sarkaç hiç durmaz. Ritim kendini telafi eder. Her inişi çıkış, her doğuşu yok oluş, her acıyı sevinç izler. Bu yüzden her keder mükâfatlanır. Her fedakârlık ödüllenir. Her borç mutlaka ödenir.

İstanbul Dragos’taki yazlık evde ölü bulunan bir adam. İntihar mı yoksa cinayet mi belli değil. Aynı anda İstanbul’un başka bir noktasındaki evde bulunan karısı kendi isimlerini taşıyan kuşların boyunlarının kırılarak öldürüldüğünü fark eder. Bir sorun daha vardır. Hiçbir şey hatırlamamaktadır.

Olayı takip edenlerden biri yükseleceğine kesin gözüyle bakılırken emniyet içindeki bir grubun kumpası neticesinde sürülen ve hakkında dava açılan bir istihbaratçı, diğeri ise kadın olmanın zor olduğu topraklarda Cinayet Büro’da çalışan tek kadın polis. Bu iki kişi gittikçe karışık bir hal alan soruşturmayı yürütürken birlikte çalışmaya koyulurlar. Soruşturma derinleştikçe geçmişteki sırlar ve bedeli ödenmemiş günahlar bir bir ortaya çıkmaya başlar. Artık herkes kendi geçmişiyle yüzleşmek zorundadır.

Başak Sayan “Bağlanma Korkusu” ve “Kelebeğin Kaderi”nin ardından bu kez “Ölü Kuşların Sessizliği” ile okuru psikoloji ve felsefenin iç içe geçtiği, soluk soluğa okunacak, heyecan dozu yüksek, sırlarla dolu bir dünyaya davet ediyor.

Başına gelenlerin nedenini anlamak için geçmişine bak!

Nefes kesen bir tempo. İnsanı çepeçevre saran bir hikâye.
Beklenmedik olaylar örgüsü...

İçine çektiğin nefes gibidir hayat. Önce alırsın, sonra verirsin. Her şey hareket halindedir. İleri ve geri. Öne ve arkaya. İçe ve dışa. Yukarı ve aşağı. Sarkaç hiç durmaz. Ritim kendini telafi eder. Her inişi çıkış, her doğuşu yok oluş, her acıyı sevinç izler. Bu yüzden her keder mükâfatlanır. Her fedakârlık ödüllenir. Her borç mutlaka ödenir.

İstanbul Dragos’taki yazlık evde ölü bulunan bir adam. İntihar mı yoksa cinayet mi belli değil. Aynı anda İstanbul’un başka bir noktasındaki evde bulunan karısı kendi isimlerini taşıyan kuşların boyunlarının kırılarak öldürüldüğünü fark eder. Bir sorun daha vardır. Hiçbir şey hatırlamamaktadır.

Olayı takip edenlerden biri yükseleceğine kesin gözüyle bakılırken emniyet içindeki bir grubun kumpası neticesinde sürülen ve hakkında dava açılan bir istihbaratçı, diğeri ise kadın olmanın zor olduğu topraklarda Cinayet Büro’da çalışan tek kadın polis. Bu iki kişi gittikçe karışık bir hal alan soruşturmayı yürütürken birlikte çalışmaya koyulurlar. Soruşturma derinleştikçe geçmişteki sırlar ve bedeli ödenmemiş günahlar bir bir ortaya çıkmaya başlar. Artık herkes kendi geçmişiyle yüzleşmek zorundadır.

Başak Sayan “Bağlanma Korkusu” ve “Kelebeğin Kaderi”nin ardından bu kez “Ölü Kuşların Sessizliği” ile okuru psikoloji ve felsefenin iç içe geçtiği, soluk soluğa okunacak, heyecan dozu yüksek, sırlarla dolu bir dünyaya davet ediyor.

Başına gel... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
8 puan

HER KEDER MÜKÂFATLANIR, HER FEDAKÂRLIK ÖDÜLLENİR, HER BORÇ MUTLAKA ÖDENİR.....
Günümüzde yaşanan olaylar atıfta bulunan, felsefik yaklaşımlı bir cinayet romanı. Hız kesmeyen temposu ile merak uyandıran ve sizi içine alan bir anlatım......
Bir solukta okudum. Karakterler içinde kayboldum.Nazlı'nin yaşadıkları,ihanet ,bir annenin evladı için yapabilecekleri ve bir cinayet......Kitapta bir çok karakter yaşamları ile harmanlanarak önümüze çok güzel sunulmuş.


Baskı Bilgileri

496 sayfa
29Eylül2016 tarihinde, Destek Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
6053111580

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

ayşe asan İlkind SUNAY ÇETİNKAYA neşekutlu susamuss
9 kişi

Okumak İsteyenler

mrs.mystery vicahit
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski