Ölü Şehrin Radyosu

Bu kitabın yazarı, elinde olmayan nedenlerden dolayı militarist yaşamının bir bölümünü Kuzey Irak olarak adlandırılan bölgede, [Zaho, Zap vs.] mevkilerinde geçirmek zorunda kaldı. Geri kalanını ise bu coğrafyanın etekleri kadar yakın diğer benzer coğrafyalarda [Şemdinli, Çukurca vs gibi].

Bu kitabın yazarı, bahsettiği dönemi yaşarken İsevi takvim 1997 tarihini gösteriyordu. Bazen çok soğuk oluyordu hava şubat gibi, bazense çok sıcak şubat gibi.

Bu kitabın yazarı, 15 yıldır tarif edemediği hislerle yaşıyor ve bunlar en nihayetinde ne kadar ötelemeye çabalarsa çabalasın- harflere evrilip cümlelere dönüştü.

O aslında zihnine kaydettiği ve ne denli uğraşsa da silemediği görüntüleri parçalar halinde bir araya getirme denemesinde bulundu. Mevzu ettiği süreçte hiç not almadı, hiç yazı yazmadı, hiç fotograf çekmedi, hiç kayıt yapmadı.

Ama beynine kim dokunabilirdi ki yaşadıkça. Aslında her bir anlatı siyah beyaz bir fotograf karesi gibi, bazen de renkleniveren, sepyalaşan. Aslında her anlattığı kısacık klipler görüntüler cızırtılı, karıncalı, boğuk ses kayıtları zamanın geçmiş denileninde kalmış kalamamış.

Yazar 1997-98 tarihleri arasında zihnine kaydettiği bazı görüntüleri 2011 senesinde alfabeye dönüştürme kararı alıp bu kararını uygulamış. Bunu yaparken kan içinde bir mizah, tabiatı gereği kemiksiz bir dil, yer zaman tarihsiz politik söylemler, bir takım absürt, saçma ve komik hikâyeler, sürrealizmin sınırlarını zorlayan gerçek anlatılar kullanmış, eklektik bir ağ örmüştür.

Yazar, "ölü şehrin radyosu" ismini verdiği kitabına "bir kuzey ırak pornosu" alt başlığını vermiştir. Harkin'in Baudrillard'ı anarak kaleme aldığı "savaş pornosu" metninden bu alt başlığa varan yazar porno kelimesini kullanırken kesinlikle Baudrillardsal bir anlamla yaklaşmıştır.

Bu kitabın yazarı, elinde olmayan nedenlerden dolayı militarist yaşamının bir bölümünü Kuzey Irak olarak adlandırılan bölgede, [Zaho, Zap vs.] mevkilerinde geçirmek zorunda kaldı. Geri kalanını ise bu coğrafyanın etekleri kadar yakın diğer benzer coğrafyalarda [Şemdinli, Çukurca vs gibi].

Bu kitabın yazarı, bahsettiği dönemi yaşarken İsevi takvim 1997 tarihini gösteriyordu. Bazen çok soğuk oluyordu hava şubat gibi, bazense çok sıcak şubat gibi.

Bu kitabın yazarı, 15 yıldır tarif edemediği hislerle yaşıyor ve bunlar en nihayetinde ne kadar ötelemeye çabalarsa çabalasın- harflere evrilip cümlelere dönüştü.

O aslında zihnine kaydettiği ve ne denli uğraşsa da silemediği görüntüleri parçalar halinde bir araya getirme denemesinde bulundu. Mevzu ettiği süreçte hiç not almadı, hiç yazı yazmadı, hiç fotograf çekmedi, hiç kayıt yapmadı.

Ama beynine kim dokunabilirdi ki yaşadıkça. Aslında her bir anlatı siyah beyaz bir fotograf karesi gibi, bazen de renkleniveren, sepyalaşan. Aslında her anlattığı kısacık klipler görüntüler cızırtılı, karıncalı, boğuk ses kayıtları zamanın geçmiş denileninde kalmış kalamamış.

Yazar 1997-98 tarihleri arasında zihnine kaydettiği bazı görüntüleri 2011 senesinde alfabeye dönüştürme kararı alıp bu kararını uygulamış. Bunu yaparken kan içinde bir mizah, tabiatı gereği kemiksiz bir dil, yer zaman tarihsiz politik söylemler, bir takım absürt, saçma ve komik hikâyeler, sürrealizmin sınırlarını zorlayan gerçek anlatılar kullanmış, eklektik bir ağ ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Ciltsiz, 128 sayfa
2012 tarihinde, 645 tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

unknow johndoe madhatterman mad hatter man emre.
13 kişi

Okumak İsteyenler

handanY mecnun ozgur mecnunozgur stktmzr Asımcan Çako
10 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski