1985, California. Üç çocuk okullarının arkasındaki parkta koşarken, toprağa kısmen gömülmüş bir kadın cesedi bulurlar. Cesedin gözleri ve ağzı tamamen yapıştırılmıştır. Öğrencilerine son derece yakın olan öğretmenleri Anne Navarre yaşadıklarının çocukların masumiyetini yok edişini büyük bir endişeyle izlemektedir. Ama bunun, seri katil cinayetlerini işlerken ailelerin, dostların sırlarının birer birer ortaya dökülmesiyle tüm toplumun masumiyetini bir şekilde sarsacağını henüz fark etmemiştir.
Washingtondan soruşturmanın yürütülmesine yardımcı olmak amacıyla ünlü FBI ajanı Vince Leone gizlice çağrılır. Vince bir yandan yeni teknikler, katil profili oluşturma yöntemleri, cinayetlerle ilgili kuramlar geliştirirken diğer yandan da cesedi bulan üç çocuğun yaşamının derinliklerine doğru çekildiğini hisseder. Olaylarla yakından ilgilenen genç öğretmeneyse kişisel olarak ilgi duymaya başlamıştır.
1985, California. Üç çocuk okullarının arkasındaki parkta koşarken, toprağa kısmen gömülmüş bir kadın cesedi bulurlar. Cesedin gözleri ve ağzı tamamen yapıştırılmıştır. Öğrencilerine son derece yakın olan öğretmenleri Anne Navarre yaşadıklarının çocukların masumiyetini yok edişini büyük bir endişeyle izlemektedir. Ama bunun, seri katil cinayetlerini işlerken ailelerin, dostların sırlarının birer birer ortaya dökülmesiyle tüm toplumun masumiyetini bir şekilde sarsacağını henüz fark etmemiştir.
Washingtondan soruşturmanın yürütülmesine yardımcı olmak amacıyla ünlü FBI ajanı Vince Leone gizlice çağrılır. Vince bir yandan yeni teknikler, katil profili oluşturma yöntemleri, cinayetlerle ilgili kuramlar geliştirirken diğer yandan da cesedi bulan üç çocuğun yaşamının derinliklerine doğru çekildiğini hisseder. Olaylarla yakından ilgilenen genç öğretmeneyse kişisel olarak ilgi duymaya başlamıştır.
Heyecanlı olmasına heyecanlı ama hikaye daha kitabın ilk sayfasından sizi sadece iki karakterin arasına sıkıştırıp bırakıyor. Anlatılan öykü ilerledikçe denkleme ne kadar karakter dahil olursa olsun katilin ana iki karakterden biri olduğunu rahatlıkla öngörebiliyorsunuz, bu da eklenen yeni karakterleri işlevsiz kılıyor. Hikayenin sonu da bence tatmin edici bir şekilde bitmiyor bence.
Her şeye rağmen -özellikle ilk 100 sayfayı geçtikten sonra- insanı içine alıp sürükleyen bir hikaye, yaz günü plajda kafa dağıtmak istiyorsanız seçilebilir.
Vakit geçirmek için fena olmayan,sürükleyici sayılabilecek bir kitap.
Birçok açıdan yazarın "Psikopat" kitabına benziyor hatta onun değiştirilmiş versiyonu gibi.
*** spoiler (kitabı okumayanlar uzak dursun) ***
*Bir kadın başkarakterimiz var.Burda anaokulu öğretmeni diğer kitapta savcıydı. Bunlar kitabın sonunda kendilerini katille yüz yüze buluyor. Sonra da paçayı yırtıyorlar. İkisinde de tıpatıp aynı.
*Sonunda bi heyecan yapmamız gerekiyodu galiba ama kurtulacağı ortadaydı.
* Yaklaşık 100 sayfa kadar okuduktan sonra göze çarpan iki katil adayı vardı. Biri Farman isimli polis diğeri Peter Crane'di. Sonradan yazar okuyucuyu şüpheye düşürmek için Steve Morgan'ı ekled,.Bi ara hurdacı çıktı piyasaya ama tamamen şaşırtmak için yapılan bir hamle olduğu belliydi. Ortaya çıkana kadar Farman'ı bi adım önde görüyordum.Dişçi çıktı.Yani Peter Crane.
Kitabın ortasında tahmin ettim katilin kim olduğunu yine de sürükleyiciydi tavsiye edilir.
Ciltsiz, 488 sayfa
2010 tarihinde, Koridor Yayıncılık tarafından yayınlandı