Sandrine ve Gabriel yirmi beş yıldır birlikte yaşayan bir çifttir. Yıpranan ilişkilerini kurtarmak için bir oyun tasarlarlar. 17.43 metrosunda, Nation Durağında buluşmak üzere sözleşirler. Metronun kapılarının kapanmasına On Dokuz Saniye vardır ve ilişkilerinin geleceğini belirleyecek olan bu on dokuz saniyedir. Ve geri sayım başlar, 19, 18, 17, 16... Ancak bu zaman dilimi aynı zamanda birçok kaderin kesişme noktasıdır. Yalnızca bir ayrılık hikâyesi yaşayan bu çiftin değil, vagondaki diğer yolcuların hikâyeleri de bu sürenin bitimiyle birlikte sonsuza dek değişecektir. Ne var ki olaylar, umdukları biçimde gelişmez, bu sıradan görünen ayrılık hikâyesi, geri dönüşü olmayan, trajik bir sonu beraberinde getirir. Charrasın yalın ve güçlü bir dille kaleme aldığı bu roman 2003 Fnac Roman Ödülüne değer görüldü.
Sandrine ve Gabriel yirmi beş yıldır birlikte yaşayan bir çifttir. Yıpranan ilişkilerini kurtarmak için bir oyun tasarlarlar. 17.43 metrosunda, Nation Durağında buluşmak üzere sözleşirler. Metronun kapılarının kapanmasına On Dokuz Saniye vardır ve ilişkilerinin geleceğini belirleyecek olan bu on dokuz saniyedir. Ve geri sayım başlar, 19, 18, 17, 16... Ancak bu zaman dilimi aynı zamanda birçok kaderin kesişme noktasıdır. Yalnızca bir ayrılık hikâyesi yaşayan bu çiftin değil, vagondaki diğer yolcuların hikâyeleri de bu sürenin bitimiyle birlikte sonsuza dek değişecektir. Ne var ki olaylar, umdukları biçimde gelişmez, bu sıradan görünen ayrılık hikâyesi, geri dönüşü olmayan, trajik bir sonu beraberinde getirir. Charrasın yalın ve güçlü bir dille kaleme aldığı bu roman 2003 Fnac Roman Ödülüne değer görüldü.
İlk 20-30 sayfa sıkıcı bir kitap diye düşünmüştüm ama ilerleyen bölümlerde başka karakterlerin de dahil olmasıyla güzelleşti kitap. Kurgusunu çok beğendim özellikle.
131 sayfa