... Her türlü Batı düşüncesi için ortaçağı inkar etmek kendini inkar etmektir. XIII. yüzyılın yanı başımızda olduğunu söylemek bile yetmez: O bizim içimizdedir, nasıl ki bir insan geçmişini unutarak yaşadıklarından kopamazsa, biz de tarihimizi inkar ederek ondan kurtulamayız.Batı düşüncesine yeni bir biçim kazandıran ortaçağ, pek çoğumuzun sandığı gibi gerçekten de karanlık bir dönem değildir. Aksine, Platon ve Aristoteles ile doruk noktasına ulaşan antikçağ felsefesini, çağdaşı İslam uygarlığını ve Yahudi düşüncesini felsefesine katmayı başlıca hedefi haline getirecek kadar aydındı.Ortaçağ felsefesi tarihini içinden çıktığı teolojik köklerden soyutlayarak ele almak tarihsel gerçekliğe ihanet etmektir. Bu döneme nüfuz etmek, her şeyden önce teologların kaleme aldıkları metinlere, yani bugün ortaçağ felsefesi olarak adlandırdığımız büyük felsefenin yeşerdiği satırların içinde kaybolmakla mümkün olacaktır...
... Her türlü Batı düşüncesi için ortaçağı inkar etmek kendini inkar etmektir. XIII. yüzyılın yanı başımızda olduğunu söylemek bile yetmez: O bizim içimizdedir, nasıl ki bir insan geçmişini unutarak yaşadıklarından kopamazsa, biz de tarihimizi inkar ederek ondan kurtulamayız.Batı düşüncesine yeni bir biçim kazandıran ortaçağ, pek çoğumuzun sandığı gibi gerçekten de karanlık bir dönem değildir. Aksine, Platon ve Aristoteles ile doruk noktasına ulaşan antikçağ felsefesini, çağdaşı İslam uygarlığını ve Yahudi düşüncesini felsefesine katmayı başlıca hedefi haline getirecek kadar aydındı.Ortaçağ felsefesi tarihini içinden çıktığı teolojik köklerden soyutlayarak ele almak tarihsel gerçekliğe ihanet etmektir. Bu döneme nüfuz etmek, her şeyden önce teologların kaleme aldıkları metinlere, yani bugün ortaçağ felsefesi olarak adlandırdığımız büyük felsefenin yeşerdiği satırların içinde kaybolmakla mümkün olacaktır...