Aşkın (Cinsel Sevginin) Metafiziği, insanın, türün bir bireyi olarak kendi dışında bir yerde ve geçmiş zamanda yazılmış bir oyunun çaresiz edilgen aktörü olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Oyunun senaristi olmasa da amaçlarının farkında olan ödünsüz merci, İRADEdir. İrade, bütün canlı türlerin ideal tipinin korunup hayatta kalmasını sağlama kaygısı taşır. Türün bireyi (insan-hayvan) içine irade tarafından içgüdü halinde yerleştirilmiş dürtülerin doyum taleplerinin edilgen hizmetçisidir. Türün korunup devam etmesi bakımından tayin edici önem taşıyan cinsel dürtünün tamamlayıcısı cinsel sevginin, dikkatle değerlendirilmesi gereken mutlak ya da nispi özellikleri, uyulması gereken kuralları vardır; bu oyun kurallarını, türün aleyhine sonuç almaksızın, kimse ihlal edemez. Aşkın Metafiziği: Kör iradenin tutsaklığı.
Aşkın (Cinsel Sevginin) Metafiziği, insanın, türün bir bireyi olarak kendi dışında bir yerde ve geçmiş zamanda yazılmış bir oyunun çaresiz edilgen aktörü olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Oyunun senaristi olmasa da amaçlarının farkında olan ödünsüz mer... tümünü göster
Aşkın (Cinsel Sevginin) Metafiziği, insanın, türün bir bireyi olarak kendi dışında bir yerde ve geçmiş zamanda yazılmış bir oyunun çaresiz edilgen aktörü olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Oyunun senaristi olmasa da amaçlarının farkında olan ödünsüz merci, İRADEdir. İrade, bütün canlı türlerin ideal tipinin korunup hayatta kalmasını sağlama kaygısı taşır. Türün bireyi (insan-hayvan) içine irade tarafından içgüdü halinde yerleştirilmiş dürtülerin doyum taleplerinin edilgen hizmetçisidir. Türün korunup devam etmesi bakımından tayin edici önem taşıyan cinsel dürtünün tamamlayıcısı cinsel sevginin, dikkatle değerlendirilmesi gereken mutlak ya da nispi özellikleri, uyulması gereken kuralları vardır; bu oyun kurallarını, türün aleyhine sonuç almaksızın, kimse ihlal edemez. Aşkın Metafiziği: Kör iradenin tutsaklığı.
Aşkın (Cinsel Sevginin) Metafiziği, insanın, türün bir bireyi olarak kendi dışında bir yerde ve geçmiş zamanda yazılmış bir oyunun çaresiz edilgen aktörü olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Oyunun senaristi olmasa da amaçlarının farkında olan ödünsüz mer... tümünü göster
Eldeki kitabın her biri ayrı bir konuda kaleme alınmış yazıları, Türkiye'de Türkçe ile felsefe yapma çabasına kendi ölçülerinde katkıda bulunmak amacında birleşiyor. Onların "Türkiye'den Felsefe Manzaraları" adı altında toplanmasının başlıca gerekçesi budur. Bir sorunun yerel ya da evrensel olması, tek başına, onu ne "bizim felsemiz" ne de "evrensel felsefe" yapmaya yetmez. Bu nedenle burada araştırılan her sorunun, her şeyden önce, felsefi nesneleştirme tarzında ortaya konulması gerektiği bilinci daima göz önünde bulunduruluyor. Bu tarz, "Nedir?" sorusuyla başlayan kavramsal bir çalışmadır.Algısal-nesnel olanla hiçbir ilgisi bulunmayan kavramların içi boştur. Onlarla felsefe yapılamaz. Bu nedenle kavram, gönderimde bulunduğu nesnesinden koparılamaz, koparılmamalıdır. Ama bu, kavramsal-felsefi bir incelemenin nesnel araştırmadan ayrı olmadığınıda göstermez. Bu ve benzeri kaygılarla ele alınan sorunların mantıksal düşünme yoluyla işlenmesi, onlardan sonuç çıkarılması, varılan sonuçların gerekçelendirilmesi, yazıların bir diğer ortak özelliğidir. Kitap, okura sunduğu metinleri onun usunun önüne koymakla ondan eleştirel bir tutum almasını, eğilimlerinin değil, fakat düşüncelerinin yol göstericliğinde okumayı sürdürmesini kendisinden bekler. (Tanıtım Bülteninden)
Eldeki kitabın her biri ayrı bir konuda kaleme alınmış yazıları, Türkiye'de Türkçe ile felsefe yapma çabasına kendi ölçülerinde katkıda bulunmak amacında birleşiyor. Onların "Türkiye'den Felsefe Manzaraları" adı altında toplanması... tümünü göster