Islam âlemi üzerine yaptigi çalismalarla taninan Houari Touatinin Ortaçagda Islam ve Seyahat adli kitabi; 8. yüzyildan 12. yüzyila uznan bir zaman dilimindeki seyahatnamelerin kronolojik bir derlemesini yaparken, seyahatin nedenleri ve sonuçlarini da kültürel, düsünsel bir siniflandirma çerçevesinde yorumluyor. TADIMLIKALLAH KATINA ERMEKÇöle dönüs: 8. yüzyilin sonundayiz; Bedeviler arasinda arastirma yapan Irakli bir filolog onlarin çorak ülkesinde dolasirken, yolda ölmek üzere olan genç bir adama rastlar. Can çekisen adama yardim etmek ister. Ama adam kendinde degildir. O zaman dilbilimci onun yerine kelime-i sahadet getirir. Ölmek üzere olan adam kendine gelir ve sunu söyleme gücünü bulur: Benim için Allahin adini aniyorsun, ama ben Onda yaniyorum! Bu adam bir sufidir.Filoloji, siir, soyzinciri ve eski anlati uzmanlarinin zorlu Bedevi okuluna yöneldigi çagda, Islamda ortaya çikmaya baslamis yeni bir âlim sinifi da Çölü arayislarinin amaci haline getirmistir. Bu sinif, kurucu bir ötekilik arayisinda inzivaya çekilen sufilerden olusmaktadir. Çöl babalarinin izlerinden yürüyen bu sinifin üyeleri erkekler ve kadinlar baska bir antik mitosla iliski kurmaktadir. Onlar uçsuz bucaksiz çöllerde kalmayi Allaha yakinlasmanin bir biçimi haline niye ve nasil getirmistir? Bundan hangi ritüel ve entelektüel deneyimi çikarmislardir? Okuyacaginiz sayfalar bu sorulara verilebilecek yanitlarin ögelerini ararken, zahitlerin ve sufilerin seyahate yükledigi deneysel islev araciligiyla bir ilim uygulamasi olarak seyahatin kavranmasini derinlestirmeyi amaçlamaktadir.
Islam âlemi üzerine yaptigi çalismalarla taninan Houari Touatinin Ortaçagda Islam ve Seyahat adli kitabi; 8. yüzyildan 12. yüzyila uznan bir zaman dilimindeki seyahatnamelerin kronolojik bir derlemesini yaparken, seyahatin nedenleri ve sonuçlarini da kültürel, düsünsel bir siniflandirma çerçevesinde yorumluyor. TADIMLIKALLAH KATINA ERMEKÇöle dönüs: 8. yüzyilin sonundayiz; Bedeviler arasinda arastirma yapan Irakli bir filolog onlarin çorak ülkesinde dolasirken, yolda ölmek üzere olan genç bir adama rastlar. Can çekisen adama yardim etmek ister. Ama adam kendinde degildir. O zaman dilbilimci onun yerine kelime-i sahadet getirir. Ölmek üzere olan adam kendine gelir ve sunu söyleme gücünü bulur: Benim için Allahin adini aniyorsun, ama ben Onda yaniyorum! Bu adam bir sufidir.Filoloji, siir, soyzinciri ve eski anlati uzmanlarinin zorlu Bedevi okuluna yöneldigi çagda, Islamda ortaya çikmaya baslamis yeni bir âlim sinifi da Çölü arayislarinin amaci haline getirmistir. Bu sinif, kurucu bir ötekilik arayisinda inzivaya çekilen sufilerden olusmaktadir. Çöl babalarinin izlerinden yürüyen bu sinifin üyeleri erkekler ve kadinlar baska bir antik mitosla iliski kurmaktadir. Onlar uçsuz bucaksiz çöllerde kalmayi Allaha yakinlasmanin bir biçimi haline niye ve nasil getirmistir? Bundan hangi ritüel ve entelektüel deneyimi çikarmislardir? Okuyacaginiz sayfalar bu sorulara verilebilecek yanitlarin ögelerini ararken, zahitlerin ve sufilerin seyahate yükledigi deneysel islev araciligiyla bir... tümünü göster