Nelly Hannanın bu çalışmasında 17. yüzyıl Kahiresi, bir taraftan ticaret ve üretim merkezi olarak ortaya çıkarken bir taraftan da gözünü daha geniş bir dünyaya dikiyor. Gelişmemiş bir topluma sahip olarak kafalara yazılan (Osmanlı) Mısırının erken modern dönemi hakkında bizi, bulmayı ummadığımız bir modernlikle karşı karşıya bırakAN Hanna, Kahire örneğini alarak yerleşik görüşlere ve sonuçta da tarihçilerin genellikle ?Batının yükselişi? olarak tanımladıkları paradigmaya meydan okumaktadır.Son 500 yılı araştıran çağdaş tarihçilerin izlediği paradigma hâlâ ?Batının yükselişi? olarak tanımla-nabilir. ?Batının yükselişi? ifadesini kullanan bilim adamları, Kuzeybatı Avrupanın, dünyayı değiştirdiğini ve ilerlemesine neden olduğunu öne sürmektedir. ?Batının Yükselişi? paradigmasını eleştirenlere göre, bu paradigma meşru olmayan ününün avantajıyla, bazı bölgelere hoyratça davranmış ve kendi kusurlu varsayımları yüzünden gerçekleri örtbas etmiştir. İşte bu kitapta, hâkim paradigmanın birçok varsayımı sorgulanmaktadır. Profesör Hannanın bu çalışmasını okurken her okuyucu, modern dünyanın kaynağı hakkındaki görüşlerini tekrar düşünmek zorunda kalacaktır.Peter Gran
Nelly Hannanın bu çalışmasında 17. yüzyıl Kahiresi, bir taraftan ticaret ve üretim merkezi olarak ortaya çıkarken bir taraftan da gözünü daha geniş bir dünyaya dikiyor. Gelişmemiş bir topluma sahip olarak kafalara yazılan (Osmanlı) Mısırının erken modern dönemi hakkında bizi, bulmayı ummadığımız bir modernlikle karşı karşıya bırakAN Hanna, Kahire örneğini alarak yerleşik görüşlere ve sonuçta da tarihçilerin genellikle ?Batının yükselişi? olarak tanımladıkları paradigmaya meydan okumaktadır.Son 500 yılı araştıran çağdaş tarihçilerin izlediği paradigma hâlâ ?Batının yükselişi? olarak tanımla-nabilir. ?Batının yükselişi? ifadesini kullanan bilim adamları, Kuzeybatı Avrupanın, dünyayı değiştirdiğini ve ilerlemesine neden olduğunu öne sürmektedir. ?Batının Yükselişi? paradigmasını eleştirenlere göre, bu paradigma meşru olmayan ününün avantajıyla, bazı bölgelere hoyratça davranmış ve kendi kusurlu varsayımları yüzünden gerçekleri örtbas etmiştir. İşte bu kitapta, hâkim paradigmanın birçok varsayımı sorgulanmaktadır. Profesör Hannanın bu çalışmasını okurken her okuyucu, modern dünyanın kaynağı hakkındaki görüşlerini tekrar düşünmek zorunda kalacaktır.Peter Gran