Genellikle ışığın kaynağı, üreticisi olmak yerine yansıtıcısı, tüketicisi olmayı yeğleyen aydınlara (istisnalar bir kez daha kaideyi bozmaz) sahip toplumlardan biriyiz. Gelen ışığı sorgulamayan, gerçek bir ışık olup olmadığını anlamadan hesabına geçirenler aslında kendilerinden çok ait oldukları toplumlara kötülük yapmaktadırlar. Çünkü ışığın kaynağında görünenlerin gözlerine perde indiği, dünyayı açık seçik bir şekilde algılama yeteneğini yitirdikleri zaman yansıtıcı ya da tüketici konumunda bulunanların da bu süreçten kurtulmaları mümkün değildir. Özgün olmak zor bir iştir. Özellikle sosyal bilimler/insan bilimleri yaratmış ve bu alanda ışığı dünyaya yaymış olan toplumlar giderek yorulmakta ve yanılmaktadır, çünkü dünya toplumları evrensel bir konjonktürden etkilenseler bile herkes kendine özgü yerel bir tarihsel-toplumsal süreç yaşamak durumundadır. Herkes kendi sorunlarının reçetesini üretmek durumundadır. Artık alan el olmaktan kurtulmak ve yalnızca bize bu alanlarda bilimsel yöntem ve bilgiyi öğretenlere değil tüm dünyaya borçlu olduğumuz bilimsel bilgileri sunmak ve dünya toplumunun gelişmesine katkıda bulunmak zorundayız.
Genellikle ışığın kaynağı, üreticisi olmak yerine yansıtıcısı, tüketicisi olmayı yeğleyen aydınlara (istisnalar bir kez daha kaideyi bozmaz) sahip toplumlardan biriyiz. Gelen ışığı sorgulamayan, gerçek bir ışık olup olmadığını anlamadan hesabına geçirenler aslında kendilerinden çok ait oldukları toplumlara kötülük yapmaktadırlar. Çünkü ışığın kaynağında görünenlerin gözlerine perde indiği, dünyayı açık seçik bir şekilde algılama yeteneğini yitirdikleri zaman yansıtıcı ya da tüketici konumunda bulunanların da bu süreçten kurtulmaları mümkün değildir. Özgün olmak zor bir iştir. Özellikle sosyal bilimler/insan bilimleri yaratmış ve bu alanda ışığı dünyaya yaymış olan toplumlar giderek yorulmakta ve yanılmaktadır, çünkü dünya toplumları evrensel bir konjonktürden etkilenseler bile herkes kendine özgü yerel bir tarihsel-toplumsal süreç yaşamak durumundadır. Herkes kendi sorunlarının reçetesini üretmek durumundadır. Artık alan el olmaktan kurtulmak ve yalnızca bize bu alanlarda bilimsel yöntem ve bilgiyi öğretenlere değil tüm dünyaya borçlu olduğumuz bilimsel bilgileri sunmak ve dünya toplumunun gelişmesine katkıda bulunmak zorundayız.