Uzun süre Afrikada yaşamış olan Richard Hannay İngiltereye döndüğünde kendini, tüm Avrupayı savaşa sürükleye-cek sansasyonel bir komplonun içinde bu-lur. Dairesinde bir cesetle karşılaşan Hannayin, hem komplocuların hem de ülkenin polis kuvvetlerinin dikkatini çekmesiyle öykü nefes kesici bir takibe dönüşür. Birinci Dünya Savaşının başlamasından hemen önceki yaz aylarında geçen Otuz Dokuz Basamak, şimdiye kadar yazılmış en iyi ve en başarılı gerilim hikâyelerinden biri kabul edilir. Otuz Dokuz Basamakın önemi, sadece ilk gerçek casus macerası olması değil, aynı zamanda o dönedeki sosyal ve politik olayları yansıtmış olmasıdır. Buchanın bazı varsayımları bugün sorgulanabilir, ama bu varsayımların o dönemin ve Buchanın ait olduğu sınıfın özellikleri olduğu unutulmamalıdır. Otuz Dokuz Basamak birçok kez filme alınmıştır, fakat hala beyaz perdeye ilk aktarımı olan, Alfred Hitchcockun yönettiği, başrolünü Robert Donatın oynadığı siyah beyaz versiyonu en iyisidir. Heyecanlı bir tavırla Kapı kilitli mi, diye sordu ve kapının zincirini kendi elleriyle taktı. Çok üzgünüm, dedi mahcup bir tavırla, Bu büyük bir küstahlık, ama siz bunu an-layabilecek bir adama benziyorsunuz. İşler sarpa sarmaya başladığından beri, bir haftadır aklımda siz varsınız. Bana bir iyilik yapar mısınız?Sizi dinleyebilirim, dedim. Ancak bunun için söz verebilirim. Bu sinirli adamın tuhaf tavırları beni germeye başlamıştı. Komşum, yanında duran sehpadaki içki tepsisinden kendisi için sert bir viski soda hazırladı. Bardağı üç yudumda bitirdi ve sehpaya koyarken çatlattı. Özür dilerim, dedi, Bu akşam biraz huzursuzum. Çünkü şu anda ben ölü bir adamım.Koltuğa oturup pipomu yaktım. Bu nasıl bir his, diye sordum. Artık delinin tekiyle uğraştığımdan oldukça emindim.Yorgun yüzünde bir gülümseme belirdi. Hayır, henüz delirmedim. Bakın bayım, bir süredir sizi izliyordum ve serinkanlı biri olduğunuzu düşünüyorum. Ayrıca dürüst biri olduğunuzu ve cesaret gerektiren işlerden korkmayacağınızı da düşünüyorum. Size sırrımı anlatacağım. Şu anda dünyadaki herkesten daha çok yardıma ihtiyacım var ve size güvenip güvenemeyeceğimi bilmem gerekiyor.
Uzun süre Afrikada yaşamış olan Richard Hannay İngiltereye döndüğünde kendini, tüm Avrupayı savaşa sürükleye-cek sansasyonel bir komplonun içinde bu-lur. Dairesinde bir cesetle karşılaşan Hannayin, hem komplocuların hem de ülkenin polis kuvvetlerinin dikkatini çekmesiyle öykü nefes kesici bir takibe dönüşür. Birinci Dünya Savaşının başlamasından hemen önceki yaz aylarında geçen Otuz Dokuz Basamak, şimdiye kadar yazılmış en iyi ve en başarılı gerilim hikâyelerinden biri kabul edilir. Otuz Dokuz Basamakın önemi, sadece ilk gerçek casus macerası olması değil, aynı zamanda o dönedeki sosyal ve politik olayları yansıtmış olmasıdır. Buchanın bazı varsayımları bugün sorgulanabilir, ama bu varsayımların o dönemin ve Buchanın ait olduğu sınıfın özellikleri olduğu unutulmamalıdır. Otuz Dokuz Basamak birçok kez filme alınmıştır, fakat hala beyaz perdeye ilk aktarımı olan, Alfred Hitchcockun yönettiği, başrolünü Robert Donatın oynadığı siyah beyaz versiyonu en iyisidir. Heyecanlı bir tavırla Kapı kilitli mi, diye sordu ve kapının zincirini kendi elleriyle taktı. Çok üzgünüm, dedi mahcup bir tavırla, Bu büyük bir küstahlık, ama siz bunu an-layabilecek bir adama benziyorsunuz. İşler sarpa sarmaya başladığından beri, bir haftadır aklımda siz varsınız. Bana bir iyilik yapar mısınız?Sizi dinleyebilirim, dedim. Ancak bunun için söz verebilirim. Bu sinirli adamın tuhaf tavırları beni germeye başlamıştı. Komşum, yanında duran sehpadaki içki tepsisinden kendisi için sert bir viski soda hazırladı... tümünü göster