Oyun Dürtüsü

Kartallar ve Melekler ile tanıdığımız Juli Zeh bu romanında Bonnda bir özel okulda birbiriyle karşılaşan iki sıradışı öğrencinin, fikirlerin, ideo-lojilerin, dinlerin, barışa inancın, insan haklarının ve demokrasinin yerine pragmatizmi koymuş olan Ada ile Alevin öyküsünü anlatıyor. Babasından, insanların kararlarının aslında mükemmel prova edilmiş bir oyun olduğunu öğrenmiş olan ve oyunun, kendisine kalan son varoluş şekli olduğunu düşünen yarı Mısırlı Alev ile kendi kendini yaratmanın o yalancı, çekici, kolaycı yolu olan nitelik edinmeyi gereksiz bulan, aptallığa duyduğu nefreti zehir gibi sözlerle dile getiren Adanın öyküsünü... Kendilerini nihilistlerin torunlarının çocukları olarak tanımlayan bu ikili, tüm değer yargıları ellerinden alınmış olanların elinde kalan tek şey olan oyun dürtülerini Polonyadan iltica etmiş olan öğretmenleri üzerinde tatmin etmeye karar vererek Adaya olan ilgisini kötüye kullandıkları Smuteke şantaj yapmaya başlar.Zeh, iyi-kötü ayrımının yerini işlevsel-işlevsel olmayan ayrımına bırakmış, ahlağın bir endüstri normuna dönüşmüş olduğu ve gerçekliğin, kendi kopyalarını taklit ettiği çağımızda, insani bir şey hissedebilmek için kalp piline gerek duyan neslin bu iki üyesiyle ölümden önce bir hayatın varolduğuna inanan Smutekin yaşadıklarını anlatırken, bir yandan da Greenpeace ile El Kaide, Hollywood ile 11 Eylül arasındaki bağlantılara da değinerek dünyamızın bugünkü durumuna, toplumların yapısına ve insanlar arasındaki ilişkilere alışılmışın dışında bir bakış açısı sunuyor. Hukuk eğitimi de görmüş olan ve gerek analiz yeteneği gerekse üslubu ile eleştirmenlerin takdirini kazanan yazar, bu romanda değerler ve yasaların değişen zaman karşısındaki durumunun yanı sıra adalet, hukuk, dil ve gerçeklik kavramlarını da sorguluyor.

Kartallar ve Melekler ile tanıdığımız Juli Zeh bu romanında Bonnda bir özel okulda birbiriyle karşılaşan iki sıradışı öğrencinin, fikirlerin, ideo-lojilerin, dinlerin, barışa inancın, insan haklarının ve demokrasinin yerine pragmatizmi koymuş olan Ada ile Alevin öyküsünü anlatıyor. Babasından, insanların kararlarının aslında mükemmel prova edilmiş bir oyun olduğunu öğrenmiş olan ve oyunun, kendisine kalan son varoluş şekli olduğunu düşünen yarı Mısırlı Alev ile kendi kendini yaratmanın o yalancı, çekici, kolaycı yolu olan nitelik edinmeyi gereksiz bulan, aptallığa duyduğu nefreti zehir gibi sözlerle dile getiren Adanın öyküsünü... Kendilerini nihilistlerin torunlarının çocukları olarak tanımlayan bu ikili, tüm değer yargıları ellerinden alınmış olanların elinde kalan tek şey olan oyun dürtülerini Polonyadan iltica etmiş olan öğretmenleri üzerinde tatmin etmeye karar vererek Adaya olan ilgisini kötüye kullandıkları Smuteke şantaj yapmaya başlar.Zeh, iyi-kötü ayrımının yerini işlevsel-işlevsel olmayan ayrımına bırakmış, ahlağın bir endüstri normuna dönüşmüş olduğu ve gerçekliğin, kendi kopyalarını taklit ettiği çağımızda, insani bir şey hissedebilmek için kalp piline gerek duyan neslin bu iki üyesiyle ölümden önce bir hayatın varolduğuna inanan Smutekin yaşadıklarını anlatırken, bir yandan da Greenpeace ile El Kaide, Hollywood ile 11 Eylül arasındaki bağlantılara da değinerek dünyamızın bugünkü durumuna, toplumların yapısına ve insanlar arasındaki ilişkilere alışılmışın dışında... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-342-610-7

Etiketler: roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

annasophia Ecavuslu
2 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski