Oyunlar 4 Demokles`in Kılıcı

Güçlü bir dramatik yapı, çok kişili doğal bir diyalog akışı, zehir zıkkım politik eleştiriden toplum sorunlarının kökenine inen bir dram anlayışı...Nâzım Hikmet, şairliğine eş bir oyun yazarı olduğunu da gözler önüne seriyor.Nâzım Hikmet Külliyatında... TADIMLIKKIZ : Kasabadaki bütün inekleri boğazlamaya kalkışırsan...ŞOFÖR : Bütün ineklerden bana ne!.. Senin ineğini... Sizin ineğinizi...KIZ : Bizim ineğimizin öteki ineklerden farkı?ŞOFÖR : Siz soycak inekçiliğe hevesliymişsiniz çoktan...KIZ : Annem geliyor... Git...ŞOFÖR : Gelsin, konuşacağım...KIZ : Sakın ha... Kafana bir şey indirir... Pazar yerinde elâleme rezil eder seni sütçü karı... Git...ŞOFÖR : İnek...KIZ : Utanmıyor musun?ŞOFÖR : Küfretmedim. İnek. İneğiniz diyecektim...KIZ : Git...(Şoför gider. Kız, Şoföre doldurduğu, fakat onun içmediği bardağı alır, bir yudum tadar. Masaya bırakır. Ana girer.)ANA : (Bardağa işaretle) O ne?KIZ : Bir müşteri istedi...ANA : Eeee?KIZ : İçmeden gitti...ANA : Tattı da beğenmedi mi?KIZ : Tatmadı bile...ANA : Parasını verdi mi?KIZ : Vermedi...ANA : Deli mi ne... Niye istemedin parasını?KIZ : İçmedi ki...ANA : Olsun... Ismarlamış ya... Yoksa ısmarlamadı da sen kendin mi teklif ettin?KIZ : Bilmiyorum... Unuttum... Sen niye geldin?.. Böyle ikide bir bürodaki işini bırakıp pazar yerine koşarsan...ANA : Öğle tatili...KIZ : Olsun... İşinden çok ineğini, sütünü düşünüyor kocakarı diye seni kov...ANA : Anana kocakarı demeye utanmıyor musun?KIZ : Ben değil, onlar diyecek...ANA : Kimse işimden kovamaz beni... Ben işimi namusumla gördükten sonra... İneğimden herkese ne!.. Kimin ineği yok ki... Elbette herkesin ineği yok... ama köpeği var, kedisi var, saksısı var, ne bileyim işte vazgeçemediği bir şeysi var...KIZ : Artık inekten vazgeçemezsin...ANA : Sen vazgeçebilir misin? Gözünün önüne getir... Getirdin mi? Düşün... Onsuz yapabilir miyiz?..KIZ : (Hafifçe kederle gülümser.) Hayır... Yapamayız... Biz ineksiz yapamayız...ANA : Gördün mü ya...(Ana güğüme bakar.)ANA : Pek bir şey de satamamışsın...KIZ : Bugün alışveriş durgun... (Öğretmen girer.)ÖĞRETMEN : Merhaba, efendim, merhaba...ANA : Buyrun... İnek sütü içmemekte hep böyle ayak direyecek misiniz?ÖĞRETMEN : Hayır... İnatçı değilim... Ve fakat ihtiyatı severim... Hayatımda bir değişiklik yapmadan önce enine boyuna ölçüp biçmeyi zaruri görürüm... (Şemsiyesini işaretle) Şunu, malumunuz, arzetmiştim, vitrinde gördüm, pek latif, pek faydalı bir eşya gibi duruyordu, hemen aldım. O günden beri ise yağmur yağmıyor...KIZ : Talihiniz yokmuş...ÖĞRETMEN : Bekleyeceğim... Deneyeceğim... Dediğiniz gibi inek sütü keçi sütünden iyi gelirse mideme, bittabii inek sütünü tercihan sizden alacağım...ANA : Teşekkür ederiz...ÖĞRETMEN : Hazır karşılaşmışken nazik iki konuya temas etmek istiyorum... (Etrafına kuşkuyla bakınır.)ANA : Buyrunuz...(Öğretmen etrafına bakınmakta devam eder.) ANA : Birisini mi arıyorsunuz? KIZ : Şimdi buradaydı...ÖĞRETMEN : Kim?KIZ : Siz kimi arıyordunuz?ÖĞRETMEN : Hiç kimseyi... Sadece etrafı... kolluyorum... Zira arzedeceğim meselelerden biri her türlü suitefsire, haksız yere de olsa, müsaittir... (Susar, sonra ansızın ve sesini alçaltarak) Hayvanın gıda meselesini nasıl hallediyorsunuz? Ne yiyor sizinki?

Güçlü bir dramatik yapı, çok kişili doğal bir diyalog akışı, zehir zıkkım politik eleştiriden toplum sorunlarının kökenine inen bir dram anlayışı...Nâzım Hikmet, şairliğine eş bir oyun yazarı olduğunu da gözler önüne seriyor.Nâzım Hikmet Külliyatında... TADIMLIKKIZ : Kasabadaki bütün inekleri boğazlamaya kalkışırsan...ŞOFÖR : Bütün ineklerden bana ne!.. Senin ineğini... Sizin ineğinizi...KIZ : Bizim ineğimizin öteki ineklerden farkı?ŞOFÖR : Siz soycak inekçiliğe hevesliymişsiniz çoktan...KIZ : Annem geliyor... Git...ŞOFÖR : Gelsin, konuşacağım...KIZ : Sakın ha... Kafana bir şey indirir... Pazar yerinde elâleme rezil eder seni sütçü karı... Git...ŞOFÖR : İnek...KIZ : Utanmıyor musun?ŞOFÖR : Küfretmedim. İnek. İneğiniz diyecektim...KIZ : Git...(Şoför gider. Kız, Şoföre doldurduğu, fakat onun içmediği bardağı alır, bir yudum tadar. Masaya bırakır. Ana girer.)ANA : (Bardağa işaretle) O ne?KIZ : Bir müşteri istedi...ANA : Eeee?KIZ : İçmeden gitti...ANA : Tattı da beğenmedi mi?KIZ : Tatmadı bile...ANA : Parasını verdi mi?KIZ : Vermedi...ANA : Deli mi ne... Niye istemedin parasını?KIZ : İçmedi ki...ANA : Olsun... Ismarlamış ya... Yoksa ısmarlamadı da sen kendin mi teklif ettin?KIZ : Bilmiyorum... Unuttum... Sen niye geldin?.. Böyle ikide bir bürodaki işini bırakıp pazar yerine koşarsan...ANA : Öğle tatili...KIZ : Olsun... İşinden çok ineğini, sütünü düşünüyor kocakarı diye seni kov...ANA : Anana kocakarı demeye utanmıyor musun?KIZ : Ben değil, onlar diyecek...ANA : Kimse işimden... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975083981

Etiketler: senaryo-oyun

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Dicle Gündoğdu yamak Misafir Çocuk amok koşucusu hypatia
8 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski