Adam Şenel, sanki resmi ve gayri resmi iki hayatı olan bir şizofren...Ozmos Kronos ise cansız araçların yerini canlıların aldığı bir düşgücü ülkesinde, amaç-araç ve etik sorunun irdelendiği bir ütopya...Şenel düşünce serüveninin bu noktasında bazı sorunların çözümsüz olduğunu, bazı sorunları çözemeyeceğini, bazılarının ise aslında sorun olmadıklarını anlayarak her şeyin hesabını yapan insanların pek yanaşmadıkları çetin bir sorunu, yaşamla hesaplaşmayı tartışmaya girişiyor...Ozmos Kronosta yaratmanın özgürleştirici, yaratılmanın tutsaklaştırıcı yanlarına dikkat çekerek şu tip sorular soruyor: Yaşadığımız kendi yaşamımız mı yoksa bize verilen rolü mü oynamaktayız?, yazgımızı kendimiz yazabilir miyiz?, insan amaç mıdır araç mıdır?, amaç-araç ilişkisi nedir?
Adam Şenel, sanki resmi ve gayri resmi iki hayatı olan bir şizofren...Ozmos Kronos ise cansız araçların yerini canlıların aldığı bir düşgücü ülkesinde, amaç-araç ve etik sorunun irdelendiği bir ütopya...Şenel düşünce serüveninin bu noktasında bazı sorunların çözümsüz olduğunu, bazı sorunları çözemeyeceğini, bazılarının ise aslında sorun olmadıklarını anlayarak her şeyin hesabını yapan insanların pek yanaşmadıkları çetin bir sorunu, yaşamla hesaplaşmayı tartışmaya girişiyor...Ozmos Kronosta yaratmanın özgürleştirici, yaratılmanın tutsaklaştırıcı yanlarına dikkat çekerek şu tip sorular soruyor: Yaşadığımız kendi yaşamımız mı yoksa bize verilen rolü mü oynamaktayız?, yazgımızı kendimiz yazabilir miyiz?, insan amaç mıdır araç mıdır?, amaç-araç ilişkisi nedir?
Tabutlar,eski ev eşyaları müzelik.
Genetik şifrelerin çözüldüğü,tek hücreli canlıların eşyalara dönüştürüldüğü,hücre yenileme ve klonlama ile ölüm ve yaşlanmanın tarihe karıştığı bir dönem.
Savaş utanılacak bir olgu halinde.
Yıprandıkça kendilerini yenileyen,kirlendikçe temizleyen giysiler,ışığa ve uzaklığa göre kendini ayarlayan canlı lensler,organik evler,yaratılan mitolojik varlıklar.(Şahmeran,Anubis,Pegasus,Sfenks,Janus,Melek,Minotauros).
Bellekler dahil her şey yeni bedene(klona) aktarılabiliyor.
Bilimsel terimler ağır basıyor kitapta.İnsanlığın geçmiş olduğu aşamaları,evrimleri ve devrimleri anlatıyor.
Kitapta altı çizilesi sözcükler var.Üstelik düşündürücü;
...Diyelim ki bilmediğimiz 'salt tin' var.En küçük nitelikleri örneğin sayıları,renkleri bile kavrayabilen beynimiz bu büyük niteliği de kavrayabilmeli.
...Onun varlığını hiçbir beyin yadsımamalıydı.Tek,gerçek bir tanrı olsaydı,insanlık boyunca bazı kafalarda totemler,tanrıaltı tinsel düşler....cirit atmazdı.
....İmparator yanında başka imparator ister mi?
...Kadınlarda bu topluluklarda yaşamları boyunca ard arda gebe bırakıldı.Birer insan fabrikası gibi çalıştırıldı.Öyle ki ekonomi politik terimleriyle kavramlaştırılarak 'araç yapan araçlar' durumunda bulundukları söylenebilir.
...Sözde kutsal saydıkları kadına amaç olma hakkını tanımayacaklardı.Hatta bir peygamber onu mülk sayacaktı.Kadınlar sizin tarlanızdır,onları dilediğiniz gibi ekin diye buyruk çıkaracaktı.
...Organik devrim öncesi emekçiler hafta boyunca araç gibi kullanılacaklardı.Hafta sonunda bu gerçeği unutturmak için ruhları yıkanacaktı.Kendilerine 'patronun değil,tanrının kulu' oldukları anlatılacaktı.
...Mutluluk 'manada diyor,insanları madde ile sınıyorsunuz.Bu dünya cehennemi yaşattığınız uşağınızı,öte dünya cenneti ile avutuyorsunuz.
Dinleri,inançları,kutsal değerleri;amaç-araç,neden-sonuç ile sınırlandırıp açıkladığı için yetersizdi.
Yine de bu ütopik denemeyi kesinlikle tavsiye ederim.