Avni Arbaş, Zerrin ve Derya’nın Öyküsü
Yaşamı acılar ve trajik olaylarla dolu bir ressamın sürgün yılları…
Türk resim tarihine damgasını vurmuş olan Avni Arbaş’ın 84 yıllık maceralı yaşamı Paris’te sürgünde geçti. Doğum sırasında eşini de yitiren Arbaş, yıllar sonra ülkeye dönebildi.
Fransa’da Pablo Picasso, Nâzım Hikmet, Abidin Dino, Fikret Muallâ, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Pertev Naili Boratav ve Hasan Ali Yücel’le sıcak dostluklar kurdu, sanatla iç içe coşkulu yıllar geçirdi.
Annesinin adını taşıyan kızı Zerrin Arbaş ise, babasına ancak 22 yaşında kavuşabildi. 18 yaşında Amerika’da Uluslararası Güzellik Yarışması’na katılan Zerrin, orada Kızılderili kökenli ünlü bir sinema ve TV oyuncusuyla evlendi. Sonra yaşamını İstanbul’da sinema ve televizyon alanında başarıyla sürdürdü.
Zerrin’in kızı Derya Arbaş da sevilen bir sinema sanatçısı oldu. Ama ne yazık ki o da büyükbabasından beş gün sonra, 2003’te aramızdan ayrıldı.
Bir solukta okunan bu kitaptaki trajik olaylar ve buruk anılar, okuru Hıfzı Topuz’un usta kalemiyle bir dönemin canlı sanat ortamına götürüyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Avni Arbaş, Zerrin ve Derya’nın Öyküsü
Yaşamı acılar ve trajik olaylarla dolu bir ressamın sürgün yılları…
Türk resim tarihine damgasını vurmuş olan Avni Arbaş’ın 84 yıllık maceralı yaşamı Paris’te sürgünde geçti. Doğum sırasında eşini de yitiren Arbaş, yıllar sonra ülkeye dönebildi.
Fransa’da Pablo Picasso, Nâzım Hikmet, Abidin Dino, Fikret Muallâ, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Pertev Naili Boratav ve Hasan Ali Yücel’le sıcak dostluklar kurdu, sanatla iç içe coşkulu yıllar geçirdi.
Annesinin adını taşıyan kızı Zerrin Arbaş ise, babasına ancak 22 yaşında kavuşabildi. 18 yaşında Amerika’da Uluslararası Güzellik Yarışması’na katılan Zerrin, orada Kızılderili kökenli ünlü bir sinema ve TV oyuncusuyla evlendi. Sonra yaşamını İstanbul’da sinema ve televizyon alanında başarıyla sürdürdü.
Zerrin’in kızı Derya Arbaş da sevilen bir sinema sanatçısı oldu. Ama ne yazık ki o da büyükbabasından beş gün sonra, 2003’te aramızdan ayrıldı.
Bir solukta okunan bu kitaptaki trajik olaylar ve buruk anılar, okuru Hıfzı Topuz’un usta kalemiyle bir dönemin canlı sanat ortamına götürüyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Yine bir belgesel roman, yine Hifzi Topuz. Bu kez kaleminden Türk resim tarihine damga vuran Avni Arbaş 'in hayat hikayesi dökülmüş.
Unlu ressam Avni Arbaş 'in , kizi Zerrin Hanım 'in , torunu Derya'nin yasam öykülerini ele almış Hifzi Topuz. Yakin arkadaşları olmasi münasebetiyle , yasam oykulerini tüm şeffaflığı ile sergilemis.
Avni Arbaş da siyasi sebeplerden dolayi hayatini sürgünde gecirmek zorunda kalan ( buyuk kismini ) yetiştirdiğimiz değerlerden. Resim denilince akla ilk gelenlerden.
Ama Hifzi Topuz'a bu kitap ozelinde getireceğim en buyuk elestiri , eserin biyografik niteliklerden cok, Avni Arbaş 'in sanatindan çok magazinsel yönünü okuyucuya aktarmasi.
Bu noktada kendinize iki soru sorunca , okuduktan sora degerlendirmeyi buna paralel olarak yaparsiniz.
Birincisi : Bu kitabi Avni Arbaş 'in sanat tarihindeki yerini öğrenmek icin mi okuyorum?
Ikincisi : Kurgusal ogelerle desteklenmis, biyografik bir eser olmamasi beklentilerimi ne derecede karsilar ?
Ben birinci amacla okudum ve ne yazik ki istediğimi bulamadim. Ha bu kurgusal yonde sunulmuş bir eser, oyle oku o zaman kardesim dersen de verecegim cevap : "Çok yavan kalmış. " olur.
Avni Arbaş 'in ozellikle aşk hayati , tipki kizi ve torunununku gibi yogun ve karmaşık. Evlenip bosanmalar oldukca fazla. Bir turlu rayina oturmayan birliktelikler. Ve oldukca fazla unlu simanin, ismin geçtiği bir hayat.
176 sayfa
Nisan2019 tarihinde, Remzi Kiyabevi tarafından yayınlandı