ALDIĞI ÖDÜLLER: 1946 Nobel Edebiyat Ödülü Çarklar Arasında adlı romanında olduğu gibi özyaşamöyküsel öğelerin ağır bastığı Peter Camenzind, yazarı Hermann Hesseyi bir anda üne kavuşturan ilk romanı. İsviçreli bir çiftçinin oğlu olan Peter, gençliğini ücra bir köyde geçirdikten sonra üniversite öğrenimi sırasında edebiyatla ilgilenir. Birlikte yaptıkları bir yolculuk sırasında müzisyen arkadaşı Richardın boğularak ölmesi ve kadınlarla olan ilişkilerindeki beceriksizliği onu mutsuzluğa sürükler. Edebiyat alanındaki başarıları ise depresyondan ve alkol bağımlılığından kurtaramaz onu. Sonunda özüne döner. Peter Camenzindin hoşnutsuzluğu ve arayışı, siyasal koşullara yönelik değil; kısmen yapabileceğinden fazlasını istediği kendine, kısmen de gençlere özgü biçimde eleştirdiği topluma yönelik. Tanımak için fazla fırsat bulamadığı dünya ve insanlık, onun gözünde fazlasıyla doygun, fazlasıyla kendini beğenmiş, fazlasıyla düz ve standart. Peter, onlardan daha özgür, daha hareketli, daha güzel, daha soylu yaşamak istiyor; başından beri kendisiyle dünya arasında uyum olmadığını düşünüyor; oysa o dünyanın kendisini ne kadar çektiğini ve baştan çıkardığını fark etmiyor. Bu derin ve ustalıkla yaratılmış öyküyü, içerdiği insanlık için seviyorum. İçindeki bazı şeyler, benim kendi çocukluğumda hissettiğim ve sonra yitirdiğim şeyler... Ve sonra o iki aşk sahneki: bunlar tıpkı benim kendi hayatımda yaşadığım olaylar gibi.
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1946 Nobel Edebiyat Ödülü Çarklar Arasında adlı romanında olduğu gibi özyaşamöyküsel öğelerin ağır bastığı Peter Camenzind, yazarı Hermann Hesseyi bir anda üne kavuşturan ilk romanı. İsviçreli bir çiftçinin oğlu olan Peter, gençliğini ücra bir köyde geçirdikten sonra üniversite öğrenimi sırasında edebiyatla ilgilenir. Birlikte yaptıkları bir yolculuk sırasında müzisyen arkadaşı Richardın boğularak ölmesi ve kadınlarla olan ilişkilerindeki beceriksizliği onu mutsuzluğa sürükler. Edebiyat alanındaki başarıları ise depresyondan ve alkol bağımlılığından kurtaramaz onu. Sonunda özüne döner. Peter Camenzindin hoşnutsuzluğu ve arayışı, siyasal koşullara yönelik değil; kısmen yapabileceğinden fazlasını istediği kendine, kısmen de gençlere özgü biçimde eleştirdiği topluma yönelik. Tanımak için fazla fırsat bulamadığı dünya ve insanlık, onun gözünde fazlasıyla doygun, fazlasıyla kendini beğenmiş, fazlasıyla düz ve standart. Peter, onlardan daha özgür, daha hareketli, daha güzel, daha soylu yaşamak istiyor; başından beri kendisiyle dünya arasında uyum olmadığını düşünüyor; oysa o dünyanın kendisini ne kadar çektiğini ve baştan çıkardığını fark etmiyor. Bu derin ve ustalıkla yaratılmış öyküyü, içerdiği insanlık için seviyorum. İçindeki bazı şeyler, benim kendi çocukluğumda hissettiğim ve sonra yitirdiğim şeyler... Ve sonra o iki aşk sahneki: bunlar tıpkı benim kendi hayatımda yaşadığım olaylar gibi.
Hermann Hesse'nin ilk kitabıdır ve buna rağmen mükemmeldir.
çok güzel betimlemelere ve diğer söz sanatlarına sahip bir kitap pastorallik fışkırıyor :)
Herman HEsse'nin şiirlerinden sonra yazdığı ve benim okuduğum ilk kitabı. Oldukça edebi ve baş karakterin içsel monoloğu ruhsal doluluğu gezgin ruhlu yaşam tarzı benim için kitabı oldukça çekici kıldı. Okuması çok keyifli bir eser. Doğup büyüdüğü küçüçük kasabadan dünyaya yayılan ancak zaten kendi içinde bin dünya taşıyan biri Peter. Duygularıma hitap eden de çok anlatı yakaladım. Bu kitabı daha da sürükleyici yaptı benim için
Ciltsiz, 4.Baskı, 207 sayfa
15Kasım2017 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı