\n\nÖnce annesini sonra da babasını kaybeden Pollyanna, babasından öğrendiği mutluluk oyunu ile hayata bağlanır.\n\n\n\nPollyanna ne ertesi gün ne de daha sonraki gün okula gidebildi. Genelde hep derin bir uykuda olduğundan bunu pek fark edemedi. Ama kendine geldiği zamanlarda, peşpeşe sorular soruyordu. Bir hafta kadar, hiçbir şey anlayamadı Pollyanna. Sonra ateşi düştü, ağrıları hafifledi ve bilinci tamamen yerine geldi. İşte o zaman, ona olan bitenleri yeni baştan anlatmak zorunda kaldılar.\n\nMEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.\n\n\n\nAnnesi ve babasını kaybeden küçük Pollyanna teyzesi ile birlikte yaşamaya başlar. Küçük kızın mutluluk oyununda üzüntüye yer yoktur. Pollyannanın gelişi ile herkesin hayatı değişir.\n\nPollyanna annesini ve babasını kaybedince teyzesinin yanında yaşamaya başlar. Teyzesi önceleri küçük Pollyannaya yakınlık göstermez. Ancak zamanla herkes gibi o da küçük kızı ne kadar sevdiğini anlar. Pollyannanın mutluluk oyunu sayesinde mutsuz görünen bir çok kişinin hayatı değişir. Ancak bir gün Pollyanna tehlikeli bir kaza geçirir. Artık her şey çok farklıdır.\n\nBir haziran sabahı Bn. Polly Harrington telaşla mutfaktan içeri girdi. Oysa, böyle davranmak hiç de adeti değildi. O gün nedense, pek tedirgin, pek de telaşlı görünüyordu. Nancy, yıkadığı tabakları durularken, şaşırarak başını kaldırdı. Buraya geleli ancak iki ay olmuştu ama, bu süre hanımının telaşı hiç sevmediğini öğrenmesine yetmişti...\n\n\n\nYazıldığı yıldan beri birçok dile çevrilen ve çocukların çok sevdiği yapıtların başında gelen Pollyanna, ülkemizde de en çok okunan klasik çocuk romanlarından biri. Babası öldükten sonra, teyzesinin yanında yaşamaya başlayan Pollyanna, sıkıntılarının üstesinden gelmek için bir oyun oynar: Mutluluk Oyunu. Çevresindeki pek çok insana bu oyunu öğreterek, onların hayata daha mutlu bakmalarını sağlar.\n\nMillî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eser in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.\n\n1907de Eleanor Hodgman Porter, Miss Billy adlı genç kızın öykülerini anlatan üç kitap yayımladıktan sonra bir başka kızın, Pollyanna Whitterın öyküsünü yazmaya karar verir; bu, bir çocuk klasiğinin doğduğu andır. Pollyanna 1913 yılında okuyucu ile tanışır tanışmaz övgülerle karşılaşır. Anne ve babasını kaybetmiş olan Pollyanna, Beldingsville adlı küçük kente, teyzesinin yanına gider. Asık suratlı, işgüzar, dediğim dedik, sevgisini gizlemeyi erdem sayan bu kadın, Pollyannanın herkese bulaşan iyimserliği karşısında bocalayıp duracaktır. Pollyanna dertli, yalnız, hasta, karamsar, hayattan umudunu kesmiş insanlara bardağın dolu olan yarısını görmeyi öğretecektir. Sinemaya, çizgi filmlere ve tiyatroya uyarlanan bu çocuk klasiğinin küçük kahramanının adı; iyimser, en olumsuz durumda bile mutluluk bulan ve saçan, biraz da mutlu olduğuna kendini ve çevresini inandıran insanların davranışlarını tanımlayan polyannacılık kavramını bizim dilimize bile sokmuştur. Tünelin ucundaki ışık.\n\nSınır tanımayan ve çocuk düşlerine misafir olan kitaplar ve kahramanlar vardır. Beyaz Düşler Dizisindeki kitaplar işte onlardan bazıları.\n\n
\n\nÖnce annesini sonra da babasını kaybeden Pollyanna, babasından öğrendiği mutluluk oyunu ile hayata bağlanır.\n\n\n\nPollyanna ne ertesi gün ne de daha sonraki gün okula gidebildi. Genelde hep derin bir uykuda olduğundan bunu pek fark edemedi. Ama kendine geldiği zamanlarda, peşpeşe sorular soruyordu. Bir hafta kadar, hiçbir şey anlayamadı Pollyanna. Sonra ateşi düştü, ağrıları hafifledi ve bilinci tamamen yerine geldi. İşte o zaman, ona olan bitenleri yeni baştan anlatmak zorunda kaldılar.\n\nMEB Talim ve Terbiye Kurulunun 2243 sayılı Tebliğler Dergisinde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.\n\n\n\nAnnesi ve babasını kaybeden küçük Pollyanna teyzesi ile birlikte yaşamaya başlar. Küçük kızın mutluluk oyununda üzüntüye yer yoktur. Pollyannanın gelişi ile herkesin hayatı değişir.\n\nPollyanna annesini ve babasını kaybedince teyzesinin yanında yaşamaya başlar. Teyzesi önceleri küçük Pollyannaya yakınlık göstermez. Ancak zamanla herkes gibi o da küçük kızı ne kadar sevdiğini anlar. Pollyannanın mutluluk oyunu sayesinde mutsuz görünen bir çok kişinin hayatı değişir. Ancak bir gün Pollyanna tehlikeli bir kaza geçirir. Artık her şey çok farklıdır.\n\nBir haziran sabahı Bn. Polly Harrington telaşla mutfaktan içeri girdi. Oysa, böyle davranmak hiç de adeti değildi. O gün nedense, pek tedirgin, pek de telaşlı görünüyordu. Nancy, yıkadığı tabakları durularken, şaşırarak başını kaldırdı. Buraya geleli ancak iki ay olmuştu ama, bu süre hanımının tela... tümünü göster
İlk kitabım,ilk göz ağrım.Hala ne zaman sıkılsan bir daha karıştırırım sayfalarını.
güzellllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D:D
Kişiliğimi şekillendiren kitaplardan birisi :)
Kaç yaşında okuduğumu hatırlamıyorum ama o son sayfayı okuduğumu dün gibi hatırlıyorum o Pollyannacılık hala bilinçaltımda bir yerlerde. ;)