Entelektüel dönem -bana kalırsa- 1980lerin ortasında tamamlandı. 1979da başlayan büyük Yeni Sağ dalga, 1959 Küba Devrimiyle başlayan ve bütün bir 1960larla 1970leri kasıp kavurmuş olan sol dalgayı kırdı. Bu, öz olarak siyasalın sonu demekti. 1980lerin ortasında sarsılan bu çerçevenin yerini, Yeni Sağ politikaları meşru kılan bir ideolojik anlayışa uygun bir düşünsel ve zihinsel açılımla, post-modernlik aldı. Fakat post-modern yaklaşım siyasal ve bürokratik bir modernitenin sonuna işaret ederken, genel bir sistematik olarak modernitenin sonu anlamına da gelmiyordu.Şimdi dönem veya çağ değişti. İnsanlar kendilerinden başka hiçbir şeyin önemli olmadığı, kendi bireyliklerinin dışında hiçbir şeyi tartışmadıkları, hiçbir şeyin üstüne kafa yormadıkları bir evreye girdiler. İşte bu, post-entelektüel dönemdir. Ve post-entelektüel dönem, post-modern dönemin zihinsel yükünü dahi taşıyamamaktan kaynaklanan bir çöküşe tekabül etmektedir.
Entelektüel dönem -bana kalırsa- 1980lerin ortasında tamamlandı. 1979da başlayan büyük Yeni Sağ dalga, 1959 Küba Devrimiyle başlayan ve bütün bir 1960larla 1970leri kasıp kavurmuş olan sol dalgayı kırdı. Bu, öz olarak siyasalın sonu demekti. 1980lerin ortasında sarsılan bu çerçevenin yerini, Yeni Sağ politikaları meşru kılan bir ideolojik anlayışa uygun bir düşünsel ve zihinsel açılımla, post-modernlik aldı. Fakat post-modern yaklaşım siyasal ve bürokratik bir modernitenin sonuna işaret ederken, genel bir sistematik olarak modernitenin sonu anlamına da gelmiyordu.Şimdi dönem veya çağ değişti. İnsanlar kendilerinden başka hiçbir şeyin önemli olmadığı, kendi bireyliklerinin dışında hiçbir şeyi tartışmadıkları, hiçbir şeyin üstüne kafa yormadıkları bir evreye girdiler. İşte bu, post-entelektüel dönemdir. Ve post-entelektüel dönem, post-modern dönemin zihinsel yükünü dahi taşıyamamaktan kaynaklanan bir çöküşe tekabül etmektedir.