Bedenler, cinsel kimlikler ve roller, arzu ve haz, sanallık ve gerçeklik, görüntü ve gerçek, moda ve reklamlar, internet ve sinema, erotizm ve pornografi... Bunlar her kavram gibi açıklanmayı bekleyen ve esasen cinsellik, görsellik ve pornografi etrafında kümelenen imgeler. Hasan Bülent Kahraman görsel dünyanın birer öğesi olan bu imgeleri cinsel ve görsel kuramın bir parçası olarak çözümleyip, bu ilişkinin nasıl pornografiye açıldığını gösteriyor. Bu irdelemeyi dünün dünyasından ziyade yarının dünyasına ilgi duyarak, siyasal bir duyarlılık, bilinç ve duruşla yapıyor.Cinsellik ile görsellik arasında ilişki, dikizleme bağlamında hepimizin yaşadığı, kaçınılmaz bir ilişki oluşturduğundan, Batı metafiziği bu ikili yapı üstünde bir hayli düşünmüş, çok geniş alanlara açılan bir literatür oluşturmuş durumda. Dünya gitgide bu iki olgunun arasında bir yerde sıkışıyor. Cinsellik hayatımızın farkında olmadığımız en önemli dürtüsü niteliğini kazanıyor. Bunu algılamadığımız sürece masum eylemlerimizin nelere tekabül ettiğini asla öğrenemeyeceğiz. Bakarken neyi cinselleştirdiğimizi, cinsellik içinde neyi görsellikten hareketle kurduğumuzu fark edemeyeceğiz.Pornografi de, gerçekle bağını gitgide koparan, dolayısıyla ciddiyet konusunda şizofrenik bir duruş sergileyen Türkiyede, iktidar baskısı yaratmanın yeni bir aracı. Daha önce yayınladığı Kültür Tarihi Affetmez ve Kitle Kültürü Kitlelerin Afyonu isimli kitaplarında, Türkiyenin kitle kültürü ve popülizm eksenlerinde gelişen bir Faşizm tehlikesiyle nasıl karşı karşıya bulunduğunu ileri sürmüşse, Kahraman, aynı tehlikenin şimdi de pornografi düzeyinde yaşandığını vurguluyor.Cinsellik, Görsellik, Pornografi, çağın dünyasını anlamak için çok önemli bir okuma kitabı...
Bedenler, cinsel kimlikler ve roller, arzu ve haz, sanallık ve gerçeklik, görüntü ve gerçek, moda ve reklamlar, internet ve sinema, erotizm ve pornografi... Bunlar her kavram gibi açıklanmayı bekleyen ve esasen cinsellik, görsellik ve pornografi etrafında kümelenen imgeler. Hasan Bülent Kahraman görsel dünyanın birer öğesi olan bu imgeleri cinsel ve görsel kuramın bir parçası olarak çözümleyip, bu ilişkinin nasıl pornografiye açıldığını gösteriyor. Bu irdelemeyi dünün dünyasından ziyade yarının dünyasına ilgi duyarak, siyasal bir duyarlılık, bilinç ve duruşla yapıyor.Cinsellik ile görsellik arasında ilişki, dikizleme bağlamında hepimizin yaşadığı, kaçınılmaz bir ilişki oluşturduğundan, Batı metafiziği bu ikili yapı üstünde bir hayli düşünmüş, çok geniş alanlara açılan bir literatür oluşturmuş durumda. Dünya gitgide bu iki olgunun arasında bir yerde sıkışıyor. Cinsellik hayatımızın farkında olmadığımız en önemli dürtüsü niteliğini kazanıyor. Bunu algılamadığımız sürece masum eylemlerimizin nelere tekabül ettiğini asla öğrenemeyeceğiz. Bakarken neyi cinselleştirdiğimizi, cinsellik içinde neyi görsellikten hareketle kurduğumuzu fark edemeyeceğiz.Pornografi de, gerçekle bağını gitgide koparan, dolayısıyla ciddiyet konusunda şizofrenik bir duruş sergileyen Türkiyede, iktidar baskısı yaratmanın yeni bir aracı. Daha önce yayınladığı Kültür Tarihi Affetmez ve Kitle Kültürü Kitlelerin Afyonu isimli kitaplarında, Türkiyenin kitle kültürü ve popülizm eksenlerinde gelişen bir Faşizm... tümünü göster