1917 Sovyet Devriminin önderlerinden Troçki, Stalinin emriyle 1940ta Meksikada Ramón Mercader adında bir İspanyol komünist tarafından öldürülmüştü. Jorge Semprunun 1960ların sonlarında yayınlanan Ramón Mercaderin İkinci Ölümü adlı romanındaki kahramanın da aynı adı taşıması, kuşkusuz, bir rastlantı değil. Can Yayınları okurlarının yakından tanıdıkları Semprun, böylesi bir isim ikizliğinden ve bir casusluk öyküsünden yola çıkarak komünist hareketin yakın tarihiyle bir hesaplaşmaya girişiyor. Ama tüm Semprun romanları gibi Ramón Mercader de, belleğin dolambaçlarında gidip gelen çok katmanlı bir roman. Bu yönüyle, alışılmış casusluk edebiyatına apayrı bir boyut getiriyor. Bu romanı okurken, hem sosyalizmin çöküş nedenlerinin ipuçlarını yakalayabilir, hem de soluk kesici bir casusluk öyküsünün tadını çıkarabilirsiniz.
1917 Sovyet Devriminin önderlerinden Troçki, Stalinin emriyle 1940ta Meksikada Ramón Mercader adında bir İspanyol komünist tarafından öldürülmüştü. Jorge Semprunun 1960ların sonlarında yayınlanan Ramón Mercaderin İkinci Ölümü adlı romanındaki kahramanın da aynı adı taşıması, kuşkusuz, bir rastlantı değil. Can Yayınları okurlarının yakından tanıdıkları Semprun, böylesi bir isim ikizliğinden ve bir casusluk öyküsünden yola çıkarak komünist hareketin yakın tarihiyle bir hesaplaşmaya girişiyor. Ama tüm Semprun romanları gibi Ramón Mercader de, belleğin dolambaçlarında gidip gelen çok katmanlı bir roman. Bu yönüyle, alışılmış casusluk edebiyatına apayrı bir boyut getiriyor. Bu romanı okurken, hem sosyalizmin çöküş nedenlerinin ipuçlarını yakalayabilir, hem de soluk kesici bir casusluk öyküsünün tadını çıkarabilirsiniz.
416 sayfa