Pek çok kişi bir uygarlık modeli olarak Roma İmparatorluğu'na hayranlık duyar. Neil Faulkner, bu çalışmasında, aslında Roma İmparatorluğu'nun acımasız bir soygun ve şiddet mekanizmasına dayandığını ileri sürüyor. Savaş; devleti, hâkim sınıfı ve gözde yandaş gruplarını zenginleştirmek için kullanılıyordu ve bu savaşlarda da köleleştirilmişti.
Roma İmparatorluğu'nda devlet ve toprak sahibi hâkim sınıf, ordularını, şehirlerini ve mülklerini finanse etmek için kırdan vergi ve rant biçiminde artık çekiyordu. Kitleler -köleler, serfler, yoksul köylüler- imparatorluğu ayakta tutan sömürünün kurbanlarıydı. Gerilimler ve örtük ihtilaflarla delik deşik olan bu sistem, en başından itibaren kendi kaçınılmaz sonunun tohumlarını da içinde taşıyordu
Kartalların İmparatorluğu, küçük bir topluluğun dünya tarihinin en önemli imparatorluklarından biri haline gelişinin ve kendi yarattığı şiddet ve kan deryasında boğulmasının hikâyesini etkileyici bir ustalıkla anlatıyor. Bunu yaparken, kurbanların hikâyelerine hak ettiği saygıyı göstermekten de kaçınmıyor.
Pek çok kişi bir uygarlık modeli olarak Roma İmparatorluğu'na hayranlık duyar. Neil Faulkner, bu çalışmasında, aslında Roma İmparatorluğu'nun acımasız bir soygun ve şiddet mekanizmasına dayandığını ileri sürüyor. Savaş; devleti, hâkim sınıfı ve gözde yandaş gruplarını zenginleştirmek için kullanılıyordu ve bu savaşlarda da köleleştirilmişti.
Roma İmparatorluğu'nda devlet ve toprak sahibi hâkim sınıf, ordularını, şehirlerini ve mülklerini finanse etmek için kırdan vergi ve rant biçiminde artık çekiyordu. Kitleler -köleler, serfler, yoksul köylüler- imparatorluğu ayakta tutan sömürünün kurbanlarıydı. Gerilimler ve örtük ihtilaflarla delik deşik olan bu sistem, en başından itibaren kendi kaçınılmaz sonunun tohumlarını da içinde taşıyordu
Kartalların İmparatorluğu, küçük bir topluluğun dünya tarihinin en önemli imparatorluklarından biri haline gelişinin ve kendi yarattığı şiddet ve kan deryasında boğulmasının hikâyesini etkileyici bir ustalıkla anlatıyor. Bunu yaparken, kurbanların hikâyelerine hak ettiği saygıyı göstermekten de kaçınmıyor.
Tarihe adeta uygarlığın temsilcisi olarak geçen Roma İmparatorluğu’na farklı bir açıdan bakış. Roma’nın kuruluşundan deyim yerindeyse kendi kanında boğuluşuna kadar olan süreç sadece kronolojik tarih olarak değil, detaylı bir sosyolojik boyutta ele alınmış. Yazarın yönetim biçimine yanlı yaklaşımı farkedilse de savaşın ne kadar çok amaçla kullanılabileceğini ve sömürü düzeninin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor.
Karton Cilt, 315 sayfa
Ekim2015 tarihinde, Yordam Kitap tarafından yayınlandı