Ruhun Ateşi (Ateş Serisi-2 )

Sophie Langford çileden çıktığında birilerinin hayatı kökten değişecekti... Sevgi dolu bir ailede büyüyen Sophie’nin huzur, zenginlik ve bolca sıradanlıkla geçen hayatındaki tek renk, seneler önce bir kazada ailesini kaybeden kuzeni Liliana’ydı. Ailesine katıldığı ilk günden itibaren anne ve babasının sevgisi de dahil ona ait her şey üzerinde sinsice hak iddia eden kuzenini kabullendiğini sanıyordu Sophie. Hatta Liliana baş döndüren güzelliğiyle ilk aşkını elinden aldığında bile bu kabulleniş elini kolunu bağlamıştı, çünkü babasına Liliana’ya asla kızmayacağına ve onu seveceğine dair söz vermişti. Ancak sabrının da sınırları vardı ve bir gün o sınırlar küçük bir olayla ortadan kalktığında Sophie’nin aklındaki tek şey kuzeninin meydan okuyuşuydu. “İlgimi hak eden erkeği bulduğumda onu baştan çıkarmayı dene... Tabii becerebilirsen...” demişti kuzeni. Eh madem istediği buydu... Leighton Kontu Brendan Blackmore... Kibirli, buz gibi ve ulaşılmaz bir soyluydu. İnsanda merak, heyecan ve nefret uyandıran onca meziyete sahip bu adamın ilgisini çekmek göründüğünden çok daha zordu. Üstelik o ve Liliana birbirlerinden fazlasıyla hoşlanıyorlardı. Ancak Sophie kararlılığının önüne hiçbir kuvvetin çıkmasına izin veremezdi, çünkü Liliana başına gelecekleri çoktan hak etmişti. Üstelik Brendan Blackmore’u her gördüğünde hissettiği kalp çarpıntısı ve umutsuz arzu başka hiçbir teşvike yer bırakmayacak kadar güçlü ama bir o kadar da ürkütücüydü. Sophie’ye göre Brendan’a dokunmak buzla yanmaktı ve Sophie yanmak istiyordu.
İkisini bir araya getiren skandal, onları artık geri dönüşü olmayan bir yola soktuğunda Sophie ya pes edecek ya da imkânsız gibi görünse de mutluluk için sonuna kadar direnecekti.

Sophie Langford çileden çıktığında birilerinin hayatı kökten değişecekti... Sevgi dolu bir ailede büyüyen Sophie’nin huzur, zenginlik ve bolca sıradanlıkla geçen hayatındaki tek renk, seneler önce bir kazada ailesini kaybeden kuzeni Liliana’ydı. Ailesine katıldığı ilk günden itibaren anne ve babasının sevgisi de dahil ona ait her şey üzerinde sinsice hak iddia eden kuzenini kabullendiğini sanıyordu Sophie. Hatta Liliana baş döndüren güzelliğiyle ilk aşkını elinden aldığında bile bu kabulleniş elini kolunu bağlamıştı, çünkü babasına Liliana’ya asla kızmayacağına ve onu seveceğine dair söz vermişti. Ancak sabrının da sınırları vardı ve bir gün o sınırlar küçük bir olayla ortadan kalktığında Sophie’nin aklındaki tek şey kuzeninin meydan okuyuşuydu. “İlgimi hak eden erkeği bulduğumda onu baştan çıkarmayı dene... Tabii becerebilirsen...” demişti kuzeni. Eh madem istediği buydu... Leighton Kontu Brendan Blackmore... Kibirli, buz gibi ve ulaşılmaz bir soyluydu. İnsanda merak, heyecan ve nefret uyandıran onca meziyete sahip bu adamın ilgisini çekmek göründüğünden çok daha zordu. Üstelik o ve Liliana birbirlerinden fazlasıyla hoşlanıyorlardı. Ancak Sophie kararlılığının önüne hiçbir kuvvetin çıkmasına izin veremezdi, çünkü Liliana başına gelecekleri çoktan hak etmişti. Üstelik Brendan Blackmore’u her gördüğünde hissettiği kalp çarpıntısı ve umutsuz arzu başka hiçbir teşvike yer bırakmayacak kadar güçlü ama bir o kadar da ürkütücüydü. Sophie’ye göre Brendan’a dokunmak buzla yanmaktı ... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
8 puan

Bu kitaba uzun zaman önce yorum yapmıştım ancak zamanında sitede yaşanan aksaklık yüzünden yorumum silinmiş.

Kitabın kapağı okuduğum birçok kitaba göre en iyi kapaklardan biri bence.

Aslında kitap gayet güzel ama sevilecek karakter sayısı çok az. Bu kitapta Sophie, Brendan'ın annesi ve Adrian-Isabel çiftimiz sevilmeyecek gibi değil.

Ancak Brendan'ı hiç sevmedim. Resmen Sophie adına üzüldüm ben. Brendan keşke o Lilliana cadısıyla evlenseydi de iyice sürünseydi.

Aşkın Ateşi'ne göre daha olaylı ve heyecanlı bir kitaptı ancak okurken bir yerden sonra sıkıldım bunun da baş sebebi elbette ki Brendan'ın odunlukları. Ben normalde erkek karakterlere bu sıfatı yakıştırmam hoşlandığıma hayran olunası, asil; hoşlanmadığıma şerefsiz küstah gibi sıfatlar kullanırım ancak Brendan için diyeceğim tek şey odundur.

Bunlara rağmen okunmaya değer bence.

Serinin son kitabı da çıktı umarım onu da kısa sürede alıp bitiririm son kitap için beklentim baya yüksek ve umarım tahmin ettiğim gelişmeler yaşanır.

8 puan

Kitap şahaneydi ama Sophiee ahh Sophie beni deli etti yaa... bu kadar da iyi olunmazki canım.. içine ata ata ne hale düştün tuta tuta çatlayacaksın be kadınnn diye diyee bi hal oldum kitabı okurken :/

10 puan

RUHUN ATEŞİ...
her ne kadar bitirmemek için oruç-temizlik ve yorgunluk üçlüsünden faydalanıp 5 güne uzatabilmiş olsam da kitabı , yine de bitti... vallahi çok zor ayrıldım ben Shopie'den... baya bir üzüntü duydum... son sayfayı kapatmak istemedim... tek tesellim canım her istediğinde tekrar okuyabileceğimi biliyor olmam
genel de erkek karakterlere aşık falan olurum ama bu sefer tüm sevgim, ilgim Sophie içindi...
yazarımız bence karakter kurgulama işinde nirvanaya ulaşmış... karakterlerin her biri kendi çapında harikaydı... Sophie bi tanem nasıl da sıcak, neşe veren, cesur, içi dışı bir karakterdi... sevmek ve korumak isteği uyandırıyor insanda... ben belki de Sophie'de ki aşka aşık olmuş olabilirim... nasılda kendini düşünmeyen, nasıl da hemen tutuşan, nasıl da yoğun,nasıl da keyifli,nasıl da ruhunun derinliklerinden taşan, nasıl da acemi ama acemiliği ile tutuşturan bir aşktı... yerim ben Sophie'ciğimi
Brendan ise Rita'nın en odun erkek karakteri Connor derken ne oldu bilin bakalım ??
Brendan onu solladı geçti... adam insana saç baş yolduracak kadar ruhsuzdu (şükür ki Sophie'de beş altı kişilik bir ruh gücü ve güzelliği vardı )
yine de farklı bir karakterdi... sinir de olsam okuması keyifliydi... onun ruhsuzluğunu çok iyi hissettirmişti yazar... ve adamın karakteri yüzseksen derece dönüp değişmedi en iyi kısmı buydu bence ... genelde böyle soğuksa karakter yazarlar bir şekilde onu yumuşatır ya da çok neşeli bir tipse seri de onun kitabına sıra gelince bir şekil de o neşeden keyiften eser kalmaz erkek karakter de... bu kitapta o yoktu... Brendan neyse oydu... tabi ki sonradan aşk meşk olaylarına karıştı ve bulaştı ama o maço ve odun halinden pek taviz vermeden kendince aşık olmayı başardı
ilk kitaptan hatırladığımız Adrian ve Deli Kızıl İsabel de kitabı şenlendirdi ki kendileri de çok sevilesi hatta içe sokulası karakterler...
ve dünyanın en iyi kayın validesi Maddy' yi kim sevmez ki!!! ben de çok sevdim....
ama bu kitabın en favori, en muhteşem, en sevilesi, en içe sokulası, en eğlenceli karakteri Kate'di....
o nasıl bir şeydi... kendisi bizzat fırtına yada tsunami olabilir
onun olduğu her bölüm de kitaptan aldığım keyif yüz kat arttı....
yakalayıp mıncıklamak isteği uyandırdı bende
yazarımız Lily' de ki o çirkin karakteri bile o kadar iyi kurgulamış ki benim de sürekli ellerim kaşındı, o gıcık şeyi tartaklamak ve tokatlamak istedim
kitabın konusu zaten harikaydı.... son derece keyifle okunan sayfaların su gibi aktığı bir kitap bu.... her Rita kitabı gibi
amma benim Rita Hunter sevgimin en önemli sebebi kurduğu cümleler... o nasıl güzel cümlelerdir kardeşim!!!!
yani kitabı okumuyor da izliyor gibi hissediyorum okurken... her karakteri ve sahneyi gözümde canlandırabiliyorum... sonra öyle ince espriler var ki kelimelerin arasın da bool boool keyif aldım... ama hüznü ve üzüntüyü de çok güzel anlatıyor... yazarın kurduğu cümleler tam yerine tesir ediyor... konuyu ve durumu tam benim anlamaya uygun olduğum gibi yada benim içime işleyecek şekilde anlatıyor... ben Rita Hunter kelimelerine en az kendisi kadar hayranım
veee kapak reminden bahsetmeden olmaz... yine resimde ki sahneyi birebir okuduk... nerede çıkacak acaba bu sahne derken farklı bir heyecan katıyor okuma keyfime
şimdi sırada KALBİN ATEŞİ için gün saymak var.... onu da en kısa okumayı çoooook isterim... yazarımız o kitapta nasıl bir aşk yaratacak merak içindeyim.... bizi çok bekletme Rita!!!!

10 puan

Hiç şüphesiz beklediğim gibi muhteşem bir kitapdı Çalıştığım için sadece akşamları okuyarak bukadar zamanda bitirdim yoksa 1 günde yalayıp yutardım :).... İlk Kitap Aşkın Ateşi'nde tanıdığımız soğuk ve kayıtsız adam Brendan kendine yakışır şekilde hikayesindede aynı soğukluğunu ve gıcıklığını devam ettirip beni küplere bindirdi itiraf ediyorum Fakat bu adam sevgisini kendi anlayamadıki birde göstermeyi becersin :)) Sevgili Sophie ♥ sana hayran kaldım. Katıksız bir çirkef olan kuzeni Liliana dan intikam almayı planlarken yanlış ağaca tosladı ve kendini Buz gibi soğuk Brendan'na aşık ve onunla evli buldu ama dertleri bittimi ? Hayır zavallım :)... Bu kitapda İsabel ve kızı Kate yi de sıksık görmek acaip eğlenceliydi bu anne kıza bayılıyorum :)) ve Maddy Hele sen beni şoke ettin :D sen neymişsin be canım... Kitabın bazı kımlarını ağzım kulaklarıma yapışmış bir şekilde okurken birden kendimi küçük bir gerilim romanının içinde buldum yemin ederim tüylerim sıksık diken diken oldu... İşte bunu beklemiyordum ! acaba gerçek bir gerilim romanı okuduğumda bukadar gerilirmiyim merak ediyorum :))... Kesinlikle okunması gereken bir seri .

10 puan

kitap az evvel bitti ve bende tamamen tükenmiş hissediyorum. İki kuzenin masum sayılabilecek çekişmeleri ve atışmalarıyla başlarda epey eğlendim. Sayfalar aktıkça kendimi neredeyse polisiye bir kitabın sayfaları arasında gerilime kapılmış halde buldum. Baştan sona "vur patlasın çal oynasın hobaaaa eğleniyo rmuyuz ey okur?" tarzında bir kitap asla değildi. Brendan evet soğuk olarak yazılmış ama adam baştan beri zaten sinirlerine hakim olaya kendini adamış bir adamdı ve üstüne sinirlerini her dakika oynatan, tanımlanamayan bir cisim gibi dünyasının etrafında dönmeye başlayan bir kız yüzünden iyice bir gerildi tabi. Haklı demiyorum ama ne yapsın yani adamın huyu böyle anacım :))))) Klasik açıklama yapmaktan kaçınan dizginleri elinde tutmaya çalışan zayıf gözükürüm korkusuyla hislerine gem vuran "odun" diye tabir edilen bir tür erkek cinsi olan Brendanın en sonunda makul mantıklı ölçülerde bir adama dönüşmesini zengin ve zeki diyaloglarla süslemiş yazar ve bazı cümlelerini baş ucuma not almam gerekti fakat okurken akıl edemedim, artık 2. okumaya :))))) Lily e fena halde sinir oldum. O nasıl katıksız bir kötülük öyle ve yazar bu kötülüğü nasıl ortaya dökmüş yeminle gerilim macera okusam bu kadar kötü bir karakteri orada bile zor bulurdum. Bu yazardan bir polisiye beklentisi içine girdim; ama yani eser miktarda yer alıyordu kitapta buna rağmen çok iyiydi. OOO anlatırım sabaha kadar kitabı ama siz en iyisi kendiniz okuyun :))))

Profil Resmi
5 puan

http://www.kitabisevda.com/2013/07/14-ukg-turu-ruhun-atesi-rita-hunter.html


Annesi babası öldüğünden beri Liliana -kuzen-, Sophie ile aynı evde yaşıyor, aynı onun kız kardeşiymiş gibi davranılıyordur. Ne yazık ki, fazla şımartılmış olmasından gelen bir kendinden eminlikle, Sophie'nin herşeyine göz koyan Liliana'nın en son gafı, Sophie'yi çileden çıkarıyor. Aynı onun önerdiği gibi evlenmek için gözüne kestirdiği bir lordu ele geçirmeye çalışıyor Sophie. Amacı Liliana'ya ders vermek. Ama işler hiç de onun umduğu gibi gitmiyor tabii.

Ruhun Ateşi, Ateş serisinin ikinci kitabı. Ancak seri farklı karakterleri ele alıyor. Benim gibi ilk kitabı okumayanlar bir sorun yaşamayacaklardır. Ben gayet güzel okudum. Hatta daha da bir gizemi vardı kurgunun. Kim kimdir bilmediğim için daha çabuk adapte oldum -spoilerlerla ilgili problemlerim var-.

Yukarıda da söylediğim gibi ben pek tarihi aşk romanı okumam, tür beni itiyor. Tur için Ruhun Ateşi önerildiğinde pek sevmesemde olur dedim. Zaten ben demesem, Romancekolik ve Yorumbaz bir kiralık katil tutup beni vurdurtabilirdi; hayatta kalmak istiyordum... :D
kitabisevda"Böyle kaşlarınızı çatarak taliplerinizi korkutmaya mı çalışıyorsunuz Bayan Langford?"
"İnanın bana bunun için özel bir çaba sarf etmiyorum lordum. Fakat benden kaçmak için hep bir neden buluyorlar."
"Pek de kalbiniz kırılmış gibi görünmüyorsunuz."
"Şeker yemiş bir at kadar kederliyim."



Liliana kitapta ki çirkef, sürtük kuzen; asıl olay yaratan şahsiyetti. Aslında her şey onun yüzünden ürüyordu bile denilebilir. O olmasa Sophie'nin hayatı bu kadar karmaşık olmayacak, zavallı kız hayatını bir öküzle harcamak zorunda kalmayacaktı. Liliana aslında benim Brendan için uygun gördüğüm bazı özellikleri taşıyordu. Liliana'nın sebepsiz sürtüklüğünü çıkarıp, Sophie'nin saflığını koysak muhteşem olurdu.

Kitap bildiğiniz deli etti beni. Neden mi? İlk önce Sophie'den gireyim olaya. :D Bir insan bu kadar su katılmamış salak olabilir mi? İlk 200 sayfa benim için bir aç bir kapa oldu. Oradan sonra su gibi aktı. Kitabın başından size ufak bir örnek vermek istiyorum. Demek istediğimi anlayacaksınız.

Liliana'ya olan hoş görüsü bazen gerçekten sizi bunaltabiliyor. Hayatınızın 10 yıldan fazlasını bencillikleri ile rezil etmiş, her fırsatta ailenizi size karşı çeviren birine bu kadar müsamaha göstermezsiniz.

Olayların akışı bazen çok çabuk dedirtti bana. Özellikle 115 ve 124'ü not ettim. Çünkü o sayfalarda geçen olay yüzünden ÜKG'nin çok başını ağrıttım. :D Anlatım bakımından akıcıydı. Yazım hatası gözüme çarpmadı.

Önceki kitaptan tanıdığınız kızıl afeti de bu kitapta görüyoruz. Ancak benim ilgimi en çok Mimi ve onun cinsiyeti çekti. Gülümsememi, kitaba ısınmamı sağlayan nedenlerden biriydi. Kate'in meme takıntısı da benim için doruk noktalarından biriydi. Fifty'de gasplar varsa bu kitaptada meme olayı vardı. İlk 30 defada anlamıştık memelerinin güzel olduğunu kızam. :D

Sonuç olarak bana türü neden sevmediğimi hatırlattı. Ancak nefret etmedim kitaptan, sadece sinirden, öfkeden kudurdum. :D Diğer arkadaşların yorumlarını azçok inceledim. Onlar bayılmışlar, o yüzden türü seven arkadaşlara öneriyorum.

8 puan

Yazarı seviyorum. Her daim takip ettim ve edeceğim Historical romanın sağlam kalemlerinden.

Profil Resmi
10 puan

ateş serisinin 2. kıtabı . yazar kesınlıkle kendını gıttıkce gelıstırıyor buda ılkı kadar hatta ılkınden daha muhtesem ..
aradakı dıyaloglar cekısmeler ask kıskanclık hüzün hepsını hıısedebılıyorsunuz . helekı kıtap kapagındakı resme kıtabın ıcınde yer vermesıde ritayı dıger yazarlardan bıraz daha fazla one cıkarıyor . Kesinlikle okunması gereken bır kıtap ne verdıgınız paraya nede harcadıgınız zamana acımıyıcaksınız ..

5 puan

Aşkın Ateşi'ni yazan kişiyle aynı kişi yazmış olamaz dedim. Çok sıradandı. konu ve olay olarak pek bir şey yoktu. Branden'in nazını okuyup durduk

10 puan

Sophie'nin küçükken anne ve babasını kazada kaybedip onlarla yaşamaya başlayan,başının belası olan kuzeni Liliana'dan çekmediği kalmamıştır. Liliana daha gelmeden babası artık kardeş olacaklarını söylemiştir. Ondan büyük olmasına rağmen çok kırılgan olduğu için ne olursa olsun kuzenini koruma görevi Sophie'nindir. Fakat kuzeni daha gelir gelmez en sevdiği saçındaki kurdeleyi istemiştir.Sophie bitmek bilmez isteklerine,kaprislerine senelerce şikayet etmeden katlanmıştır. Fakat kuzeni ona ait olan her şeyi ister. Buna anne babası ve ilk aşkı da dahildir. Hoşlandığı çocuğu elinden alarak ona hayat dersi vermek istemiştir. Sophie artık dayanamayınca kuzeni, Sophie'e meydan okur. İlgimi hak eden erkeği bulduğumda onu baştan çıkar der. Tabi asla beceremeyeceğini de eklemeyi unutmaz. Böylece ödeşme şansı verir. Beş yıl sonra balolara katılmak için Londra'ya giderler. Kuzeni zaten üç sezondur sosyeteye dahildir. Kendisine layık birini bulamadığı için evlenmemiştir. Uyduruk unvanlı biri ile evlenecek değildir. Dük peşindedir. Kendisini çok beğenirken çok mütevazi görünür. Hatta annesi asıl züppenin Sophie olduğunu düşünür. Onunda kuzeni gibi uyumlu,zarif,hanımefendi olmasını ister.Kuzeni en son babasının hediyesini bilerek mahvedince Sophie nin de artık dayanma gücü kalmaz. Ona yaptığı her kötülüğün bedelini ödetecektir. Nihayet kuzeninin ilgisini çeken Leighton Kontu Brendan Blackmore ortaya çıkınca onun ilgisini çekmeye çalışır.

Brendan kibirli, buz gibi, aşık olmamış, aşka inanmayan biridir. Evlenmek gibi bir niyeti kesinlikle yoktur. En yakın arkadaşı,aynı zamanda ölen kardeşinin eski kocası Adrian birkaç sene önce evlenmiştir. Çok mutludur ve annesi sürekli onu örnek gösterse de o yollardan geçmek gibi bir niyeti yoktur. Bu yüzden Brendan'ın ilgisini çekmek Sophie için hiç kolay olmaz. Birçok denemesi boşa gittikten sonra Brendan'ın annesinin sevgisini kazanan Sophie onun planı sonunda Brendan ile skandala karışır ve evlenmek zorunda kalırlar.Çok zorlu bir süreç olsa da Sophie sonunda aşık olduğu adamı da kendisine aşık etmeyi başarır.Böylece hem gerçek aşkına kavuşur hem de Liliana'ya hak ettiği dersi verir.

Liliana dan nefret ettim. Başına gelen her şeyi fazlasıyla hak etti. Çok daha fazlası olsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.Kitabı beğendim. Sophie'i sevdim. Brendan ne kadar odun olsa da yinede sevdim. Brendan'ın annesi ve Isabel de harikaydı bu aşkta emekleri büyük. Kitap tavsiye edilir.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 496 sayfa
Temmuz2013 tarihinde, Epsilon tarafından yayınlandı


ISBN
9944827003
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: tarihi aşk romanı

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

SORANO
1 kişi

Okumuşlar

Sümbül ranayıldız sheva7 en iyisi bu mu? emin misin? Sez
96 kişi

Okumak İsteyenler

deniz# Only yamak ceecefe46 ehlimana
26 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski