Masum bir plan kimsenin canını yakmazdı değil mi?
Isabella Gwen Sullivan kadar fedakâr bir kızın dostu için yapmayacağı hiçbir şey yoktu. Ancak sağduyu konusundaki genel sorunu bazen ipin ucunu kaçırmasına neden olabiliyordu.
En yakın arkadaşı Fredy deli gibi sevdiği Vivian tarafından hiçbir sebep yokken terk edilmiş, üstüne üstlük onun Henfield Kontu Adrian Eaglestone ile nişanlandığı haberini almıştı. Bu durumda o kıza ve nişanlısına iyi bir ders vermek kaçınılmazdı.
Böylece Isabel ve Fredy bir hafta sürecek olan Henfield yaz balosuna katılmanın bir yolunu buldular. Planları basitti... Balo boyunca yeni evli bir çift gibi davranacaklar, bu sayede kıskandırma silahının eşsiz gücünü Vivian üzerinde deneyeceklerdi.
Her şey kusursuz olabilirdi…
Tabii işler düşündükleri gibi gitseydi...
Adrian tekrar âşık olabileceğini hissediyordu... Geleneksel Henfield yaz balosunda güzeller güzeli Vivian ile nişanlarını kutlayacaklar ve cemiyetin takdirini kazandıkları kusursuz beraberliklerini ilan edeceklerdi. Ne var ki işler düşündüğü gibi gitmedi. Baloya katılan yeni evli tuhaf çift hayatlarına fırtına gibi girdiğinde yapabildiği tek şey önce rüzgâra kapılmak, sonra da o rüzgârı kendi lehine çevirmek oldu.
Ödenmesi gereken bedeller biraz ağır ama son derece adildi. Neticede bu olayda kimse pek masum değildi. Özellikle de küçük yalanıyla ortalığı karıştıran Isabel’in masumiyetle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktu...
Masum bir plan kimsenin canını yakmazdı değil mi?
Isabella Gwen Sullivan kadar fedakâr bir kızın dostu için yapmayacağı hiçbir şey yoktu. Ancak sağduyu konusundaki genel sorunu bazen ipin ucunu kaçırmasına neden olabiliyordu.
En yakın arkadaşı Fredy deli gibi sevdiği Vivian tarafından hiçbir sebep yokken terk edilmiş, üstüne üstlük onun Henfield Kontu Adrian Eaglestone ile nişanlandığı haberini almıştı. Bu durumda o kıza ve nişanlısına iyi bir ders vermek kaçınılmazdı.
Böylece Isabel ve Fredy bir hafta sürecek olan Henfield yaz balosuna katılmanın bir yolunu buldular. Planları basitti... Balo boyunca yeni evli bir çift gibi davranacaklar, bu sayede kıskandırma silahının eşsiz gücünü Vivian üzerinde deneyeceklerdi.
Her şey kusursuz olabilirdi…
Tabii işler düşündükleri gibi gitseydi...
Adrian tekrar âşık olabileceğini hissediyordu... Geleneksel Henfield yaz balosunda güzeller güzeli Vivian ile nişanlarını kutlayacaklar ve cemiyetin takdirini kazandıkları kusursuz beraberliklerini ilan edeceklerdi. Ne var ki işler düşündüğü gibi gitmedi. Baloya katılan yeni evli tuhaf çift hayatlarına fırtına gibi girdiğinde yapabildiği tek şey önce rüzgâra kapılmak, sonra da o rüzgârı kendi lehine çevirmek oldu.
Ödenmesi gereken bedeller biraz ağır ama son derece adildi. Neticede bu olayda kimse pek masum değildi. Özellikle de küçük yalanıyla ortalığı karıştıran Isabel’in masumiyetle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktu...
Uzun aradan sonra okuduğum en iyi romanlardan biriydi. Ben Isabel'den çok Adrian'a bayıldım. Adrian tam aşık olunası bir erkek. Kitap gayet akıcı, yeri geldiğinde komik yeri geldiğinde hüzünlü. Yalnız Isabel'in dadısı Morgan'ı hiç sevmedim. Kızı sevdiği aşikar ama bunu gösteriş biçimini hiç beğenmedim. Morgan bir kadın karakter için fazlasıyla soğuk. Ayrıca ben Fredy'in Vivian'ı elde etme olayının biraz daha uzun sürmesini isterdim. Bunun haricinde gayet keyifli saatler geçirten bir roman.
harika bir kitaptı... önceliklee 10 tam puan verdiğimi belirterek başlıyorum.... sevgili Rita Hunter muhteşem kalemine beni yine hayran bıraktı... harcadığınız zamana ve paraya sonuna kadar değen .... yüzünüz de bir gülümsemeye sebep olan bir kitap bu.... konu çok güzel veee çok da sürükleyiciydi... karakterler harika kurgulanmıştı... kızımız İsabel' e bayıldımm... tam bir ateş parçası... Ardiran ise zaman zaman beni çıldırtsa da son derece kararlı ve ne istediğini bilen bir adam olması çok güzeldi... kitabın adı AŞKIN ATEŞİ çok güzel uymuştu konu ve karakterlere.... ve kapak görseli iseeee yine kitap da ki bir sahneden alınmıştı ve bennn buna bayıldımm yineeee!!! Ritam mümkünse diğer kitap kapakları da bu şekilde olsun.... inan bu foto kitabın neresin de karşıma çıkacak diye meraklanarak okumak çooook keyifliydi.... kesinlikleeeee vee şidetteleeee okuyun diyorum.... kaçırılmayacak kadar muhteşem!!!!!
Aşkın Ateşi-Rita Hunter
Şu bir gerçek ki yazarın ilk kitabı Kalbimi Çaldın'ı okuduğumdaRita Hunter'i tipik şimdiki Deanene Clark'a benzetmiştim..Judith Mcnaught'tan etkileşim had safhadaydı...
Bu yüzden Tatlı Tuzak'ı okumayı çok geçe bırakmıştım..Tatlı Tuzak'da Yazarımızın kaleminin daha da geliştiğini gördüm..Bu iyi yönde bir gelişmeydi...Çok büyük bir zevk ile okumuştum Tatlı Tuzak'ı..
Ama Aşkın Ateşi'nde artık bir historical yazarı kıvamına gelmiş Rita Hunter..İsabel ve Adriane karakterlerini hikayeye çok güzel oturtmuştu..Karakterlerin ayakları sağlam yere basıyordu.Hikaye daha çok bu iki karakter arasında devam ediyorsa da bu hikayeyi yavaşlatmamıştı..Ama benim tercihim yardımcı karakterlerin biraz daha fazla olaya katkısı olabilmesi idi..Bu hikayeyi beğenmediğim anlamına gelmemeli aksine hikayeyi beğenerek okudum..Tam anlamı ile bence özgün olabilecek bir hikaye idi,..Aşk,tutku,mizah çok güzel harmanlanmıştı...Bazı yerlerde okurken gülebilirken,bazı yerlerinde çok da kızgın olabiliyorumdum hem Adrian hem de İsabella'ya..İsabella'nın fevriliği,hesapsızlığı,masumluğu ve cesaretini çok güzel işlemişti.Adrian'ı okurken adamın karizması ve yakışıklılığını pervasızlığı iyi işlenmişti..Karakterler gerçek gibiydi..
Aşkın Ateşi serinin ilk kitabı sonra Ruhun Ateşi ve Kalbim Ateşi gelecek..Serinin devamını okumayı çok isterim...Takip edeceğim:))
Hikayenin Konusu :
İsabella Gwen Sulliwan'ın amacı çocukluk arkadaşı Freddie'ye yardım etmek idi..Bu biraz yardım sözü yanında hafif kalırdı ..Freddy'nin aşık olduğu kadın ilişkileri iyi giderken Henfield Kontu Adrian Eaglestone ile aniden nişanlanınca hem olayın iç yüzünü anlamak,hem de iyi bir ders vermek için iki kafadar karı-koca kılığında Henfield Yaz Balosu'na giderler..
Başta her şey sakin geçer Adrian ile isabella arasında ilk andan itibaren uçuşan kıvılcımlar birbirlerinden etkilenmeleri ve derkennn Fredy'nin sevgilisi Vivian'ı ikna edip kaçması..Ve bunun için bedel ödeyecek tek kişi vardı elinde İsabella:))..Adrian'ın nişanlısı filan umurunda değildi aslında..Bu karşısındaki genç kız onu gereğinden fazla etkilemese,karşı çıkmasa,çileden çıkarmasa belki de bu kadar olaylar büyümetecekti de..Birde genç kızı anormal derecede arzuluyordu..Onun o gözlerini eski karısı Elanor'un gözlerine de benzetmesi işin cabasıydı....Ben beğenerek okudum:))) Gelecek hikayeleride merakla bekliyorum...
RİTA HUNTER / AŞKIN ATEŞİ
Okuduğum en en iyi historicallerden olma başarısnı gururla taşımakta...
Ve elbette bende okuduğum için aynı duyguları taşımaktayım.. :)
Kitabın son sayfasını kapattığımda bir müddet hç birşey düşünemedim,onlar kadar üzüldüm,onlar kadar mutlu oldum ve onlar kadar sabırla bekledim...
Ve tam da yazdığım gibi tüm duyguları aynı anda yaşatacak harika bir hikayeydi...
Oyunla başlayan bir evlilik,tutsaklıkla devam eden aşkın ateşi ve nihai sona eren bir AŞK...
Yazarın okuduğum üçüncü kitabıydı,kalemini,mizah duygusunu,aşkı işleyişini ve okurken hayal gücümün son sınırına kadar destek veren her bir duyguyu okumayı ciddi anlamda çok özlemişim....
Kitabımız üçlü bir seriden oluşmakta..
AŞKIN ATEŞİ,RUHUN ATEŞİ ve KALBİN ATEŞİ...
Sabırsızlıkla beklediğimi söylememe gerek yok sanırım ;)
Isabella Gwen Sullivan Weston kasabasında kendi halinde yaşayan asi,ele avuca sığmayan,görgü kurallarından nasibini almayan Deli kızılımız...
Dadısı Morgan ile birlikte babasının yolunu gözlemektedir..
Çocukluk arkadaşı Fredy'i ondan yardım istediğinde düşünmeden kabul eder,ama elbette başına geleceklerden habersiz zararsız olduğunu düşündüğü oyuna başlar...
Fredy'nin sevdiği kız Vivien'i Henfield Kontu Adriana kaptırınca intikam almanın yollarını arar..
Ve Isabella ile yalancıktan evliymiş gibi Kontun verdiği bir haftalık davete katılırlar...
Isabellanın hesaba katmadığı Adrianın cazibesi ve karşı konulmazlığıdır...
Adrian ile Vivian nişanlarının duyrusunu da bu davette yapacaklardır..Adrian için bu sıra dışı yeni evli Prestonları izlemek ilginç bir durumdur..
Özellikle de Deli kızıl dediği Isabellanın dilinin kemiğinin olmaması sık karşılaştığı bir durum değildir...
Ve yaşanılanlar Isabellayı tutsak etmesine sebep olduğunda kendini ondan sakınmaya çalıştıkça görünmeyen güçlerce ona çekilmektedir....
Ve SERPİL arkadaşınıza dur demezseniz anlattıkça anlatmaya devam eder :)))
O kadar çok güzel anlar var ki kitapta hızımı kesmek için mücadele vermekteyim...
Ana karakterler Adrian ve IsaBella'nın dışında,Morgan,Stephan,Bren ve diğerlerini okurken müthiş keyif aldım...
Ve itiraf ediyorum,Sirk soytarısı Bren ve İp cambazı Stephanın hikayesini çok merak ediyorum...
Bu arada Adrian da numaracı olduğundan İllüzyonist'imiz olmakta...
Şiddetle tavsiyemdir...
Adrian yüzünden saçlarım kitabı okurken birkaç tel daha beyazladı ve gözlerimin sinirden seğirmesinin önüne Kate sayesinde biraz geçebildim.İsabel tam bir ateş parçası, geçtiği yerlerde dokunduğu her canlıyı tütsülüyor ama Adrian ise tam zıttı onun İsabel’in yüreğine verdiği zarar ne yazık ki soğuk yanığı… Adrian İsabel’i Fredy ve Vivian’ın kaçışlarından sonra fena halde köşeye sıkıştırmış olduğu bölümlerde öyle böyle değil yüreğimi ağzıma getirdi.. Vahşi, soğuk, kinle dolu olduğu yerlerde kanımı dondurdu.. Neyse ki tek gayesi zaten bunu elde etmekmiş.. Başardı.. İsabel’in üç gün boyunca akıbetini beklerken çektiklerine bende ortak oldum.Neyse ki günümüzde uçuk ilaçları var. İçi İsabel için yanarken ağzından çıkan her kelimede bu yaz sıcağında soğuk soğuk terletti beni hınzır Adrian..İsabel’in en sonunda Londra’ya yol almasıyla ömrümden ömür gitti . Onun yerinde ben olsam benimde yapacağim tek şey bu olurdu. İsabel kesinlikle masumdu.. Hayatı ne dadısı Morgan’dan ne denizci babasından ne dostu Fredy’den ne de Mimi’den öğrenemeyeceğine göre kendi pişirdiği maceralarda öğrenmekten başka çaresi olmayan İsabel’i n masum olmadığını bir sn bile düşünemem. Adrian’ı baştan çıkarmışsa ne olmuş, Fredy mutlu olsun diye yalan söylemişse ne olmuş Adrian’ın büyük halası kontes Adele için çok komik bir benzetmem var..Kedi Slyvester’ın sahibesi yaşlı kadına o kadar benzettim ki..:))) her sahnesinde gülmekten dağıldım.. İsabel’in kıskançlığı, çiğ patates meselesi, Adrian’la tutkulu anları, Brendan’ı sorguya çekişi, Fredy’le evlilik provası, Morgan’ın koruyucu tavırları, Mimi’nin şiddet sahnelerinde ki büyük rolü her defasında beni gülmekten inlettiyse bile çoğu zaman bu kadar mizah yüklü satırlara rağmen hüzün, aşıkların düştüğü çaresiz anlarda ustalıkla ve zerafetle dokunmuştu.. Sadece eğlenceli değil aynı zamanda fena halde yakıcı ve tutkulu satırlar. Aşkın bir tarafın aklını başından alırken bir tarafın aklına başına getirmesinin hikayesiydi..Hiçbir historical romans böyle hem yakıp sonra yaktığı yeri üfleyecek nitelikte değildir..(Tatlı Tuzak hariç..:)))
elimde olduğuna inanamıyorum ve imzalı rüya gibi ^_^
rita hunter favıri yazarlarımdan oldu bnm ne yazarsa bakmadan gözüm kapalı alıp okurum o derece güvenimi kazandı :D
aslında güzel bir kitaptı.8 mi yoksa 9 puan mı vereyim diye kararsız kaldım.8 puan verdim..
Kitabın başında olay örgüsüne geç başladı ve sonlara doğru da kitap gereksiz yere uzatılmıştı bana göre.Bunların dışında beğendim ve kararsız kalanlara tavsiye ederim.
Karton Cilt, Aslı Güçlü, 488 sayfa
17Temmuz2012 tarihinde, Epsilon Yayınevi tarafından yayınlandı