Sağlık kapitalist işlerlik içinde sermaye sahibi sınıf (burjuvazi) ile işçi sınıfı arasındaki denge/ateşkes alanıdır. Bu olgunun özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde kendisini ortaya koyduğu gözleniyor. Sosyalizmin bir sistem olarak örgütlendiği ve eşitlikçi ütopyanın pek çok örneğini bütün dünyanın gözleri önüne serdiği, kapitalist ülkelerde işçi sınıfının sosyalizm hedefi yönünde yenilgiye uğradığı, savaş koşullarının savaş dışında her şeye razı olmak psikolojisini yarattığı, buna karşılık toplumsal beklentilerin artıp, kapitalizmin eski sınırları içinde tatmin edilme olanağının kalmadığı bir tarihsel konjonktürde sosyal refah devleti ortaya çıktı ve kendisini sağlık, eğitim alanlarında, işçi sınıfını kapitalizme entegre eden reformlarla somutladı. Sağlık, bu anlamda sınıflar arası ateşkesin tüm canlılık ve versiyonlarıyla yaşandığı bir anlaşma alanıdır. Buna karşılık sosyal devletin çöktüğü günümüzde (bir başka deyişle, işçi sınıfı mücadelesinin, azalan ortalama kar oranlarını tırmandırmak hedefiyle saldırıya geçen burjuvazi karşısında tutunamadığı, dengenin işçi ve emekçi sınıflar aleyhine bozulduğu dönemlerde), devlet düzenleyici işlevini başka alanlar ve sınıflar lehine kullanır. Son 30 yılda örgütlenen piyasacı saldırı bunun göstergesidir. Bu insanlık dışı saldırının püskürtülebilmesi tamamen mücadeleye bağlıdır. Mücadelenin öznesi işçi ve emekçi sınıflar, düzlemleri ise bilimsel, ideolojik ve siyasaldır.
Sağlık kapitalist işlerlik içinde sermaye sahibi sınıf (burjuvazi) ile işçi sınıfı arasındaki denge/ateşkes alanıdır. Bu olgunun özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde kendisini ortaya koyduğu gözleniyor. Sosyalizmin bir sistem olarak örgütlendiği ve eşitlikçi ütopyanın pek çok örneğini bütün dünyanın gözleri önüne serdiği, kapitalist ülkelerde işçi sınıfının sosyalizm hedefi yönünde yenilgiye uğradığı, savaş koşullarının savaş dışında her şeye razı olmak psikolojisini yarattığı, buna karşılık toplumsal beklentilerin artıp, kapitalizmin eski sınırları içinde tatmin edilme olanağının kalmadığı bir tarihsel konjonktürde sosyal refah devleti ortaya çıktı ve kendisini sağlık, eğitim alanlarında, işçi sınıfını kapitalizme entegre eden reformlarla somutladı. Sağlık, bu anlamda sınıflar arası ateşkesin tüm canlılık ve versiyonlarıyla yaşandığı bir anlaşma alanıdır. Buna karşılık sosyal devletin çöktüğü günümüzde (bir başka deyişle, işçi sınıfı mücadelesinin, azalan ortalama kar oranlarını tırmandırmak hedefiyle saldırıya geçen burjuvazi karşısında tutunamadığı, dengenin işçi ve emekçi sınıflar aleyhine bozulduğu dönemlerde), devlet düzenleyici işlevini başka alanlar ve sınıflar lehine kullanır. Son 30 yılda örgütlenen piyasacı saldırı bunun göstergesidir. Bu insanlık dışı saldırının püskürtülebilmesi tamamen mücadeleye bağlıdır. Mücadelenin öznesi işçi ve emekçi sınıflar, düzlemleri ise bilimsel, ideolojik ve siyasaldır.