The New York Times’ın çoksatan ödüllü yazarı, tarihi kurgu kitaplarının kraliçesi Julia Quinn’den tutkunun, iyiliğin ve heyecanın doruklarında bir aşk romanı...
Bu hafta herkes Leydi Neeley’nin salı akşamı vereceği ziyafeti iple çekiyor. Konuklar sayıca pek fazla değil, seçkin de sayılmazlar ama geçen senenin ziyafeti, özellikle de ziyafetin menüsü dillerden düşmüyor ve bu yüzden göbek çevresi büyükçe olanlar başta olmak üzere tüm Londralılar bu seneki davete katılmaya can atıyor.
Bu satırların yazarına bir davetiye bahşedilmedi; bu sebepten kendisi bir testi şarap, bir somun ekmek ve gazetedeki köşesiyle evde kös kös oturmak durumunda. Neyse ki, sevgili okurlar, ona acımanıza gerek yok. Zira yemekli vodvilin konuklarının aksine o, Leydi Neeley’nin muhabbetine katlanmak zorunda kalmayacak!
Leydi Whistledown’ın Cemiyet Notları, 27 Mayıs 1816
Haftanın en gözde daveti, Leydi Neeley’nin yakut bileziğinin çalınmasıyla son günlerin en meşhur davetine dönüşmüştü. Ancak davetlilerden iki kişi için bu olaylı gece bir polisiyeden çok daha fazla heyecan vadediyor: Zarafetiyle ve muhteşem çeyiziyle sezonun zengin bekârlarından Leydi Mathilda Howard ve servet avcılığıyla ün salmış, yakışıklı beş parasız asker Peter Thompson. Onlar tüm benlikleriyle aşka düşmek üzere. Üstelik haklarında çıkan tüm dedikodulara rağmen...
Sana Kalbimi Açtım, sizi kusursuz bir aşkın kollarında tutkulu bir dansa davet ediyor!
“Tam anlamıyla kusursuz bir hikâyeci.”
“Julia Quinn sizi tatlı düşlere sürükleyecek.”
-Romantic Times
The New York Times’ın çoksatan ödüllü yazarı, tarihi kurgu kitaplarının kraliçesi Julia Quinn’den tutkunun, iyiliğin ve heyecanın doruklarında bir aşk romanı...
Bu hafta herkes Leydi Neeley’nin salı akşamı vereceği ziyafeti iple çekiyor. Konuklar sayıca pek fazla değil, seçkin de sayılmazlar ama geçen senenin ziyafeti, özellikle de ziyafetin menüsü dillerden düşmüyor ve bu yüzden göbek çevresi büyükçe olanlar başta olmak üzere tüm Londralılar bu seneki davete katılmaya can atıyor.
Bu satırların yazarına bir davetiye bahşedilmedi; bu sebepten kendisi bir testi şarap, bir somun ekmek ve gazetedeki köşesiyle evde kös kös oturmak durumunda. Neyse ki, sevgili okurlar, ona acımanıza gerek yok. Zira yemekli vodvilin konuklarının aksine o, Leydi Neeley’nin muhabbetine katlanmak zorunda kalmayacak!
Leydi Whistledown’ın Cemiyet Notları, 27 Mayıs 1816
Haftanın en gözde daveti, Leydi Neeley’nin yakut bileziğinin çalınmasıyla son günlerin en meşhur davetine dönüşmüştü. Ancak davetlilerden iki kişi için bu olaylı gece bir polisiyeden çok daha fazla heyecan vadediyor: Zarafetiyle ve muhteşem çeyiziyle sezonun zengin bekârlarından Leydi Mathilda Howard ve servet avcılığıyla ün salmış, yakışıklı beş parasız asker Peter Thompson. Onlar tüm benlikleriyle aşka düşmek üzere. Üstelik haklarında çıkan tüm dedikodulara rağmen...
Sana Kalbimi Açtım, sizi kusursuz bir aşkın kollarında tutkulu bir dansa davet ediyor!
“Tam anlamıyla kusursuz bir hikâyeci.”
“Julia Quinn sizi tatlı dü... tümünü göster
yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2021/06/julia-quinn-sana-kalbimi-act-lady.html
"Size bir şey sormam lazım."
Tillie'nin kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Evet, evet, evet! Bunun tek bir anlamı olabilirdi. Tüm haftanın amacı bu anı yaşamaktı ve Tillie de hislerinin karşılıksız olmadığını biliyordu. Heyecanı gözlerinden okunur vaziyette, başını salladı.
"Ben..." Peter durup boğazını temizledi. "Benim için ne kadar kıymetli olduğunuzu biliyor olmalısınız."
Tillie başını eğdi. "Öyle umuyorum."
"Bunun da karşılıklı olduğuna inanıyorum?" Tillie bunu soru sorar gibi söylemesini absürt ölçüde dokunaklı buldu ve tekrar başını salladı. Sonra tedbiri elden bırakıp ekledi. "Hem de nasıl."
"Ama birlikteliğimizi ne ailenizin ne de herhangi birinin doğal karşılamayacağını bilmelisiniz."
"Hayır," dedi kız dikkatlice, lafın ucu nereye gidecek emin değildi. "Ama şunu anlamıyorum..."
"Lütfen bitirmeme izin verin."
Kız bunu nasıl anlayacağını bilemedi. "Ne demek istiyorsunuz?"
Peter, "Seninle evlenmek istiyorum Tillie," dedi katlanılmaz derecede resmi bir sesle. "Ama yapamam. Şimdilik."
*****
"Senin geçimini sağlayamam. Bunu bilmelisin."
"Saçmalama, dedi güldü Tillie ferahlamış bir gülümsemeyle. "Benim çeyizim var ve..."
"Senin çeyizinden geçinecek halim yok."
"Nedenmiş o?"
"Çünkü az da olsa gururum var."
"Londra'ya zengin eş bulmaya gelmemiş miydin, kendin söylemiştin ya?"
Peter'ın çenesi kasıldı. "Ama seninle para için evlenemem."
"Ama onun için evlenmiyorsun zaten, değil mi?"
"Tabii ki hayır. Tillie, seni ne kadar sevdiğimi..."
Tillie kestirip attı. "O zaman beni bekletme."
"Sana layık olamam."
"Ona da bırak ben karar vereyim."
*****
Aptalcaydı, çocukçaydı ama kendini durduramıyordu. Tam da bu yüzden gecenin bir yarısı Tillie'nin penceresinin altında durmuş, cama taş atıyordu.
Tık. Tık.
Keskin nişancıydı.
Tık. Tak.
Of. Galiba bu taştan çok kayaydı.
Tık. Tı - "Ay!"
Of. "Tillie?"
"Peter?"
"Sana mı denk geldi?"
"Kaya mıydı o?" Kız omzunu ovuşturuyordu.
"Çakıl taşıydı."
"Ne yapıyorsun?"
Peter güldü. "Kur yapıyorum."
Tillie etrafına bakındı. Sanki gölgelerin içinden biri fırlayıp Peter'ı zorla akıl hastanesine tıkacaktı. "Bu saatte mi?"
"Öyle görünüyor."
Kitabı okumayı zar zor bitirdim. Şimdi diyeceksiniz ki incecik kitap nasıl zor bitti. Evet ince, kolay okunabilir bir kitaptı; ama ne duygu vardı ne de kurgu.. Ve kitap bittiği gibi ilk düşüncem bu kitap bu yazara ait olamaz. Özellikle de yazarın Bridgerton serisini okuduktan sonra bu kitap tamamen vasat geldi.
Vakit kaybıydı benim için..
Tillie Howard Leydi Neeley'nin davtine anne ve babasının zoruyla katılır. Oraya katlanmaya dayanamazken birde bir yıl önce ölen kardeşinin asker arkadaşı peşine takılır. Kardeşinin hatıralarını asker arkadaşlarından dinlemeyi sevse de o duymak istediklerini anlatmaz. Tam kurtulmaya çalışırken kardeşinin en yakın arkadaşı yunan tanrılarını anımsatan, yakışıklı Peter gelir.
Peter askerlikten, ölümden, öldürmekten yıldığı için soylu bir ailenin küçük oğlu için saygın bir meslek olsa da orduda kalmak istememiştir. Anne ve babası onu din adamı olmaya teşvik eder. Bu onun gibi dar gelirli beyefendilerin askerlik dışında gidebileceği tek yoldur. Ailesinin mütevazi malikanesiyle, baronluk arazisi abisine kalınca Peter'a bir şey kalmayacaktır. Fakat din adamı olmak ona göre değildir. Hayalini kurduğu şey taşrada sakin bir yaşam sürüp, çiftçi olmaktı. Bu ona çok huzur verir. Öyle yaşayabilmesi için toprak toprak için para lazımdı. Oda Peter'da yoktu. Ordudan emekli olup rütbesini satacağı için eline bir miktar para geçecekti ama o kadarı yetmezdi. Böylece Londra'ya gelmiştir. Bir çeyiz yani eş bulması gerekiyordur.
Çok zengin kontun biricik kızı Tillie tamda evlenemeyeceği türdendir. Servet avcısı olarak anılır ve bu sezon nişanlanmazsa parasız kalacaktır. Görüşmeyi istediği tek kişi ise görür görmez etkilendiği Tillie olmuştur.
Düşünceleri, hayalleri onunla doludur. Bunun hayal olduğunu bilir. Kont tek kızını bir baronun parasız oğluna verecek değildir. Ailesinin izni olmadan da Tillie ile evlenip onu fakir bir hayata sürüklemek istemez. Evlenmek için maddi olarak toparlanana kadar beklemek ister. Tillie'nin çeyizinden geçinmek istemez. Onu sevdiği için evlenmek ister.
Tillie ise Peter'ın servet avcısı olduğunu düşünmez. Hemen evlenmek ister. Zengin ama mutsuz olmaktansa fakir ama mutlu olmak ister. İkisi de birbiri olmadan bir hayat düşünemediğinden fazla beklemelerine gerek kalmaz.
Çok kısa olmasına rağmen zor bitti. Olaysız, duygusuz, oldu bittiye gelmiş, yazmak için yazılmış yazara uymayan bir kitaptı.
104 sayfa
Haziran2021 tarihinde, epsilon yayınları tarafından yayınlandı