Doğan Hızlan, ömrünü sadece kültür-sanata vermesiyle ve kişiliğiyle sanki kamu meydanında bir ada, bir azınlık. Kültür-Sanatın Cumhurbaşkanı unvanına uygun görülecek ve kendine özgü yanlarını bulunduğu bütün ortamlarda kabul ettirebilecek kadar da etkili. Doğan Hızlan, tek başına bir azınlık. Ama egemen bir azınlık. Bu kitapta, benim dostum olan, bana gerçekten iyilikleri dokunmuş olan, benim meslek hayatımda önemli dayanak noktası olan insanları anlatmayı uygun gördüm. Diğerlerini niye anlatayım ki, diye düşündüm. Benim için bir hayat, bir serüven, müspetliğin tarihi ve serüvenidir. Menfiliğin değil. (...) Okuma, yazma, dinleme, müzik çalma... Böyle bir hayat ilgi çekici olabilir mi? Yanıtı okurlarım verecek.
Doğan Hızlan, ömrünü sadece kültür-sanata vermesiyle ve kişiliğiyle sanki kamu meydanında bir ada, bir azınlık. Kültür-Sanatın Cumhurbaşkanı unvanına uygun görülecek ve kendine özgü yanlarını bulunduğu bütün ortamlarda kabul ettirebilecek kadar da etkili. Doğan Hızlan, tek başına bir azınlık. Ama egemen bir azınlık. Bu kitapta, benim dostum olan, bana gerçekten iyilikleri dokunmuş olan, benim meslek hayatımda önemli dayanak noktası olan insanları anlatmayı uygun gördüm. Diğerlerini niye anlatayım ki, diye düşündüm. Benim için bir hayat, bir serüven, müspetliğin tarihi ve serüvenidir. Menfiliğin değil. (...) Okuma, yazma, dinleme, müzik çalma... Böyle bir hayat ilgi çekici olabilir mi? Yanıtı okurlarım verecek.
380 sayfa