O içimizden biri. Hatta belki de sizsiniz…
Bazen en büyük aşklar gerçekten de nefretle başlar…
On yedi yaşındaki Bianca Piper sivri dilli fakat vefalı bir dosttur ancak arkadaşları kadar güzel olmadığını düşünmektedir. Ayrıca neredeyse okuldaki bütün kızlarla birlikte olmuş çekici Wesley Rushın cazibesine kapılmayacak kadar da akıllıdır. Aslında Bianca ondan nefret etmektedir ve Wesley de ona "Sap" lakabını takmıştır.
Ailesiyle işlerin yolunda gitmediği bir gün Bianca kafasını dağıtacak bir şeylere ihtiyaç duyar ve kendini Wesleyyi öperken bulur. İşin kötüsü, bundan hoşlanır da... Sorunlarından kaçmak isteyen genç kız, Wesleyyle duygusallıktan uzak bir ilişkiye başlar.
Ancak olaylar hiç beklemediği şekilde gelişir: Wesleynin çok da kötü bir dert ortağı olmadığı, onun da hayatının altüst olduğu ortaya çıkınca Bianca dehşetle, nefret ettiğini düşündüğü çocuğa âşık olmaya başladığını fark edecektir...
"Gençlik edebiyatında eşine az rastlanır, karmaşık bir ilişkinin romanı. Sapta ergen diyaloglarının, gerçek hayattan karakterlerin ve eğlenceli anların ardı arkası kesilmiyor." Kirkus Reviews
"Heyecanlı ve iddialı. Elimden bırakamadım." Simone Elkeles, New York Times çoksatan yazarı
"Sert, ateşli, ince düşünülmüş ve son derece gerçekçi. Sap son zamanlarda çıkan en iyi gençlik romanı."
-Elizabeth Scott-
"İlgi çekici ve keyifli bir hikâye."
- Teen Titles-
"Sap sivri dilli ve eğlenceli olduğu kadar duygusal açıdan da çalkantılı. Kitabı bitirdikten sonra uzun süre aklımda kaldı."
-Mandy Hubbard-
"Genç yazar dürüst, hüzünlü ve karmaşık cinsel tecrübeler yaşayan bir başkahraman yaratarak tüm övgüleri hak ediyor.
Sapı yıllarca tüm arkadaşlarınıza tavsiye edeceksiniz."
-Romantic Times-
(Tanıtım Bülteninden)
O içimizden biri. Hatta belki de sizsiniz…
Bazen en büyük aşklar gerçekten de nefretle başlar…
On yedi yaşındaki Bianca Piper sivri dilli fakat vefalı bir dosttur ancak arkadaşları kadar güzel olmadığını düşünmektedir. Ayrıca neredeyse okuldaki bütün kızlarla birlikte olmuş çekici Wesley Rushın cazibesine kapılmayacak kadar da akıllıdır. Aslında Bianca ondan nefret etmektedir ve Wesley de ona "Sap" lakabını takmıştır.
Ailesiyle işlerin yolunda gitmediği bir gün Bianca kafasını dağıtacak bir şeylere ihtiyaç duyar ve kendini Wesleyyi öperken bulur. İşin kötüsü, bundan hoşlanır da... Sorunlarından kaçmak isteyen genç kız, Wesleyyle duygusallıktan uzak bir ilişkiye başlar.
Ancak olaylar hiç beklemediği şekilde gelişir: Wesleynin çok da kötü bir dert ortağı olmadığı, onun da hayatının altüst olduğu ortaya çıkınca Bianca dehşetle, nefret ettiğini düşündüğü çocuğa âşık olmaya başladığını fark edecektir...
"Gençlik edebiyatında eşine az rastlanır, karmaşık bir ilişkinin romanı. Sapta ergen diyaloglarının, gerçek hayattan karakterlerin ve eğlenceli anların ardı arkası kesilmiyor." Kirkus Reviews
"Heyecanlı ve iddialı. Elimden bırakamadım." Simone Elkeles, New York Times çoksatan yazarı
"Sert, ateşli, ince düşünülmüş ve son derece gerçekçi. Sap son zamanlarda çıkan en iyi gençlik romanı."
-Elizabeth Scott-
"İlgi çekici ve keyifli bir hikâye."
- Teen Titles-
"Sap sivri dilli ve eğlenceli olduğu kadar du... tümünü göster
Flaş Haber!! Şu an aldığımız haberlere göre Sanem Çakmak çok sevdiği vikitap ailesine tekrardan yorumlarıyla geri dönüyormuş.4 kitabı okuyup araya bir ay sokmasıyla tepkileri birazcık da olsa üstüne çeken Sanem,bu arada hiç kitap okumadığını utanarak itiraf ediyor.
Tamam bu kadar goygoy yeter.Doğruyu söylemek gerekirse ben burayı çoook özlemişim.
Öhöm öhöm,ilk kitabımız Kody Keplinger'dan Sap.Ana karakterin tutarsız davranışlarından nefret etmiş olmakla beraber nedense amaçsız bir zevk aldım.Yine de tavsiye edemeyeceğim klişe bir kitap.
Konusundan bahsetmek gerekirse; Bianca Piper adında tabiri caizse erkek fatma bir kızımız,okumakta olduğu lisenin en yakışıklısı tarafından "Sap" damgası yiyor."Sap" kelimesinin "Silik,Aksi,Paspal" anlamına geldiğini öğrenince Bianca bu kelimeye takılıyor ve kitabımız böylece başlamış oluyor.
Bianca ve şu yakışıklı çocuk (Wesley Rush),birbirlerinden hiç hoşlanmazlar ve aralarındaki bu gerilim "bir anda" aşka dönüşür.Kelimenin tam anlamıyla "bir anda".
İşte bende bu bir anda elektriksel çekim okayını kabullenemiyorum.Kız bir sayfada "Wesley'den nefret ediyorum,onun yüzüne bile bakınca midem bulanıyor." diyor sonra arka sayfasında "Aslında onun iyi biri olduğuna inanıyorum.Dur bi dudaklarından öpeyim,ötesine de geçersek güzel olur yani." modunda.İşte en çok da buralardan kaybediyor.
Kitabı okuduktan sonra filminin de olduğunu öğrendim ve bir izleyeyim dedim.O kadar farklı ki film kitaptan...Sadece olay örgüsü değil.Mesela kitapta Bianca babasının yanında yaşıyor ama filmde tam tersi.Ama ben nedense filmi daha çok sevdim ki bu her zaman olacak bir şey değil.Kitabı değil ama filmi kafa dağıtmak açısında tavsiye ederim.
Kitaptaki gereksiz erotiklik de göze çok çarpıyor.İnsan nefret ettiği birisine böyle tepkileri veremez.Sanmıyorum... Kendisiyle çok çelişiyordu Bianca ve ben tutarsız kişilerden nefret ederim.
**********SPOİLER**********
Sırf birbirlerine daha da yakınlaşsınlar diye babası tarafından çocuğun önünde bir fiske bile yiyor (bkz. Klişe).Oysa babası dünyalar tatlısı,kızına çok değer veren bir adam.Halbuki o sırada söylediği sözleri, ne kadar sarhoş da olsa düşünmüyorsa söylemez diye sanıyorum.Yani bence sırf ikilinin yakınlaşmaları için geçen bir olay kanaatindeyim.
**********SPOİLER SONU**********
Son olarak ben kitabı tasviye etmiyorum.Ki bu her zaman olmaz.Genelde beğenmesem bile açık kapı bırakıyorum.Ama bu kitap... sevmedim.Şu an çoğu bölümünü hatırlamıyorum bile.Belirteyim bir ay geçmesine rağmen.
Not: İçinde Aşk Saklı kadar nefret etmedim ama bunu belirteyim.O kitabın ne zaman adı geçse tüylerim diken diken oluyor.Bu kitap biraz daha güzel duygular uyandırabiliyor insanda.Zira vermek istediği mesaj gayet hoş.
Not2: Puan verirken genelde bol veriyorum o yüzden siz direk puana bakmayın.😉🤗
**********ALINTILAR**********
"...Bu arada,baloda ne giyeceksin?"
"Hiçbir şey."
"Seksiymiş ama içeri çıplak girmene izin vermezler herhalde,B."
***
"Bu manyaklıktı.Wesley'i düşünmemem gerekiyordu.Wesley'i öpmemem gerekiyordu.Wesley ile yatmamam gerekiyordu...O benim uyuşturucumdu.Gerçekten delilikti bu."
***
"Ve beni yeniden doğmuş gibi hissettiriyordu."
***
"Mızıkçılık yapma,"dedi sopasını duvara yaslayarak. "Ne bekliyordun? Sonuçta her konuda muhteşem olduğum açık."Sırıttı."Ama bunun için beni suçlayamazsın,değil mi? Tanrı'nın bizi nasıl yarattığından sorumlu tutulamayız."
***
"Ama Wesley'e olan hislerim bunu ikiyi katlardı.Hoşlanmak denen o çocuk havuzundan çıkıp köpek balıklarının cirit attığı derin duygular okyanusuna dalmıştım ben.Ve bu dramatik benzetmeyle devam edeceksek,berbat bir yüzücü olduğumu hatırlamakta fayda vardı."
Boş vaktiniz varsa ve bu tarz kitaplardan hoşlanıyorsanız alın okuyun,sonra da bir kenara atın.
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2015/09/kody-keplinger-sap-silik-aksi-paspal.html#more
Normalde filmini izleyip kitabını güzel bulmayan insanları hiç çekemem ve kendi şahsım olarak da bu saçma yanılgıya düşmem fakat bu kesinlikle normal bir durum değil. İlk önce filmini izledim ve filmi böyle güzel olduğuna göre kitabın da güzel olacağını düşündüm fakat tamamen yanılmışım.Çok kötü başladı , olay diyebileceğin bir şey yoktu ve yine berbat bitti . Bir kere filmin kitapla alakası bile yoktu.Kitabını değil ama filmini tavsiye ederim.
288 sayfa
2015 tarihinde, Pegasus Yayınları tarafından yayınlandı