Rıfat Ilgaz'ın bu romanı, adını Karadeniz'in emekçi,
çalışkan kadınlarının simgesi olan sarı yazmadan almıştır.
Ilgaz'ın çocukluk yıllarını geçirdiği Cide'ye dönüşüyle başlayan Sarı Yazma da bu topraklara aittir. Çok küçükken ayrılmak zorunda kaldığı, ama hiçbir zaman unutamadığı memleketi, yazarı geçmişine götürür. Sarı Yazma'da çocukluğunu, öğrenciliğini, zorluklarla geçen öğretmenlik günlerini, aile yaşamını, her türlü baskıyla engellenmeye çalışılan cezaevi ve sanatoryum arasında sürdürdüğü yazarlığını anlatır.
Rıfat Ilgaz'ın kendi yaşamı ekseninde Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndan 1950'li yıllara kadarki politik yapısını ve edebiyat dünyasını anlattığı bu roman, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı'nın karanlığından nasibini almış 1940 Kuşağı toplumcu-gerçekçi aydınlarının mücadele dolu öyküsüdür.
Rıfat Ilgaz'ın bu romanı, adını Karadeniz'in emekçi,
çalışkan kadınlarının simgesi olan sarı yazmadan almıştır.
Ilgaz'ın çocukluk yıllarını geçirdiği Cide'ye dönüşüyle başlayan Sarı Yazma da bu topraklara aittir. Çok küçükken ayrılmak zorunda kaldığı, ama hiçbir zaman unutamadığı memleketi, yazarı geçmişine götürür. Sarı Yazma'da çocukluğunu, öğrenciliğini, zorluklarla geçen öğretmenlik günlerini, aile yaşamını, her türlü baskıyla engellenmeye çalışılan cezaevi ve sanatoryum arasında sürdürdüğü yazarlığını anlatır.
Rıfat Ilgaz'ın kendi yaşamı ekseninde Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndan 1950'li yıllara kadarki politik yapısını ve edebiyat dünyasını anlattığı bu roman, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı'nın karanlığından nasibini almış 1940 Kuşağı toplumcu-gerçekçi aydınlarının mücadele dolu öyküsüdür.
Sarı Yazma, otobiyografik bir roman olma özelliğinden ötürü hem Rıfat Ilgaz'ın kişisel yaşam öyküsünü hem de Rıfat Ilgaz'ın gözünden Türkiye tarihini anlatıyor.
Rıfat Ilgaz, Osmanlı'nın son günlerini, Kurtuluş Savaşı'nı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk günlerini, Tek Parti dönemini, Demokrat Parti dönemini bu romanıyla anlatıyor. Onun eleştirel, toplumcu bakışıyla o günleri görmek gayet yararlı ve öğretici.
Ama romanı okurken bir yandan da ciğeriniz sızlıyor: Hababam Sınıfı'nın ve onlarca eserin yazarı, şair, aydın ve öğretmen Rıfat Ilgaz, gençliğini hapishanelerden hastanelere gidip gelerek harcıyor. Tek suçu halkını, sınıfını düşünmesi ve boyun eğmemesi.
Omrunun yarisi ya hapiste ya veremle savasmakla gecen bir Rifat İlgaz tanidim bu kitapta. Megerse Hababam Sinifiyla bizi gulduren adam kendi hayatinda hic gulmemis. Okunmasi gereken bi kitap.
Çoğunlukla mizah romanları ile anılan yazarın, bu otobiyografik romanında, sade, akıcı ve içten üslubuyla geçmişi ile yüzleşmesi, içinize dokunuyor. İster istemez tanıdığınızdan farklı bir Rıfat Ilgaz oluşuyor kafanızda. Aslında kitap sadece bir otobiyografi değil, çünkü büyük usta kitabında, kendi kuşağının yaşamına, sevdası Karadeniz'e, Cide'ye, Sarı Yazmalı Kadınlara, cumhuriyetin ilk yıllarına da bakış açısı getiriyor. Yormadan okutturuyor kendini....
Karton Cilt, 5. Baskı, 536 sayfa
3Mart2016 tarihinde, İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlandı