Ağır hareket eden, ağırbaşlı, hep korunmaya muhtaç şah; çok becerikli ve çok güçlü, hem koruyucu hem saldırgan vezir; herkesin arasından sıyrılan, her yere seğirten cevval fil; sarsılmaz bir kaya gibi dikilen, baş eğmez kale; güçlülerin basit oyuncağı, ilk tehlikede feda edilecek zavallı piyon…
Bize bunların insan ruhunun aydınlık ve eşsiz zeka parıltılarının yansımaları olduğunu söyleyen Zweig, o eşsiz kalemi ve yazım tarzıyla aynı zamanda o ruhun karanlık yanlarının, ataerkilliğin, boş gururun, kin ve nefretin, alçaklığın, ihtiras ve açgözlülüğün de dışa vurumu olduklarını anlatıyor.
Satranç, her zaman bir fenomendi kuşkusuz… Ancak onu insan ruhunun uzun serüveninin çarpıcı bir özetine, şaşırtıcı bir metaforlar okyanusu ve dipsiz bir sorgulamanın olağanüstü aracına da ancak Zweig döndürebilirdi.
Satranç ve onun dolayımları, bu kısacık eserde Zweig’ın kalemiyle bir öyküye sığamayacak kadar eşsiz bir anlatıya dönüşüyor!
Ağır hareket eden, ağırbaşlı, hep korunmaya muhtaç şah; çok becerikli ve çok güçlü, hem koruyucu hem saldırgan vezir; herkesin arasından sıyrılan, her yere seğirten cevval fil; sarsılmaz bir kaya gibi dikilen, baş eğmez kale; güçlülerin basit oyuncağı, ilk tehlikede feda edilecek zavallı piyon…
Bize bunların insan ruhunun aydınlık ve eşsiz zeka parıltılarının yansımaları olduğunu söyleyen Zweig, o eşsiz kalemi ve yazım tarzıyla aynı zamanda o ruhun karanlık yanlarının, ataerkilliğin, boş gururun, kin ve nefretin, alçaklığın, ihtiras ve açgözlülüğün de dışa vurumu olduklarını anlatıyor.
Satranç, her zaman bir fenomendi kuşkusuz… Ancak onu insan ruhunun uzun serüveninin çarpıcı bir özetine, şaşırtıcı bir metaforlar okyanusu ve dipsiz bir sorgulamanın olağanüstü aracına da ancak Zweig döndürebilirdi.
Satranç ve onun dolayımları, bu kısacık eserde Zweig’ın kalemiyle bir öyküye sığamayacak kadar eşsiz bir anlatıya dönüşüyor!
Zweig, sonucunu öğrenemeden öleceği 2. Dünya Savaşının satranç tahtasına izdüşümünü almış kitabında. Yalnız, kitabın en önemli özelliği içeriği değil, 1942'de Zweig'ın karısıyla beraber intihar etmeden önce yazdığı son kitap olmasıdır.
Çok, çok güzel. Göğüs kafesinizde bir daralma oluyor okurken, işte o an insansınız.
tek solukta okunan bir eser, hayatta karşıt kişiliklerin oyununu zihinler önüne seriyor...
Satrancı seven bir insan olarakta okurken satranc oynama hevesi sardı beni :) çok iyi bir kurgu sade ve akıcı anlatım, tabi anlatmak istediğide güzel..
Çok zekice kurgulanmış, güzel kitap. Şimdi başlayın, başından ayrılamayın ve 1-2 saat içinde bitirin derim.
Gestapo'nun gazabından nasibini almış Dr. B' nin maruz kaldığı işkenceler arasında hayata tutunmasını sağlayan bir kitapla hayatı değişir. Bağımlılık ve delilik boyutlarına ulaşan satranç aşkının ( satranç zehirlenmesi) konu edildiği muhteşem bir öykü. Güzel ve doyurucu bir anlatımla hoş bir vakit geçirmek isteyenler için farklı ve enteresan bir konuya sahip.
http://hayaletkitaplar.blogspot.com/2013/04/satranc-stefan-zweig.html
Kısa bir kitap olması sebebiyle de bir günde bitebilecek leziz bir anlatımla okura sunulmuş başyapıt olduğunu düşünüyorum.Herkese öneririm.
çok severek eğlenerek okuduğum bir kitaptı herkese tavsiye ederim
Ciltsiz, 112 sayfa
Şubat2017 tarihinde, Parodi Yayınları tarafından yayınlandı