Serçe Kuşun Sonbaharı

Şeyh Bedreddin: Din adamı, isyancı ve aşık Cazibe ve Mâriye bir erkeğin hayat hikâyesinde karşı karşıyaydılar. Cazibe, Bedreddinin sahip olduklarının hepsini, Mâriyenin büyük kıskançlıkla özlediğini hissediyordu. Bunun, ölçüsü iyi belirlenmiş terbiyeli vuslat hayallerine dönüştüğünün farkındaydı. Lakin bunların hiçbirinin Bedreddindeki gizi çözmeye yetmediğini de görmüştü. Bedreddin, belli ki her gece koynuna girdiğinden çok farklı bir varlıktı... Yılmaz Karakoyunlu, Serçe Kuşun Sonbaharında, Nâzım Hikmet ve Hilmi Yavuzun şiirleştirdiği, pek çok roman ve oyuna konu olan Şeyh Bedreddini, yepyeni ve farklı bir yaklaşımla romanlaştırıyor. Serçe Kuşun Sonbaharı bir tarihi roman: Şeyh Bedreddin İsyanını, tarihin gerçeklerini gözden kaçırmadan, Yıldırım Bayezid-Timurlenk çatışmasının ve Osmanlıyı yok olmanın eşiğine getiren Fetret Devrini doğuran koşulların ışığında ele alıyor. Serçe Kuşun Sonbaharı aslında bir aşk romanı: Şeyh Bedreddine ilk kez bir erkek ve bir âşık olarak bakıyor, baldızı Mâriyeye olan Cumhuriyet tarihinin siyasi ve toplumsal olaylarını ele alan romanlarıyla tanınan Yılmaz Karakoyunlu (İstanbul, 1936), ilk romanı Salkım Hanımın Tanelerinde (1989, Yunus Nadi Roman Ödülü) Varlık Vergisini, Üç Aliler Divanında (1991, Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Tarihi Roman Ödülü) Atatürke yapılan İzmir suikastını, Güz Sancısında (1992, Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü) 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül Olaylarını ele aldı. Çiçekli Mumlar Sokağında (2000) işgal yıllarında İstanbula gelen Batumlu göçmenlerin Kurtuluş Savaşına katkılarını, Yorgun Mayıs Kısraklarında (2004) Adnan Menderes, Yahya Kemal ve Nâzım Hikmet gibi belli başlı kişiler çevresinde Cumhuriyetin kuruluş yıllarından 1960a kadar uzanan dönemi işledi. Perîze: Ezan Vakti Beethoven (2007) romanında ise 1980 sonrası sol düşünce mensuplarından dirençlerini kaybedenlerin acısını anlattı. Yılmaz Karakoyunlunun eserleri Doğan Kitap tarafından yayımlanmaktadır.

Şeyh Bedreddin: Din adamı, isyancı ve aşık Cazibe ve Mâriye bir erkeğin hayat hikâyesinde karşı karşıyaydılar. Cazibe, Bedreddinin sahip olduklarının hepsini, Mâriyenin büyük kıskançlıkla özlediğini hissediyordu. Bunun, ölçüsü iyi belirlenmiş terbiyeli vuslat hayallerine dönüştüğünün farkındaydı. Lakin bunların hiçbirinin Bedreddindeki gizi çözmeye yetmediğini de görmüştü. Bedreddin, belli ki her gece koynuna girdiğinden çok farklı bir varlıktı... Yılmaz Karakoyunlu, Serçe Kuşun Sonbaharında, Nâzım Hikmet ve Hilmi Yavuzun şiirleştirdiği, pek çok roman ve oyuna konu olan Şeyh Bedreddini, yepyeni ve farklı bir yaklaşımla romanlaştırıyor. Serçe Kuşun Sonbaharı bir tarihi roman: Şeyh Bedreddin İsyanını, tarihin gerçeklerini gözden kaçırmadan, Yıldırım Bayezid-Timurlenk çatışmasının ve Osmanlıyı yok olmanın eşiğine getiren Fetret Devrini doğuran koşulların ışığında ele alıyor. Serçe Kuşun Sonbaharı aslında bir aşk romanı: Şeyh Bedreddine ilk kez bir erkek ve bir âşık olarak bakıyor, baldızı Mâriyeye olan Cumhuriyet tarihinin siyasi ve toplumsal olaylarını ele alan romanlarıyla tanınan Yılmaz Karakoyunlu (İstanbul, 1936), ilk romanı Salkım Hanımın Tanelerinde (1989, Yunus Nadi Roman Ödülü) Varlık Vergisini, Üç Aliler Divanında (1991, Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Tarihi Roman Ödülü) Atatürke yapılan İzmir suikastını, Güz Sancısında (1992, Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü) 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül Olaylarını ele aldı. Çiçekli Mumlar Sokağında (2000) işgal yıllarında İsta... tümünü göster