Ses Sese Karşı

Aldous Huxley, dünya edebiyatında “düşünce edebiyatı” denen türün başlatıcılarındandır. Huxley, koyunların tiroid guddelerinden Kızılderililerin totemlerine, fosforun yeryüzünden eksilmesinden Mozart müziğinin en ince ayrıntılarına kadar birçok konuda bilgi sahibi bir yazardır. Böyle bir yazarın romanlarında, düşüncenin, romanın öteki öğelerinden daha ağır basacağı besbellidir. Huxley’nin yarattığı kişiler, kendi görüşlerinin ya da düşüncelerinin birer sözcüsü gibidir çoğu zaman. O, bir elinde neşter, bir elinde not defteri, bir yandan yarattığı kişiler üzerinde ustaca ameliyatlar yaparken, bir yandan da bilimsel bir titizlikle notlar tutar. Bu arada yazarın büyük gözlem ve alay gücü de gözden kaçacak gibi değildir. Ses Sese Karşı’da, bir müzik parçasında çeşitli ezgilerin kaynaşması gibi birbiriyle kaynaşan çeşitli kişiler, çeşitli durumlar, çeşitli görüşler yer alır. Huxley’nin belki de en ünlü romanı olan Ses Sese Karşı’nın gerçek yeniliği, geleneksel romanlar gibi bir ya da iki kişi üstüne değil, birbirleriyle yakından veya uzaktan ilgisi ve her biri romancının gözünde aşağı yukarı aynı öneme sahip on beş-yirmi kişi üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu kişilerin çoğu, can sıkıntısı içinde, neye inanacaklarını ve kendilerine hangi değerlere göre bir yön seçeceklerini bilmedikleri için bocalayıp duran, umudunu yitirmiş orta ya da üst sınıf aydınlarıdır. Ses Sese Karşı, düşünsel çerçevesi ve gözlem derinliğiyle, dünya edebiyatındaki toplumsal panorama romanlarının en ünlü ve önemli örneklerinden biridir.

Aldous Huxley, dünya edebiyatında “düşünce edebiyatı” denen türün başlatıcılarındandır. Huxley, koyunların tiroid guddelerinden Kızılderililerin totemlerine, fosforun yeryüzünden eksilmesinden Mozart müziğinin en ince ayrıntılarına kadar birçok konuda bilgi sahibi bir yazardır. Böyle bir yazarın romanlarında, düşüncenin, romanın öteki öğelerinden daha ağır basacağı besbellidir. Huxley’nin yarattığı kişiler, kendi görüşlerinin ya da düşüncelerinin birer sözcüsü gibidir çoğu zaman. O, bir elinde neşter, bir elinde not defteri, bir yandan yarattığı kişiler üzerinde ustaca ameliyatlar yaparken, bir yandan da bilimsel bir titizlikle notlar tutar. Bu arada yazarın büyük gözlem ve alay gücü de gözden kaçacak gibi değildir. Ses Sese Karşı’da, bir müzik parçasında çeşitli ezgilerin kaynaşması gibi birbiriyle kaynaşan çeşitli kişiler, çeşitli durumlar, çeşitli görüşler yer alır. Huxley’nin belki de en ünlü romanı olan Ses Sese Karşı’nın gerçek yeniliği, geleneksel romanlar gibi bir ya da iki kişi üstüne değil, birbirleriyle yakından veya uzaktan ilgisi ve her biri romancının gözünde aşağı yukarı aynı öneme sahip on beş-yirmi kişi üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu kişilerin çoğu, can sıkıntısı içinde, neye inanacaklarını ve kendilerine hangi değerlere göre bir yön seçeceklerini bilmedikleri için bocalayıp duran, umudunu yitirmiş orta ya da üst sınıf aydınlarıdır. Ses Sese Karşı, düşünsel çerçevesi ve gözlem derinliğiyle, dünya edebiyatındaki toplumsal panorama romanlarının en ünlü ve öneml... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
8 puan

İçinde çok sayıda karakter bulundurmasına rağmen kafa karıştırmayan ve söyledikleriyle insanı düşünmeye zorlayan bir kitap. Okuduğum en iyi düşün kitaplarından birisi olabilir sanırım.

11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
8 puan

zor bir kitap, düşün romanının ilk örneklerinden, mina urgan çevirisi çok başarılı

Profil Resmi
10 puan

Bitirilemiyen kitaplardan.Tekrar tekrar okunması gerekiyor bence

11 yıl, 10 ay
9 puan

Önsözünde çevirmen Mina Urgan çok güzel bir şekilde özetlemiş aslında kitabı, burada ne yazarsam yazayım yetersiz gibi yanında. Söyleyebileceğim sadece şu olur; Huxley'in zekasına hayran kalacaksınız bu kitabı okuduktan sonra.
Belirtildiği gibi tam bir ''düşün kitabı''.
Bir insanın bilimle, sanatla, tarihle, coğrafyayla aklınıza gelebilecek her alanda söyleyeceği bir sözü olur mu? Oluyormuş. Üstelik bunları hiç sıkıcı olmayan bir dil ile, bilgilendirici şekilde değil olayın akışına bırakarak dile getirmesi ayrı bir başarı. Ayrıca şimdiye kadar okuduğum kitaplar arasında en çok karakterle karşılaştığım kitap bu oldu. Zaten arka kapakta da bu belirtiliyor. Yirmiye yakın karakter var, fakat bu sizi korkutmasın hepsini özümseyebiliyorsunuz. Hepsine öyle kişilikler yüklenmiş ki; gözünüzde canlandırmak hiç de zor değil. Zaten bu kitabın en can alıcı ve kendine çeken yönü de karakterlerin detaylarına inilebilmesi.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 693 sayfa
1992 tarihinde, İletişim Yayınları tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Etiketler: roman

Kitaptaki karakterler

Walter Bidlake

John Bidlake

Philip Quarles

Mark Rampion

Maurice Spandrell

Denis Burlap

Marjorie Carling

Lucy Tantamount

Elinor Quarles

Everard Webley

Sidney Quarles

Phil Quarles

Mary Rampion

Illidge

Beatrice Gilray

Lord Edward Tantamount


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

mustafasahin
1 kişi

Okumak İsteyenler

retrospektif
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski