2018 Dil Derneği Onur Ödülü ve
2010 Yunus Nadi Roman Ödülü sahibi
Adnan Gerger'den yeni roman.
Toprak, devrik geçmişlerinin peşine düşen, köklerinden sökülmüş hikayesini anlatıyor; aynı sofrada buluşan gencecik Leyla'nın, Serpil'in, Özgür'ün ve Sur Civan'ın, eski, yaşlı, hasta hikayesini.
Besleyen ve kucaklayan toprağın yüzünü kanlı tırnaklarla yırtan zalimlerin, göz yaşını akıtan annelerin, onu fethedenlerin ya da terk edip gidenlerin, ona el koyanların ya da kadrini bilenlerin hikayeleri, acı geçmişten yapılan umuda, Ses'in ve Sus'un kardeşliğine karışıyor.
Adnan Gerger, herkesin bildiği ama herkese uzak bir ülke çiziyor.
2018 Dil Derneği Onur Ödülü ve
2010 Yunus Nadi Roman Ödülü sahibi
Adnan Gerger'den yeni roman.
Toprak, devrik geçmişlerinin peşine düşen, köklerinden sökülmüş hikayesini anlatıyor; aynı sofrada buluşan gencecik Leyla'nın, Serpil'in, Özgür'ün ve Sur Civan'ın, eski, yaşlı, hasta hikayesini.
Besleyen ve kucaklayan toprağın yüzünü kanlı tırnaklarla yırtan zalimlerin, göz yaşını akıtan annelerin, onu fethedenlerin ya da terk edip gidenlerin, ona el koyanların ya da kadrini bilenlerin hikayeleri, acı geçmişten yapılan umuda, Ses'in ve Sus'un kardeşliğine karışıyor.
Adnan Gerger, herkesin bildiği ama herkese uzak bir ülke çiziyor.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Tarzını başta soyut ve sıkıcı bulsam da kitap her bölümde evrildi. Her bölüm ayrı üslupta yazılmış ve ayrı türde kurgulanmış gibiydi. Sonu da çok ilginç bitti . Tam çözemesem de beğendim ve yazarın diğer kitaplarına ilgimi artırdı.
227 sayfa
Eylül2018 tarihinde, Karakarga tarafından yayınlandı