Sessiz Çığlık

Kenzaburo Oe 31 Ocak 1935te Japonyanın güneybatısındaki Shikoku adasında saygın bir Samuray ailesinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu kırsal geleneklerin ve savaş dönemi propagandasının etkisi altında geçti. 1945te Atom Bombasının atılması ve Japonyanın teslim olması milyonlarca Japon gibi Oeyi de derinden sarstı. O güne kadar Tanrısal ve ölümsüz olduğuna inanılan imparatorun herkesin önünde yenildiğini ve teslim olduğunu açıklaması genç Oenin kafasındaki tüm değer yargılarını altüst etti. Ülkesinin ABD işgali altına girdiği yıllarda büyüyen Oe üniversite yıllarında en yetenekli genç yazarlar arasında sayılmaya başladı. Adını ilk kez 1958de yayınlanan Memuşiri Kouçi (Tomurcuğu Kopar ve Dölü Yok Et) ile duyuran Oe bu romanında salgın hastalık yüzünden terkedilmiş, toplum dışına itilmiş çocukların dramını anlatmıştı.Sessiz Çığlık romanında ise yazar doğdukları köye dönen iki kardeşin geçmişleriyle hesaplaşmalarını konu alıyor. Romanın özü kent-kırsal kesim ikilemine dayanıyor; bir yandan geleneksel Japon değer yargıları sorgulanırken öte yandan köylerden kentlere akın sorunu irdeleniyor...

Kenzaburo Oe 31 Ocak 1935te Japonyanın güneybatısındaki Shikoku adasında saygın bir Samuray ailesinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu kırsal geleneklerin ve savaş dönemi propagandasının etkisi altında geçti. 1945te Atom Bombasının atılması ve Japonyanın teslim olması milyonlarca Japon gibi Oeyi de derinden sarstı. O güne kadar Tanrısal ve ölümsüz olduğuna inanılan imparatorun herkesin önünde yenildiğini ve teslim olduğunu açıklaması genç Oenin kafasındaki tüm değer yargılarını altüst etti. Ülkesinin ABD işgali altına girdiği yıllarda büyüyen Oe üniversite yıllarında en yetenekli genç yazarlar arasında sayılmaya başladı. Adını ilk kez 1958de yayınlanan Memuşiri Kouçi (Tomurcuğu Kopar ve Dölü Yok Et) ile duyuran Oe bu romanında salgın hastalık yüzünden terkedilmiş, toplum dışına itilmiş çocukların dramını anlatmıştı.Sessiz Çığlık romanında ise yazar doğdukları köye dönen iki kardeşin geçmişleriyle hesaplaşmalarını konu alıyor. Romanın özü kent-kırsal kesim ikilemine dayanıyor; bir yandan geleneksel Japon değer yargıları sorgulanırken öte yandan köylerden kentlere akın sorunu irdeleniyor...