Abel ve Janice Ryder, birbirine aşık iki genç insanın besleyebileceği tüm umutlarla ve hayallerle evlilik yaşamlarına başlarlar. Fakat çok geçmeden, sağırlıklarının işitenlere göre düzenlenmiş bir toplumla aralarında muazzam bir engel oluşturduğunu fark ederler. Tecrübesiz, cahil ve şaşkın bir halde, özürlüler okulunun haşin ortamından ayrılıp, işitenlerin duyarsız dünyasına adım atarlar. Borç ödemeyle ve yanlış anlaşılmalarla, zorluklarla dolu aşağılayıcı işlerle geçen yıllar içinde işiten bir kız evladı yetiştirirken, ortak üzüntü ve mutlulukları paylaşırken, işaret dilinin hayret verici bir vasıta olarak yaşamlarını sürdürebilmelerini, doğdukları acılı, olağandışı dünyanın kıramayacağı kadar güçlü olan sevgilerini güçlendirebilmelerini sağladığını öğrenirler. Romanda her ne kadar sağır bir çift söz konusu ise de, gerçekte bu sağırlık olgusu, normal diyebileceğimiz durumlarda da soyut bir kavram olarak kullanılıyor. Bunun en çarpıcı anlatımı ise romanda sıkça örneklerini göreceğimiz, Toplumun kendisine benzemeyen bireylere karşı ne kadar sağır ve bir o kadar da şiddet yüklü olduğu konusunu işleyen bölümlerdir.
Abel ve Janice Ryder, birbirine aşık iki genç insanın besleyebileceği tüm umutlarla ve hayallerle evlilik yaşamlarına başlarlar. Fakat çok geçmeden, sağırlıklarının işitenlere göre düzenlenmiş bir toplumla aralarında muazzam bir engel oluşturduğunu fark ederler. Tecrübesiz, cahil ve şaşkın bir halde, özürlüler okulunun haşin ortamından ayrılıp, işitenlerin duyarsız dünyasına adım atarlar. Borç ödemeyle ve yanlış anlaşılmalarla, zorluklarla dolu aşağılayıcı işlerle geçen yıllar içinde işiten bir kız evladı yetiştirirken, ortak üzüntü ve mutlulukları paylaşırken, işaret dilinin hayret verici bir vasıta olarak yaşamlarını sürdürebilmelerini, doğdukları acılı, olağandışı dünyanın kıramayacağı kadar güçlü olan sevgilerini güçlendirebilmelerini sağladığını öğrenirler. Romanda her ne kadar sağır bir çift söz konusu ise de, gerçekte bu sağırlık olgusu, normal diyebileceğimiz durumlarda da soyut bir kavram olarak kullanılıyor. Bunun en çarpıcı anlatımı ise romanda sıkça örneklerini göreceğimiz, Toplumun kendisine benzemeyen bireylere karşı ne kadar sağır ve bir o kadar da şiddet yüklü olduğu konusunu işleyen bölümlerdir.
296 sayfa