Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Bir kitaptaki kurgunun kafama yatmasını,mantıklı bir tarafları olmasını isterim.Bir yeri bile mantıklı olmasın hemen soğurum o kitaptan.Mantıklı demem,bana göre mantıklı olması yani.Öyle bilimsel felan değil.😄
Neden mi bu bilgiyi verdim.Şimdi yazar bir 'kaçırılma' olayı yazmış ve tamam çok da gerilim yüklü çok beğendiğim bir sürü bölüm içeriyor sonuca kadar.Ama tabi ki bu kaçırılma olayının bir sonucu oluyor ve bu sonuç benim "N'oluyoruz,bu da ne ya? Böyle bağlanılır mı bu kitap? Ne kadar saçma!" gibi enteresan tepkiler vermemi sağladı.Bu yüzden kitap hakkında ne düşüneceğimi bilemiyorum.
Kitabın şu gotik ve karanlik havası çoook hoşuma gitti.Elimden ne zaman bir iş için bıraksam aklımda bir sonraki bölümde ne olacağı düşüncesi vardı.E,bunun sonucunda pek de ayrı kalamadım Senna'dan(Isaac'ten).
Kitabın konusuna değinmek istiyorum.Kitap Senna'nın doğum gününde bir odada uyanmasıyla başlıyor.Bu oda normal değil, hatta aslında hiçbir şey normal değil.Senna oraya nasıl geldiğini bilmemektedir.Kendine gelir ve etrafına bakar.Donup kalır.Oda yuvarlaktır ve kapı yoktur.İşte bundan sonra bir şekilde odadan çıkmayı başarır ve macerası başlar.Bu macera tam tamına 14 ay sürer.Isaac'le birlikte.Daha önceden tanıdığı (tanımadığı) Isaac'le.
Buradan sonra benim meşhur spoilerlı yorumum başlıyor işte.Hani şu bir sürü 'anlamıyorum abi yaaa' içeren paragrafım.
**********SPOİLER**********
Bu Saphira denen kadın hangi kafayla böyle 14 ay boyunca hapis bırakıyor Senna ve Isaac'i? Hani diyorum amaci neymiş?
Hadi bunu geçtim anlamadığım bir kısım da Westwick denen bakım evi olayı da ne? Saphira'nin dediği doğru mu? Senna'nın intihar etmesi ve bakım evine alınması..
Anlamadım,bilemiyorum 😯
*********SPOİLER SONU**********
Ben çok kararsızım bu kitap hakkında.Aslında son 50 sayfaya kadar cidden çok sevmiştim.Ama sonunu anlayamamamdan dolayı işler değişti mi onu bile bilmiyorum.Şöyle bir bakınca gerçek hayatı gördüm ve Senna'nın o dendiği gibi ruhsuz hali beni çok etkiledi.Çok duygu yüklüydü kitap.Sessiz olmaları aslında çok büyük ses çıkardı.Ve yazar bize o eşsiz kalemiyle cok güzel aktardı.Ama... dediğim gibi oturtamadım. Ne kadar Isaac'in o eşsiz sevdası olsa da bu kitapta ben olumlu düşünemiyorum.Bu kitaba kadar duygularımı böylesine karıştıran bir kitap da olmamıştı.Bazı kısımlarından büyük keyif aldığım bazı kısımlarını da anlayamadığım...
Benden de kaynaklanabilir şu anlayamama durumu.Zira reading slumptaydım ve bu kitabı Meryemciğimin ne kadar bıraktırma çabalarına rağmen okumada direttim.Reading slumptan bir nebze de olsa çıkardı ama ben de depresyona girdim 😂
Şöyle toparlarsam bana her türlü duyguyu yaşatan bir kitaptı.Gerilimi dozundaydı.Gerdi beni bacaksız 😂 Kurguya bir şey diyemeyeceğim ama kalem cidden kuvvetli.Depresif bir hikaye okumak isteyenler buyursun.Ama yok ben neşeli tarzımdan vazgeçemem derseniz aman diyeyim 😆
Not : Hani kitapta bir yerde Isaac Senna'yı döner yemeye götürüyor ya.Bir yunan lokantasına.Bir de yiyip yiyebileceğin en iyi döner diye götürüyor.Benim tabi tam da o noktada bir milliyetçiliğim tuttu."Dönerin alâsını Türkiye'de bulursun!Sen döner yememişsin! 😒" triplerine girdim.Garip biriyim.😅
sadece OKU MA, Kesinlikle OKU :) nasıl yorum yapabilirim bilmiyorum gerçekten... bugün öğle civarı başladım akşama bitirdim elimden bırakamadım beni mutsuz eden bir kitaptı böyle içimde yumru oluşturdu... Ruhunu yitiren bir kadın,ruhsuz olan bir sapık,ruhani bir adam ve ruhunu yitiren bir kadına Ruhunu üfleyen bir eş,ruh eşi...aslında tüm insanlığın mutsuzluluğunun sebebi...sonu beni memnun etmedi ama yine de 10 yıldızı haketti. bu kadının her kitabında elimden bırakamayorum ama okurken nefrette etmiyor değilim..Nefrette güçlü bir duygu diyerek güçlü bir kalem diyorum ve bu kitabı da favorilerime ekliyorum.....
Vay vay vay... Kitap ilk sayfadan son sayfaya kadar heyecan içerisinde ve harika bir akışla ilerledi. Cumartesi akşamı elime almamla gece 2 gibi bitirmem bir oldu.
"Siyah Damar"ı baskın olan bir yazar ve onu zamanında büyük bir trajedinin ortasında yalnız bırakmayan doktoru kendilerini uyandıklarında boş bir evde bulurlar. Evde aylarca kendilerine barınacak imkanlar bırakılmış ve hiç bir zarar verilmemiştir. Evden dışarıya çıkamıyorlar ve dışarıda gördükleri şey göz alabildiğince uzanan arazide yağan kar..
Kitap çıkalı uzun zaman oldu ama ben daha yeni okuyorum ve ba-yıl-dım. Bazen arkadaşlarım soruyorlar; beğendiğin-önerdiğin kitap var mı diye. O kadar kitap okuyorum ama aklıma sadece belirli kitaplar gelir ve ben sadece onları söylerim. Bu kitap o listeme elime aldığım gibi giriş yaptı. Kesinlikle öneririm.
"İnsanlar başka birisinin ağırlığını taşımak için yaratılmamışlardır. Daha kendimizi zor taşıyoruz."
***
"Güvende olan kimdi? Hiç kimse. Dünyada hiçbir zaman güvende olmayacağımızı garantileyen çok fazla kötü şey vardı."
***
"Fortez fortuna juvat" Şans cesur olanın yanındadır.
Beni en çok etkileyen, olabilecek tüm yönleriyle sevdiğim kitabımı buldum ^-^
Bu kitaptan sonra ileride sevebileceğim adamın mesleği birdenbire cerrahlık oldu; daha ne diyebilirim ki :)
En sevdiğim kitap dedim; ama sen nasıl bir yazarsın kadın! Tarryn daha iyisini yapana kadar en iyisi bu :))
Tarryn depresif, arızalı kadın karakterler yaratmakta kesinlikle cok başarılı. Bayıldımmm ben bu kitaba bol gerlimli sürükleyici müthiş bir kitap.. bitene kadar merakınız hiç eksilmiyor.
-Bana bir yalan söyle Isaac.
-Seni sevmiyorum... Bana bir gerçek söyle Senna.
-Nasıl yapacağımı bilmiyorum
-O zaman bir yalan söyle.
-Seni sevmiyorum
Bu kitap bence 2015 yılının en iyi kitaplarından biri olacak.Kesinlikle tavsiye ederim.
Tarryn, Aspendos Yayınlarının en sevilen üç yazarından biridir. Okuyanlar kendisinden çok memnundur. Bana da okumamı söyleyen birçok kişi vardı. Ben de seri olan kitapları yerine bundan başlamak istedim, beni daha çok cezbetmişti, üstelik tek kitaptı.
Öncelikle yazarın gerçekçi anlatımını sevdim. Ki zaten ben kitaplarda mutlaka gerçekçi bir bakış açısı yakalamak isterim.
Gelelim neden 5 verdim. Ben empati yapmayı seven biriyimdir ama Senna için herhangi bir empati kuramadım maalesef. Bana biraz itici geldi Senna.
Ama Isaac'a bayıldım. Karakter ne istediğini bilen ve genel anlamda iyiliksever biriydi. Ama yazar Müziksever Isaac'ı göstermeyi başaramamış. Orayı hangi kısımda gösterdi hiçbir fikrim yok. Ben hep Doktor Isaac'i gördüm kitap boyunca.
Yukarıda da belirttiğim gibi yazarın gerçekçiliği ele alması güzel ama kalemini beğenmedim. Giysimi giydim. Yemeğimi yedim gibi anlatmasan daha iyi olur eylemlerini sıklıkla kullanması ve kısa cümleleri sıklıkla kullanması hoşuma gitmedi.
Bu kitabın aşk kitabı olmadığını biliyordum. Kitap psikolojik gerilim kitabıydı ben de bu türde çok az okuduğum için alışık olduğum bir tarz değildi.
Yine de yazara bir şans daha vereceğim.
Aslında Günahlar ve İğneler gibi herkesin midesinin kaldırabileceği bir kitap değil .Bu yazar çok ilginç ve normal dışı düşünen kadın karakterler oluşturmada çok başarılı , Tarryn ın diğer kitaplarını okuyup beğendiyseniz buna bayılacaksınız, öbür kitaplarını okuyup daraldıysanız bu kitaptan uzak durun .
http://kitaptutkum.blogspot.com.tr/2014/12/siyah-damar-tarryn-fisher.html
Tarryn Fisher yazım tarzı ve kitap kurgusu farklı bir yazar. Kitaplarını daha çok karakterlerin psikolojik yönüyle ele alıp yazdığını düşünüyorum. Eğer ki yazarı hiç okumadıysanız, kitaplarından mükemmel karakterler beklemeyin. Çünkü Tarry’in karakterleri mutlaka arızalı!
338 sayfa
2014 tarihinde, Aspendos tarafından yayınlandı