Mâ halaknâhumâ illâ bil hakkı ve lâkinne ekserehum lâ yalemûn(yalemûne)
Bunların hiç birini (deruni bir) hakikatten yoksun yaratmış değiliz ama çoğu bunu anlamaz. -
''Ben Muhammedden iki türlü ilim öğrendim. Bunun biri zaten sizin de bildiğiniz, lakin ikincisinden size bahsetsem kim olduğuma bakmaz beni burada taşa tutarsınız.'' -
''Yaklaşık 15 yıl kadar önce Türkiyenin Iraka sınır bir köyünde kuş uçmaz kervan geçmez dedikleri türden bir toprak parçası üzerinde kafile olarak konaklamaktaydık. Yemeğimi yemiş uyuşan bacaklarımı açmak adına biraz yürümek için kafileden hafif uzaklaşmışken çok uzaklarda ne olduğunu kestiremediğim bir cismin rüzgarın vasıtasıyla bana doğru geldiğini görüp merakla izlemeye koyuldum. Hızla yaklaşan nesne iyice belirgin olduğunda bunun bir kağıt parçası olduğunu algıladım ve yönü değişip hızı çoğalan rüzgar o kağıt parçasını süratle bana getirip sağ bacağımın kaval kemiğine yapıştırdı. Salt merakla uzandım renkli dergi sayfasına; abuk sabuk magazin haberleri vardı, kağıdı tam elimden tekrar rüzgara bırakacakken gayri ihtiyari diğer yüzünü çevirdim ve orada karşılaştığım kocaman fotografın altında şöyle yazıyordu: Kara Papaz Anton Szandor La Vey Öldü! ...
Gülümsedim…''
Mâ halaknâhumâ illâ bil hakkı ve lâkinne ekserehum lâ yalemûn(yalemûne)
Bunların hiç birini (deruni bir) hakikatten yoksun yaratmış değiliz ama çoğu bunu anlamaz. -
''Ben Muhammedden iki türlü ilim öğrendim. Bunun biri zaten sizin de bildiğiniz, lakin ikincisinden size bahsetsem kim olduğuma bakmaz beni burada taşa tutarsınız.'' -
''Yaklaşık 15 yıl kadar önce Türkiyenin Iraka sınır bir köyünde kuş uçmaz kervan geçmez dedikleri türden bir toprak parçası üzerinde kafile olarak konaklamaktaydık. Yemeğimi yemiş uyuşan bacaklarımı açmak adına biraz yürümek için kafileden hafif uzaklaşmışken çok uzaklarda ne olduğunu kestiremediğim bir cismin rüzgarın vasıtasıyla bana doğru geldiğini görüp merakla izlemeye koyuldum. Hızla yaklaşan nesne iyice belirgin olduğunda bunun bir kağıt parçası olduğunu algıladım ve yönü değişip hızı çoğalan rüzgar o kağıt parçasını süratle bana getirip sağ bacağımın kaval kemiğine yapıştırdı. Salt merakla uzandım renkli dergi sayfasına; abuk sabuk magazin haberleri vardı, kağıdı tam elimden tekrar rüzgara bırakacakken gayri ihtiyari diğer yüzünü çevirdim ve orada karşılaştığım kocaman fotografın altında şöyle yazıyordu: Kara Papaz Anton Szandor La Vey Öldü! ...
Gülümsedim…''
96 sayfa
2011 tarihinde, Altıkırkbeş Basın Yayın tarafından yayınlandı