Baştan çıkarma arzusuyla, kadınların iffetsiz bakışlarını, tıpkı kedilerinki gibi, büyüleyici bir hale sokan, erkeği alt etme ihtiyacıyla alev alev yanan gözleri, beni çağırıyor, elimi kolumu bağlıyor, karşı koymama engel oluyor, bütün bedenimi şiddetli bir arzunun kaplamasına neden oluyordu. Hiçbir sözün söylenmediği, şiddetli, kısa bir mücadeleydi bu. Yalnızca gözbebekleri arasında olup biten, insan denilen iki hayvan, kadın ve erkek arasında yaşanan ve erkeğin her zaman mağlup olduğu bir mücadele.Modern Fransız öykücülüğünün öncüsü Guy de Maupassant eşsiz gözlem gücü ve ayrıntıları işlemedeki ustalığıyla sıradan hayatlardan sıra dışı öyküler çıkartır. Onun öykülerinde okur birbirinden çok farklı hayatlar, farklı yüzler arasında gezinir; ya onun o ince alaycılığının dudaklarına kondurduğu tebessümle ya da yarattığı o sahici atmosferin verdiği ürpertiyle...
Baştan çıkarma arzusuyla, kadınların iffetsiz bakışlarını, tıpkı kedilerinki gibi, büyüleyici bir hale sokan, erkeği alt etme ihtiyacıyla alev alev yanan gözleri, beni çağırıyor, elimi kolumu bağlıyor, karşı koymama engel oluyor, bütün bedenimi şiddetli bir arzunun kaplamasına neden oluyordu. Hiçbir sözün söylenmediği, şiddetli, kısa bir mücadeleydi bu. Yalnızca gözbebekleri arasında olup biten, insan denilen iki hayvan, kadın ve erkek arasında yaşanan ve erkeğin her zaman mağlup olduğu bir mücadele.Modern Fransız öykücülüğünün öncüsü Guy de Maupassant eşsiz gözlem gücü ve ayrıntıları işlemedeki ustalığıyla sıradan hayatlardan sıra dışı öyküler çıkartır. Onun öykülerinde okur birbirinden çok farklı hayatlar, farklı yüzler arasında gezinir; ya onun o ince alaycılığının dudaklarına kondurduğu tebessümle ya da yarattığı o sahici atmosferin verdiği ürpertiyle...