Bir zamanlar, dünyayı kurtarmak için bir kahraman ortaya çıkmıştı. Gizemli bir kalıtıma sahip, diyarların üstüne çöken karanlığa karşı cesurca meydan okuyan bir genç adam.
Yenik düştü.
O zamandan bu yana bin yıl geçti ve dünya, Lord Hükümdar olarak bilinen ölümsüz imparator tarafından yönetilen, kül ve sisten oluşan bir çölden başka bir şey değil. Üstelik bin yıldır bütün ayaklanmalar ağır bir hüsranla sonuçlandı.
Ancak her nasılsa umut ölmüyor. İmparatorluğun ve hatta Lord Hükümdar'ın bile sonunu getirmenin hayalini kurmaya cesaret edebilen bir umut. Planlanmakta olan yeni bir tür isyan var; tarihin en büyük soygununun etrafında inşa edilmekte olan bir isyan, dâhi bir hırsızın kurnazlığına ve beklenmedik bir kahramanın, bir sokak çocuğunun kararlılığına dayanan bir isyan.
Gecenin sahibi sisler.
Dünyanın sahibi ise Lord Hükümdar.
Bir zamanlar, dünyayı kurtarmak için bir kahraman ortaya çıkmıştı. Gizemli bir kalıtıma sahip, diyarların üstüne çöken karanlığa karşı cesurca meydan okuyan bir genç adam.
Yenik düştü.
O zamandan bu yana bin yıl geçti ve dünya, Lord Hükümdar olarak bilinen ölümsüz imparator tarafından yönetilen, kül ve sisten oluşan bir çölden başka bir şey değil. Üstelik bin yıldır bütün ayaklanmalar ağır bir hüsranla sonuçlandı.
Ancak her nasılsa umut ölmüyor. İmparatorluğun ve hatta Lord Hükümdar'ın bile sonunu getirmenin hayalini kurmaya cesaret edebilen bir umut. Planlanmakta olan yeni bir tür isyan var; tarihin en büyük soygununun etrafında inşa edilmekte olan bir isyan, dâhi bir hırsızın kurnazlığına ve beklenmedik bir kahramanın, bir sokak çocuğunun kararlılığına dayanan bir isyan.
Gecenin sahibi sisler.
Dünyanın sahibi ise Lord Hükümdar.
Kralların Yolu ile karşılaştırıp bu daha iyi/kötü diyemem. İkisinin de gönlümdeki yerleri ayrı ayrı Tongue .
Kralların Yolu acılar içinden yükselen bir köleyi anlatırken Sissoylu zaten yükselmiş ve yanındakileri de yukarı çekmeye çalışan birini anlatıyor. Hırsızlık, kandırmaca ve "büyü"nün karakterler tarafından daha uzmanca kullanımı nedeniyle Sissoylu aksiyon yaşatma(ortalığı karıştırma) açısından daha fazla imkana sahip. Ayrıca bu kitapta baş karakter diyebileceğimiz iki kişinin yanında çok ilginç ve civcivli yan karakter vardı, Kralların Yolu bu konuda doğası gereği bu kadar eli bol değildi.
Ben iki kitabı karşılaştırıp bunu daha çok sevdim demesem de Sissoylu'yu daha fazla sevdiğini söyleyenleri anlayabiliyorum. Sonuç olarak puanım 10/10, okumayan çok şey kaybeder.
Okuyalı 2 hafta olacak neredeyse ve ben hala etkisinden çıkamadım. Olağanüstü etkileyicilikte bir dünya kurmuş yazar. İçinde kayboldum. Kurgu da beni hayrete düşürecek güzellikteydi.
Bu kadar övülmesine şaşırmamak lazım.
Çevirisi de çok iyiydi. İnsanın ufkunu açan dolu dolu cümleler var kitapta. Sabırsızlıkla 2. kitabın çıkmasını bekliyorum.
Ki daha önce fantastik bir kitabı bitirmişliğim yoktu. Bu çığır açtı hayatımda. Şiddetle öneririm. Ama not alarak, karakterleri yazarak okumak, özenli davranmak oldukça önemli. O zaman sizi etkisi altına alacaktır. Bu şahane roman ekstra dikkat istiyor. =)
Okuduğum en iyi fantastik kurgulardan biri (Kralkatili güncesi ile birlikte) hangisi daha iyi hemen söylemek zor belki de serilerin bitmesini beklemek gerekiyordur bu değerlendirme için. Henüz çevirisi yapılmadı ama okuyabiliyorsanız özgün dilde başlayın derim.
Kitabı steelheart tan daha fazla sevdim. Seriymiş öğrendiğim kadarıyla takip etmeyi düşünüyorum. 1000 yılldır hüküm süren lord hükümdara karşı intikam dolu birsissoylu hırsızın iintikamı bunu yaparken çevresindeki arkadaşlarını bu işe katarak entirika arkasında farklı bir entirakanın döndüğü ilginç bir kitaptı.kitap herkesin gözünden bir parça anlatıldığı için daha güzel olmuş . Sonu farklıydı ama tahmin edilebilirdi okurken anlaşılıyor sonlara doğru zaten.Vin adında bir kızın o da sissoylu onlara çıraklık ederken güvensizliğinii kırması ve kendine güvenerek bir yol çizmeye balaması da konuyu okunur yapmış bence . Bu tarz kitapları seviyorsanız bence kesin okursunuz.
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/08/sissoylu-son-imparatorluk-1-kitap-yorumu.html
Baştan sona kadar olaylar hiç durulmuyordu. Gerek kurgusunu , gerek karakterlerini , gerekse çeviriyi çok çok çok fazla beğendim. Serinin diğer kitaplarının çevrilmesini dört gözle bekliyorum. Sakın kitabın ebatından korkup okumaya çekinmeyin. Siz ne olduğunu anlamadan bitiveriyor. Hatta bitsin istemiyorsunuz ama bitiyor işte.
Filmi çekilse harika olur diye düşünüyorum. Ama şöyle kaliteli bir yapım olması kaydıyla çekilmeli. Aksi taktirde gümbürtüye giden bir film olması kitabı saygısızlık olur.
Kelsier karakterine 10 puan da verilir de kitap biraz fazla Vin e odaklanmış ve o da benim çok ilgimi çeken bir karakter değildi malesef.
--SPOILER--
Fazla abartılmış ve mantıksız olaylar vardı. 1000 yıldır isyanlar olmuş fakat hiçbiri sonuç alamamış ama 8 ay önce dünyadan bi haber sissoylumuz Vin 8 ay içinde önüne geleni yener bir hale geldi yine aceleye getirilmiş bir saçmalıkta Marsh ın Sorgucuya dönüşmesi. Bahsedilene göre toplam Sorgucu sayısı 20 yi aşmazken yine 2 aylık obligatör Marsh birden Sorgucu oluverdi. Kitapta olaylar hızlı akıcı iyi güzel hoşta fantastik bir kitap dahi olsa ( ki olayları o dünyaya göre yorumluyorum) saçma şekilde gelişen, hızlıca olup biten bir sürü şey var. Yani mantıksızlıkları bir kenara bırakacak olursak kitapta oluşturulan dünya çok özgün ve çok farklı bir büyü sistemi üzerine oturtulmuş. Keşke biraz daha yavaş ve mantık dahilinde gelişseydi olaylar.
Genel olarak keyifli bir kitap. Bana biraz Centilmen Piç serisini hatırlattı, hatta Kelsier'de, Locke Lamorra'yla benzeşiyor. Olay örgüsü, anlatımı sürükleyici. Biraz büyü, biraz soygun, biraz devrim, ortaya güzel bir hikaye çıkmış.
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/08/sissoylu-son-imparatorluk-1-kitap-yorumu.html
Son kısımdaysa ağzım bir karış açık kaldı. Kitapta zaten baştan sona kadar olaylar hiç durulmuyordu. Gerek kurgusunu , gerek karakterlerini , gerekse çeviriyi çok çok çok fazla beğendim. Serinin diğer kitaplarının çevrilmesini dört gözle bekliyorum. Sakın kitabın ebatından korkup okumaya çekinmeyin. Siz ne olduğunu anlamadan bitiveriyor. Hatta bitsin istemiyorsunuz ama bitiyor işte. -,-
Filmi çekilse harika olur diye düşünüyorum. Ama şöyle kaliteli bir yapım olması kaydıyla çekilmeli. Aksi taktirde gümbürtüye giden bir film olması kitabı saygısızlık olur. Resmen kitapla aşk yaşıyorum.
Ciltsiz, 544 sayfa
Ekim2014 tarihinde, Akılçelen Kitaplar tarafından yayınlandı