SONSUZ SEVGİLERİMLE, Julia Quinn
Çok Sevgili Bayan Bridgerton,
Uzun süredir yazışıyoruz ve henüz resmi şekilde tanışmış değiliz. Sizi tanıyor gibi hissediyorum. Umarım siz de benim gibi hissediyorsunuzdur.
Münasebetsizlik ediyorsam beni bağışlayın fakat sizi Romney Malikânesi'ni ziyaret etmeniz için davet etmek istiyorum. Umarım, belli bir zaman sonra da birbirimize uyduğumuza karar veririz ve benim eşim olmayı kabul edersiniz.
Sör Phillip Crane
Sör Phillip, Eloise Bridgerton'ın evde kaldığını biliyordu ve evlilik teklifini kabul edecek kadar sıradan ,daha da önemlisi çaresiz olduğunu düşünmüştü. Ve fena halde yanılıyordu. Bu güzel kadın kapısında belirip nefes almadan konuşmaya başladığında tek istediği onu öpmekti.
Bu Sör Phillip denen adam onun çıldırdığını mı sanıyordu? Eloise Bridgerton daha önce karşılaşmadığı bir adamla evlenemezdi! Ancak tekrar düşündü... ve merak etmeye başladı... Öyle ki gecenin bir yarısı bir araba kiralayıp hayalindeki kusursuz erkeğe gidecek kadar. Ve fena halde yanıldı. Hayalindeki adam bu kadar sevimsiz ve kaba değildi. Elbette Phillip yakışıklıydı ama Londra'daki centilmenlerden farklı olarak iri yarı, sert ve bakımsızdı aynı zamanda. Ne var ki gülümsediğinde... ve onu öptüğünde... kendinden geçiyor ve düşünmeden edemiyordu: Phillip gerçekten onun için mükemmel erkek olabilir miydi?
SONSUZ SEVGİLERİMLE, Julia Quinn
Çok Sevgili Bayan Bridgerton,
Uzun süredir yazışıyoruz ve henüz resmi şekilde tanışmış değiliz. Sizi tanıyor gibi hissediyorum. Umarım siz de benim gibi hissediyorsunuzdur.
Münasebetsizlik ediyorsam beni bağışlayın fakat sizi Romney Malikânesi'ni ziyaret etmeniz için davet etmek istiyorum. Umarım, belli bir zaman sonra da birbirimize uyduğumuza karar veririz ve benim eşim olmayı kabul edersiniz.
Sör Phillip Crane
Sör Phillip, Eloise Bridgerton'ın evde kaldığını biliyordu ve evlilik teklifini kabul edecek kadar sıradan ,daha da önemlisi çaresiz olduğunu düşünmüştü. Ve fena halde yanılıyordu. Bu güzel kadın kapısında belirip nefes almadan konuşmaya başladığında tek istediği onu öpmekti.
Bu Sör Phillip denen adam onun çıldırdığını mı sanıyordu? Eloise Bridgerton daha önce karşılaşmadığı bir adamla evlenemezdi! Ancak tekrar düşündü... ve merak etmeye başladı... Öyle ki gecenin bir yarısı bir araba kiralayıp hayalindeki kusursuz erkeğe gidecek kadar. Ve fena halde yanıldı. Hayalindeki adam bu kadar sevimsiz ve kaba değildi. Elbette Phillip yakışıklıydı ama Londra'daki centilmenlerden farklı olarak iri yarı, sert ve bakımsızdı aynı zamanda. Ne var ki gülümsediğinde... ve onu öptüğünde... kendinden geçiyor ve düşünmeden edemiyordu: Phillip gerçekten onun için mükemmel erkek olabilir miydi?
19.03.2021 Yorumum
Kız kurusu gözüyle bakılan Eloise, Sonsuz Sevgilerimle adlı kitapta sonunda kendi mutluluğuna kavuştu. Ailenin düzgün 1-2 kişisinden olan Eloise her konuda söyleyecek bir çift sözü olan, fazla konuşkan, başkalarının işlerine burnunu sokmayı seven ama bunu abartmadan sorgulayan biridir.
Bu sefer Eloise'i farklı bir açıdan görüyoruz. Yine fazlasıyla konuşan ve çevresindeki olayları sorgulamaya devam eden biri fakat tanımadığı bir mekanda bilmediği insanlarla beraber olduğu için bu özelliklerini törpülemiş bir Eloise karşımıza çıkıyor. Açıkçası bu kitaptaki Eloise'i öncekilere kıyasla daha çok sevdim. Karşısındakilerle daha fazla empati kuruyordu, sorunlara hafifletici çözümler buluyordu. İçinde yaşadığı "bekar-evli" çatışması olmasa da olurdu fakat gözüme fazla batmadı.
Sir Phillip'i yıllar önceki okuyuşumda daha çok sevmiştim. Şimdilerde yaptığı bazı davranışlardan hoşlanmasam da yine de birbirinden angut 3 Bridgerton erkeğinden (Anthony-Benedict-Colin) ve beyinsiz Simon'dan daha oturaklı hareketleri olduğunu söyleyebilirim. Çocukluğundan beri yaşadıkları yüzünden sosyalleşme fobisi oluşmuştu sadece, sorunlarını Eloise ile çözebildiklerini umuyorum.
Kitabın diğer iyi yönüyse evlat pazarlamacı Violet'in en az göründüğü kitap olmasıydı. Hoş, bu muşmulayı hiç görmesek kitabın puanı daha yükselirdi ama ne yapalım, buna da şükür. Ayrıca ilk kez Gregory'nin bir derece ön plana çıktığı bir hikaye okuyoruz. Benim için diğer Bridgerton erkeklerinden daha iyi olacak her zaman. Son olarak atıcılık sahnesi iyiydi. Yine bütün uyuzluklarının ön planda olmasına rağmen Bridgerton erkeklerinin atışmaları güldürdü.
Fakaaat, yeniden okumada fark ettiğim bir şey var, kitap boyunca delirtti beni. Yazarın dilinden şöyle anlatayım:
"Eloise'e sosyal çevrelerde saygı duyuyorlar çünkü o bir Bridgerton, kimse onu geri çeviremez."
"Eloise çok sevilen bir insan, bir Bridgerton olması da bunda önemli katkıyı sağlıyor."
"Eloise arkadaşları arasında bekar kalmış olsa da sorun değil. Bridgerton ailesinden birine kimse hesap soramaz."
Anladık, Eloise bir Bridgerton! Onu o yapan özelliklerinin hiçbir önemi yok. İngiltere kralına dahi sorguya çekilir ama kıçıkırık bir vikontluk ailesi üyelerine kimse hesap soramaz. En iyi ve ahlaklı olanlar onlar, hep doğru yapan onlar. Iyy, ıyy! Quinn'nin "Bridgerton egosu" bu kitaptan itibaren başlamış! Midemi bulandırdı bolca.
Allah'ım ne olursun gelecekte bize bir daha Bridgerton karakteri gösterme!
22.02.2012 Yorumum
En sevdiğim JQ romanlarından biri daha. Eloise karakterini ilk kitaplarda pek sevmesem de bu kitap kendisine baya bağlanmamı sağladı. Eloise; Bridgerton kızları içinde en entellektüelleri olan, mektup yazmaya bayılan, atıcılıkta usta olan -o dönemde bayanların bunu görse kalpten gideceğine eminim :) - ancak evde kalmış ortanca kardeşlerden biridir. Ölen kuzenin eşine yazdığı taziye mektubuyla olaylar başlıyor. Sör Phillip'in mektupta yazmış olduğu evlilik teklifini düşünen Eloise kimseye haber vermeden evden kaçıp onun yanına gider. Gittiğindeyse şaşkına döner. Sör Phillip hakkında bildiklerinin sadece herkesçe bilinen şeyler olduğunu ve aslında onu hiç tanımadığını anlar. Phillip'in soğuk davranışları ve adamın çocuklarının onu evden atmak için ellerinden gelen tavırlarından dolayı başta tekliften vazgeçmek ister. Ancak baba ve çocuklarının arasındaki kopuk ilişkiyi görünce bu duruma el atar. Kitap genel olarak eğlenceli son kısmı biraz hüzünlü ama o hüzün çok güzel anlatılmıştı. Bridgerton kardeşlerin atıcılık yaptıkları sahnede kahkahalara boğuldum. En sevdiğim replik de şu oldu :
Gregory: Daha kahvaltımı etmedim.
Colin:Tekrar istemen gerekecek,hepsini yedim.
Gregory:Küçük kardeş olduğumdan ölmemem mucize.
Colin:Eğer yemek istiyorsan hızlı olacaksın.
Anthony:Siz yetimhanede mi büyüdünüz? :D
Phillip biraz odun da olsa eşi varken ve gittikten sonra yaşadıkları acıklıydı.
Kitapta en sevdiğim kısım Benedict-Sophie'yi bolca görmek oldu :). Kendileri en sevdiğim Bridgerton çifti olur.
Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.
bayan edwards kitabın içinde olsam seni yaşatmazdım!
kurgu biraz saçma geldi o devirde kalk git evlenmek için ama anlatım güzel
Serinin en duygusal kitabıydı .Eloise ve Phillip birbirlerini tamamlıyor aile olmanın zorluklarını yasıyorlar...Kitabın sonunda ki son söz cok guzeldi ))
çok güzeldi....harikaydı....Eloise ve Philip :) Oliver ve Amanda ikizler harikalar...hala seriyi okumayan varsa kesinlikle okusun :)
çok keyifli bir Bridgerton kitabıydı.. bu aileye bayılıyorum ;)
Tek kelimeyle harika gidiyor. Zaman zaman çok duygulanmama rağmen arada bir ( aslında oldukça sık ) kahkaha krizlerine giriyorum üstelik daha 170. sayfadayım :)) Şimdilik kesinlikle 10 üzerinden 10 umarım sonlara doğru fikrim değişmez :)
Bitti çok güzeldi yok hayır harikaydı Colin'in hikayesinden sonra bana ilaç gibi geldi.
Eloise'in evde kalmış bir kız olması okumak istemememe neden oldu ama yinede güzel bir kitaptı. Akıcı, ve hafif bir anlatımı vardı. Masal tadındaydıı ve JQ'nin en çok sevdiğim yanıda bu masal gibi bir anlatımı var :D
Kitabın konusunda anlaşılacağı üzere herşey bir mektupla başlıyor. Diğer kitaplarda olduğu gibi Bridgerton ailesinin diğer fertleri bu kitaba da misafir oluyor. Kitabı ilk dört kitaptan ayıran önemli bir özellik var. Diğer tüm kitaplada açılışı yapan ve bölümlere imzasını atan Lady Whistledown ve gazetesi iken bu kitapta bölüm açılışlarında Eloise Bridgerton'un ailesine ve arkadaşına yazdığı mektuplardan-notlardan parçalar yer alıyor.
Kitap hakkında daha çok şey yazmak isterdim ama dediğim gibi bu bir seri kitabın parçası A desem olmaz B desem hiç olmaz. Eğer canınız sıkılıyor hem eğlenceli hem de eski dönemlerde geçen bir kitap arıyorsanız mutlaka okuyunuz. Hafif bir konusu, insanı sıkmayan bir hikaye örgüsü ve eğlenceli Bridgerton ailesi :) Gönül daha ne ister ki?
356 sayfa
2011 tarihinde, Epsilon Yayınevi tarafından yayınlandı