Mesleğinin en parlak dönemini yaşayan Avukat Claire, altı çocuğu öldürmekle suçlanan bir öğretmeni, suçsuzluğuna inandığı için savunur ve sanık beraat eder. Müvekkili tarafından aldatıldığını öğrendiğinde dünyası yıkılan Claire, mesleğini bırakır ve on yedi yaşındaki oğluyla birlikte Parisi de terk eder. Burgonya yakınlarında küçük bir kente yerleşen anne oğulu bekleyen hayat, hiç de umulduğu gibi değildir. Önce parçalanmış bir çocuk cesedi bulunur, ardından bir kütüphane memuru intihar eder. Bir süre sonra ise bir genç, bıçaklanarak öldürülür. Başta olayları soruşturmakla görevli komserinki olmak üzere bütün kuşkular çocuk katilini savunan avukatta toplanır. Herkes, bu sakin şehri sarsan şiddet olayları ile yeni konukları arasında bir bağ aramaya koyulur.Sinsi bir sisin bütün gerçeği kapladığı bu tuhaf kentte, yaşanacak daha da korkunç şeyler vardır.
Mesleğinin en parlak dönemini yaşayan Avukat Claire, altı çocuğu öldürmekle suçlanan bir öğretmeni, suçsuzluğuna inandığı için savunur ve sanık beraat eder. Müvekkili tarafından aldatıldığını öğrendiğinde dünyası yıkılan Claire, mesleğini bırakır ve ... tümünü göster
Sabah saat yedide uyanan Bauntryler kütüphanelerinde genç bir kadın cesediyle karşılaşırlar. Şık gece elbiseli kadının makyajı yüzüne gözüne bulaşmıştır. Peki bu kadın kimdi? Buraya nasıl gelmişti? Daha sonra terk edilmiş taşocağında bulunacak yanmış genç kız cesediyle bir bağlantısı var mıydı? Dedikodular başlamadan, saygıdeğer Bauntryler bu esrarengiz olayı aydınlatması için Bayan Marpleı davet ederler.
Sabah saat yedide uyanan Bauntryler kütüphanelerinde genç bir kadın cesediyle karşılaşırlar. Şık gece elbiseli kadının makyajı yüzüne gözüne bulaşmıştır. Peki bu kadın kimdi? Buraya nasıl gelmişti? Daha sonra terk edilmiş taşocağında bulunacak yanmış... tümünü göster
Bir yıl önce, AlexTownenın cesedi bulundu.
Bir ay önce, annesi Alexi sokakta gördü.
Bir hafta önce, David Raker onu aramaya karar verdi.
Şimdi ise, bu kararı almamış olmayı diliyor.
Mary Towne'nın oğlu Alex, altı yıl önce ortadan kaybolmuştur. Beş yıl sonra nihayet ortaya çıkar, ancak bir arabanın enkazı içindeki yanmış bir ceset olarak. Kayıp insanları araştıran dedektif David Raker işi almak istemez çünkü bunun, oğlunun anılarına takılıp kalmış mutsuz bir annenin yaşadığı göz yanılsaması olduğunu düşünür. Fakat kendi kaybının kapanına kısılmış olan Raker, istemeyerek de olsa işi kabul eder.
Büyük bir hata yapmıştır.
Raker derinlere indikçe Alexin hayatının, annesinin sandığı gibi masum bir hayat olmadığını keşfeder. Alexin geçmişinde, hiçbir zaman ortaya çıkmaması gereken bazı sırlar gömülüdür. Ve bu sırları korumak için cinayet işlemeye kararlı, karanlık ve tehlikeli bir adam peşindedir artık.
Kısa zamanda Raker, ölümden daha beter şeyler olabileceğini öğrenir.
Bir yıl önce, AlexTownenın cesedi bulundu.
Bir ay önce, annesi Alexi sokakta gördü.
Bir hafta önce, David Raker onu aramaya karar verdi.
Şimdi ise, bu kararı almamış olmayı diliyor.
Mary Towne'nın oğlu Alex, altı yıl önce ortadan kaybolm... tümünü göster
İyileşmiş eski bir hükümlü cinayet işlediğinden kuşkulanırsa ne olur?
John Rector’un karanlık ve büyüleyici psikolojik gerilim romanı Paranoya’da, Çiftçi Dexter McCray hem şüpheli hem dedektif oluyor. Sorunlu geçmişinden kaçmaya çalışan bu adam, evi terkeden karısını ölümle tehdit ettiğinin ertesi günü mısır tarlasının yanındaki kavak korusunda genç bir kızın cesedini bulur. Masumiyetini kanıtlama umuduyla gerçeği tek başına aramaya çıkar. Şimdi, ailesinden ve arkadaşlarından ayrı ve cinayet sırasında nerede olduğunu kanıtlayacak bir mazeretten yoksunken dağılmış bir hayatın parçalarını toplamasında ona yardım edebilecek tek bir kişi vardır: Ölü kızın kendisi... Rector, hikâyenin ve ‘Katil kim?’ tarzının karmaşıklığını anlamış, okuyucularını hem akılda kalıcı hem de huzursuz edici bir yolculuğa çıkarıyor...
“Çetin, karanlık ve akıcı bir macera... Harika bir anlatım.”
- David Peoples
“Paranoya, çağdaş romana unutulması güç, yeni bir ses getiriyor. John Rector, aldatıcı bir zarafetle her satıra karanlık bir titreşim kazandırmış. Baştan çıkarıcı türden bir psikolojik gerilim... Tek kelimeyle bayıldım!”
- Sean Doolittle
“John Rector, hasat zamanındaki bir traktör gibi ruhunuzu yarıp geçecek, fena halde sürükleyici bir roman kaleme almış. İyi kurgulanmış bu karanlık roman, okuyuculara deli bir adamın zihnine giriş bileti kesiyor. Paranoyaya kapılırken gelecek şoklara hazırlıklı olun.”
- Suspense Magazine
İyileşmiş eski bir hükümlü cinayet işlediğinden kuşkulanırsa ne olur?
John Rector’un karanlık ve büyüleyici psikolojik gerilim romanı Paranoya’da, Çiftçi Dexter McCray hem şüpheli hem dedektif oluyor. Sorunlu geçmişinden kaçmaya çalışan bu adam, ... tümünü göster
"Zekice. Komik ve kesinlikle özel."
Ellen Hopkins
"Gerçekten dudak uçuklatan, harika bir kitap. Bayıldım!"
Terry Trueman
Ölü birinden nefret edebilir misiniz?
Onu bir zamanlar sevdiyseniz bile?
En iyi arkadaşınız bile olsa?
Sırf öldüğü için ondan nefret etmek doğru mu?
Vera bütün hayatını en iyi arkadaşına gizlice âşık bir şekilde geçirmiştir. Ve yıllar boyunca onun pek çok sırrını saklamıştır. Ona ihanet edip her şeyi berbat etse de.
Charlie öldüğünde herkesten, okuldaki gençlerden, Charlie'nin ailesinden ve hatta polisten bile daha fazla şey biliyordur Vera. Ama onun adını temize çıkarmak için eteğindekileri dökecek midir?
Heyecanlı ve sürükleyici, Güle Güle kesinlikle unutulmaz bir roman. Dâhice, komik, dramatik ve her anı sürprizlerle dolu.
Arka Kapak
Yapılacaklar Listesi
Vera:
Charlie'nin adını temize çıkar, ölümünün üstesinden gel
& babana annenle ilgili konularda yardım et.
Charlie:
Bir ölü olarak, bildiklerini anlatana kadar Vera'yla uğraş,
sonra huzur içinde yat!
Ken Dietz:
Lise çağını kazasız belasız atlatması için Vera'ya yardımcı ol
& hayatına devam et.
Pagoda:
Bir yüz yıl daha olduğun yerde durup
insanların salaklıklarına tanık ol.
"Zekice. Komik ve kesinlikle özel."
Ellen Hopkins
"Gerçekten dudak uçuklatan, harika bir kitap. Bayıldım!"
Terry Trueman
Ölü birinden nefret edebilir misiniz?
Onu bir zamanlar sevdiyseniz bile?
En iyi arkadaşınız ... tümünü göster
Ya severek dinlediğiniz sıradan bir şarkı, bir gün 'Ölüm Şarkı'nız olursa?
Beş farklı ceset... Beş farklı yer... Beş farklı kadın...
Aynı katil tarafından öldürülmüş olmaları dışındaki tek ortak noktaları, sarışın olmalarıydı. Birbirleriyle olan bağlantılarındansa kimsenin haberi yoktu. Ta ki gazeteci Matt Owens, gözlerini bir anlığına kız kardeşinden ayırana kadar...
Miami Beach'te yaşayan kardeşini ziyarete gelen Mandy Owens, bir gece kulübünde eğlendikleri sırada aniden ortadan kaybolur. Çok geçmeden eski bir otel odasında cesedi bulunduğunda, suçluluk duygusuyla mücadele eden Matt'in elinde katile ulaşmak için tek bir ipucu vardır. Kaçırıldığı saatlerde kız kardeşinin iPod'una yüklenmiş olan tüyler ürpertici bir şarkı ve onun sözleri.
Paris'te bir sevgili... Başını kestim...
Matt, bu ipucunun Paris'te işlenmiş bir cinayeti işaret ettiğini fark ettiğinde kendini kusursuzca kurgulanmış bir bulmacanın içinde bulur. Peki, bir sonraki kurbanını seçmeden önce bu saplantılı katilin aklını okuyabilecek kadar zeki midir?
Artık duyduklarınıza inanmayın. Bu oyunda hiçbir nota, hiçbir şarkı göründüğü kadar masum değil.
"Bu katilin hastalıklı aklının içine girdiğinizde çok şaşıracak ve bu kitaptan sonra şarkılara bir daha aynı gözle bakamayacaksınız."
Ya severek dinlediğiniz sıradan bir şarkı, bir gün 'Ölüm Şarkı'nız olursa?
Beş farklı ceset... Beş farklı yer... Beş farklı kadın...
Aynı katil tarafından öldürülmüş olmaları dışındaki tek ortak noktaları, sarışın olmalarıydı. Birbirl... tümünü göster