Irvin D. Yalom, aynı anda 5 ülkede yayımlanan, Alfred Rosenberg ile ondan üç asır sonra yaşayan ve ona tamamen zıt gibi görünen Spinoza'nın iç dünyasına yaptığı bu gizemli yolculuğu ustaca işleyip, olayları iç içe ama birbirine karıştırmadan, dolu dolu ama sıkmadan anlattığı bu romanı için:
"... Yaşanmış olabilecek olaylara dair bir roman yazmaya çalıştım. Tarihsel olaylara mümkün olduğunca sadık kalarak ve bir psikiyatr olarak birikimlerime dayanarak ana karakterlerimin, Bento Spinoza ve Alfred Rosenberg'in iç dünyalarını hayal etmeye çalıştım...
... Çoğu araştırmacı Spinoza'yı mülayim ve kibar biri olarak görüyor, bazıları da hayatını Hıristiyan azizlerinkiyle ya da hatta İsa'nınkiyle kıyaslıyordu. Ben de bu nedenle Spinoza'nın içsel yaşamına dair bir roman yazmaya karar verdim. Kişisel uzmanlığım bu noktada Spinoza'nın hikâyesini anlatmama yardımcı olabilirdi. Ne de olsa, o da bir insandı ve beni ve yıllar boyunca üzerinde çalıştığım birçok hastayı rahatsız eden temel insani çelişkilerle mücadele etmiş olmalıydı...
... Spinoza kütüphanesine el koyan ERR subayı (Oberbereichter Schimmer) tarafından yazılmış bir belge (17p-PS), kütüphanenin, Nazilerin "Spinoza Problemi"ni çözmelerine yardımcı olabileceğini belirtiyor..." diyor.
Irvin D. Yalom, aynı anda 5 ülkede yayımlanan, Alfred Rosenberg ile ondan üç asır sonra yaşayan ve ona tamamen zıt gibi görünen Spinoza'nın iç dünyasına yaptığı bu gizemli yolculuğu ustaca işleyip, olayları iç içe ama birbirine karıştırmadan, dolu dolu ama sıkmadan anlattığı bu romanı için:
"... Yaşanmış olabilecek olaylara dair bir roman yazmaya çalıştım. Tarihsel olaylara mümkün olduğunca sadık kalarak ve bir psikiyatr olarak birikimlerime dayanarak ana karakterlerimin, Bento Spinoza ve Alfred Rosenberg'in iç dünyalarını hayal etmeye çalıştım...
... Çoğu araştırmacı Spinoza'yı mülayim ve kibar biri olarak görüyor, bazıları da hayatını Hıristiyan azizlerinkiyle ya da hatta İsa'nınkiyle kıyaslıyordu. Ben de bu nedenle Spinoza'nın içsel yaşamına dair bir roman yazmaya karar verdim. Kişisel uzmanlığım bu noktada Spinoza'nın hikâyesini anlatmama yardımcı olabilirdi. Ne de olsa, o da bir insandı ve beni ve yıllar boyunca üzerinde çalıştığım birçok hastayı rahatsız eden temel insani çelişkilerle mücadele etmiş olmalıydı...
... Spinoza kütüphanesine el koyan ERR subayı (Oberbereichter Schimmer) tarafından yazılmış bir belge (17p-PS), kütüphanenin, Nazilerin "Spinoza Problemi"ni çözmelerine yardımcı olabileceğini belirtiyor..." diyor.
Kitap oldukça akıcı bir planda geçiyor. Tarihi bir perspektifi olmasının yanı sıra insanı sürekli düşünmeye itiyor. Din ve toplumsal yapı özelinde gelişen olayların psikolojik zaman zaman da sosyolojik çözümlemeleri okuyanı kahramanların dünyası ile özdeşleştirip bugüne dair çıkarımlar yapmaya itiyor. Değişimin değil etkileşimin bir kitabı bu eser.
Irvin D.Yalom ( 1931 ) Rus asıllı Yahudi Amerika'lı Psikiyaitrst ve kitap yazarının ünlü düşünürBento Spinoza ve Nazi idelog Alfred Rosanberg üzerine yazdığı derin araştırma ve nefis kurgu romanı..
Yazar romanla ilgili son sözünün bir bölümünde şöyle yazmış. Yaşanmış olabilecek olaylara dair bir roman yazmaya çalıştım. Tarihsel olaylara mümkün olduğunca sadık kalarak ve bir psikiyatr olarak birikimlerime dayanarak ana karakterlerimin Bento Spinoza ve Alfred Rozaenberg'in iç dünyalarını hayal etmeye çalıştım.Ana karakterlerin ruhlarına açılan birer kapı işlevi gören iki karakter yarattım. Franco Benitez ve Friedrich Plister.Bu iki karakterin olduğu bütün sahneler elbette kurgusaldır
Bu roman için yapılacak yorum bence tek kelime ile harika bir roman
.
'' psikanaliz bir çekiç değildir , bitkin düşmüş egolar yırtık pırtık beyaz bayraklar sallayana kadar egoları çekiçle ezmek bizim işimiz değildir ''
Öncelikle kitapokumakistermisin ailesine teşekkür ederim. Gerçekten okuduğum en keyifli,en öğretici kitaplardan biriydi.
Altı çizilesi cümlelerin var olduğu,teoloji adına bir beyin fırtınası.Din felsefesi arka planında hazırlanmış,iki koldan anlatılan bir kurgu.
Spinoza ve A. Rosenberg(Nazizm'in ideloğu) romanın kahramanları. 1600'lü yıllardan bir anda 1900'ler Almanya'sına atlayabilmesi, kurguyu iki zaman dilimi arasında oradan oraya kaydırması daha çok meraklanmanıza neden oluyor.
Üstelik I. Yalom gibi bir psikoterapist sayesinde tarihin en merak edilen iki karakterinin gerek gerçek gerek kurgulanmış karakteristik analizleri ile elinizden düşürmeyeceğiniz bir kitap olacaktır.
Hiç beklemediğim bir hamle ile sonlara doğru kadının toplumdaki yeri ve hakları kısmına yer vermesi daha da güzel oldu.
Kitabın içeriğinden(ki aslında özel içerikleri yazmaya kalksaydım bu kitabın 1/5ini buraya yazmam gerekirdi):
''Önemli sorular, yüzyıllardır dindar insanların kafasını kurcalayan sorular sordun.Bence bu sorunun kökleri temel ve çok büyük bir hatada yatıyor. Tanrının yaşayan,düşünen,bize benzeyen, bizim gibi düşünen,bizim hakkımızda düşünen bir varlık olduğunu varsayması hatası.Antik Yunan'da bu hata anlaşılmıştı.İki bin yıl önce Xenophanes denilen bilge bir adam eğer öküz,aslan ya da atların duvarlara resim kazıyacak elleri olsaydı Tanrı'yı kendileri gibi şekillendirip, ona kendininkine benzer vücutlar vereceklerini yazmıştı.
Karton Cilt, 446 sayfa
2012 tarihinde, Kabalcı Yayınevi tarafından yayınlandı