Karikatürler nedensiz yapılmıyor ve çizginin gücü tartışılmaz. Bilhassa siyasal karikatürler, hatta stratejik karikatürler, eleştirilerinin çarpıcılığı, dikkat ve ilgi çekiciliği ve neredeyse makalelerin konsantre edilmiş halleriyle dünyanın gidişatına dair kafa yoran stratejik kurumlar kadar vazife görüyor. Hatta biraz daha ileri gidersek bir çırpıda sayabileceğim örnekleri ile Stratejik Kurumlar karikatürü, çizgi romanları, çizgi filmleri sosyal proglamlarına konu ediyorlar. İletişimdeki çabuk kavranılırlığı açısından Güvenlik Kurumlarının da araştırmaları göstermiştir ki herhangi bir düz yazıdan, fotoğraflı yazıdan, başlıklı yazıdan daha çarpıcıdır karikatürler, çizgi bantlar. Renkli devrimleri, kanlı tecrübeleri ile etrafımıza getiriliş modellerine şöyle bir baktığımızda, ne kadar demokrasi, ne kadar fikir ve ifade özgürlüğü, ne kadar basın özgürlüğü yaşıyoruz ki, sormadan edemiyoruz ? İçinden geçtiğimiz dönem bize her gün bunları fazlasıyla düşündürüyor. Artık günümüzde açık istihbaratın %90ı, Küreselleşmenin de doğrudan mesaj aracı Medya üzerinden veriliyor. İliştirilmiş gazeteciliğin envai çeşidini gördük. Bu tür Kurumlar, fikir dünyası ve medya mecralarına dünyanın fonunu yağdırıyor. Irak Krizinde ülkemize yönelik karikatürlü kampanyaları unutmadık. Fikir-ifade ve inanç özgürlüğünün birbirine karıştırıldığı bir saygın dine, İslamiyete yönelik Karikatür Krizinin mürekkepi hala kapkara duruyor zihinlerimizde. Karikatür, dünya meselelerine kafa yoruş itibariyle Batıda Think Tankçilik diye anılan strateji kültürünü doğurduğu kadar strateji kültürü de karikatürü doğuruyor anlayacağınız ve yaklaşık bir on küsur yıl var ki strateji kültürü ülkemize, hem de kahve köşelerine kadar yerleşti. Herkes artık futbol kadar bu konuda da otorite. İşin bir de bu yönüyle karikatürlük bir durumu var. Ancak beni daha fazla ilgilendiren yönü, dünyada da çok farklı değil, muhtelif toplantılara giriyor çıkıyoruz, biraz da uzun süren toplantılara uymayan mizacım, komik durum arama ve yaratma konusuna daha fazla kafa yoruyor oluşum olsa gerek, çok da zorlanmıyorum, ekranlarda da bolca izliyorsunuzdur, Stratejistlerin tutmayan öngörüleri ve koca koca adamların, liderlerin düştüğü komik durumlar, beni Strateji Aşkı İle çizmeye sevkediyor. Bunun ilk örneğini daha önce Ne Olacak Bu Dünyanın Düzeniadlı kitabımda denemiştim. Marks Tarihte her şey iki defa yaşanırmış, ilkinde trajedi, ikincisinde komedi olarakdemiş. Günümüzde her şey o kadar hızlı, iç içe ama içinden çıkılmaz bir şekilde seyrediyor ki ikisi bir arada yaşanıyor artık, trajikomik bir durum değil mi?
Karikatürler nedensiz yapılmıyor ve çizginin gücü tartışılmaz. Bilhassa siyasal karikatürler, hatta stratejik karikatürler, eleştirilerinin çarpıcılığı, dikkat ve ilgi çekiciliği ve neredeyse makalelerin konsantre edilmiş halleriyle dünyanın gidişatına dair kafa yoran stratejik kurumlar kadar vazife görüyor. Hatta biraz daha ileri gidersek bir çırpıda sayabileceğim örnekleri ile Stratejik Kurumlar karikatürü, çizgi romanları, çizgi filmleri sosyal proglamlarına konu ediyorlar. İletişimdeki çabuk kavranılırlığı açısından Güvenlik Kurumlarının da araştırmaları göstermiştir ki herhangi bir düz yazıdan, fotoğraflı yazıdan, başlıklı yazıdan daha çarpıcıdır karikatürler, çizgi bantlar. Renkli devrimleri, kanlı tecrübeleri ile etrafımıza getiriliş modellerine şöyle bir baktığımızda, ne kadar demokrasi, ne kadar fikir ve ifade özgürlüğü, ne kadar basın özgürlüğü yaşıyoruz ki, sormadan edemiyoruz ? İçinden geçtiğimiz dönem bize her gün bunları fazlasıyla düşündürüyor. Artık günümüzde açık istihbaratın %90ı, Küreselleşmenin de doğrudan mesaj aracı Medya üzerinden veriliyor. İliştirilmiş gazeteciliğin envai çeşidini gördük. Bu tür Kurumlar, fikir dünyası ve medya mecralarına dünyanın fonunu yağdırıyor. Irak Krizinde ülkemize yönelik karikatürlü kampanyaları unutmadık. Fikir-ifade ve inanç özgürlüğünün birbirine karıştırıldığı bir saygın dine, İslamiyete yönelik Karikatür Krizinin mürekkepi hala kapkara duruyor zihinlerimizde. Karikatür, dünya meselelerine kafa yoruş itibari... tümünü göster